Kayseri'nin İncesu ilçesine bağlı Hamurcu köyünde 2 kişinin, "Tarlalarda sınır yok, bakımı yapılmıyor" şikayeti sonrasında mahkemeden gelen ihbarname ile arazilerinin hazineye geçeceği korkusuna kapılan yaklaşık 695 köylü, büyük şaşkınlık yaşıyor.
Kayseri’nin İncesu ilçesine bağlı Hamurcu köyünde yaşayan yaklaşık 695 kişi, kendilerine İncesu Asliye Mahkemesi’nden gelen ihbarname ile şok yaşadı. Daha önce köyde yaşayan 2 kişinin köylülerle tartışıp Tapu Kadastro Müdürlüğüne, "Arazilerde sınır yok, tarlalar sürülmüyor" şikayetinde bulunması üzerine köye gelen görevlilerin inceleme yaptığı öğrenildi.
Bilirkişinin "Tarlalar sürülmüyor" şeklinde rapor tuttuğu ve durumu mahkemeye taşıdığı 1 hafta önce İncesu Asliye Mahkemesi`nden gelen ihbarla ortaya çıktı. Mahkemeden gelen ihbarname ile şaşkına dönen Hamurcu köyü sakinleri, tarlalarının hazineye geçeceğini öğrenince çileden çıktı.
İncesu Asliye Ceza Mahkemesi`nden gelen ihbarname sonrasında köyde ortalığın karıştığını ve herkesin şaşkına döndüğünü söyleyen Dursun Ekinci, "Vatandaş kızını evlendirmek için tarlasını yıllar önce ikinci şahsa sattı. İkinci şahıs da üçüncü şahsa sattı. Mahkemeden gelen ihbarname sonrasında üçüncü şahıs gelerek, `Tarlam elimden gidiyor` diye feryat edip silahı adama dayadı ve parasını geri istedi" diyerek yaşanan olayları anlattı.
Asıl karışıklığın köyde daha önce oturan iki kişinin şikayeti sonrasında başladığını anlatan Ekinci, "Şikayette bulunan iki kişi, köydeki yanlış hareketlerinden dolayı buradan kovuldu. Başka bir köye gittiler ve oradan da kovuldular. Bunlar, bizim köydeki tarlaların sınırlarının olmadığı ve ekilmediği gerekçesiyle şikayette bulunmuşlar. Sıkıntı bundan dolayı ortaya çıkıyor. Devlet ne yaptığı belirsiz iki kişinin arkasından mı gidecek yoksa bizim arkamızdan mı gelecek? Sesimizi yüksek makamlara duyurmak istiyoruz. Eğer bu sıkıntı çözülmezse ne yaptığı belirsiz iki kişi yüzünden bu köyde kan çıkacak" diye konuştu.
Hamurcu köyü sakinlerinden Salim Erikçi ise, “Bu tarlalar dedemizden babamıza kalan, babamızdan da bize miras olarak bırakılan yerler. Şimdi de tapularımıza, mallarımıza hazine el koyuyor. Bizim ecdadımızın buraya verdiği emekler ve bizim emeklerimiz heder oluyor. Bu tapularımıza el koyup da ondan sonra malımızı elimizden almaya çalışan kişiler, onlar kimse bize vicdanen acısınlar. Emeklerimize yazık oluyor. Bizim ecdadımızın kemikleri sızlar” ifadelerini kullandı.
Köylü Ali Karaalp de, “Bizim köyümüz Türkiye’nin en dağlık en taşlık ve en kötü arazisine sahip olan bir köydür. Burada hiçbir kıymetli birinci, ikinci, üçüncü toprak yoktur. Dördüncü ve beşinci kalitede topraklar vardır. Bizim köylümüz, kar ve kış demeden hayvanlarla taş ayıklayarak geçinmeye çalışıyor. İstiklal Harbi’nde en fazla şehit veren bizim köyümüzdür. Bizim köyümüz hakkına razı olan bir köydür” diye konuştu.