Abdullah Gül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cengiz Yılmaz tertiplenen kahvaltılı sohbet toplantısında ilimiz medya mensuplarını ağırladı ve çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Rektör Yılmaz konuşmasında araştırma üniversitesi olmak istediklerini belirtip, hızlı bir büyümeye sıcak bakmadıklarını vurguladı.
Göreve başladıktan tam 18 ay sonra medya karşısına çıkan Abdullah Gül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cengiz Yılmaz AGÜ’nün Ankara’nın doğusunda en yüksek puanla öğrenci alan üniversite olduklarını iddia ettiği konuşmasında şu bilgileri paylaştı "Biz, Ankara’nın doğusunda en yüksek puanla öğrenci alan üniversiteyiz. Yüzde 100 İngilizce eğitimi veren üniversiteyiz. Mezunlarımızda bugüne kadar iş bulmakta zorlanmadılar. Hatta bizim tercihimiz olmamakla birlikte mezunlarımız Kayseri’de kalmamayı tercih ediyorlar. Daha ziyade Ankara’da ve İstanbul’da. Ankara’da da özellikle savunma sanayiinde kendilerine istihdam alanı oluşturabildiler. Bu bizim bir anlamda mutlu ediyor. Biz mezunlarımızın başarılı olmasını isteriz ama aynı zamanda da şehirde de kalmalarını, yakınımızda olmalarını, kurumumuzun gelişmesine de direk ve yakından katkıyı ortaya koyabilmelerini isteriz. Yayın başına düşen uluslararası atıf sayısında Abdullah Gül Üniversitesi Türkiye’de birincidir. Türkiye’de birinciyiz ama Avrupa’da da en ön sıralardayız. Bunlar çok önemli göstergeler. Bu artık belli bir noktaya geldiğimizin göstergesidir. Genç üniversiteyiz, çok hızlı büyümüyoruz ama artık bizim sesimizi biz yükseltebiliriz. Biraz daha gür konuşabiliriz. Kendimizi ortaya koyduğumuz önemli performans göstergelerimiz var”
Sözlerinin devamında araştırma üniversitelerinin arasında Abdullah Gül Üniversitesi’nin de olması gerektiğini ve böyle bir durumda daha çok performans geliştireceklerinin altını çizen Rektör Yılmaz şöyle konuştu “Bizi üzen konulardan bir tanesi, Yüksek Öğretim Kurulumuzun belirlediği araştırma üniversitelerinin içerisinde Abdullah Gül Üniversitesi ve bizim ölçeğimizde üniversiteler yok. Daha ziyarede kurul tarafından büyük üniversiteler arasından seçiliyor. Biz isterdik ki Abdullah Gül üniversitesi de araştırma üniversitesi olarak tanımlansın. Bizim gibi küçük bir üniversite o araştırma fonlarıyla buluştuğunda çok daha fazla fark oluşturur ve çok daha önemli performans geliştirir. Büyük, köklü ve devasa üniversitelere o fonları aktardığınızda kimi zaman olumlu sonuçlar doğuracaktır, kimi zaman ise kaybolacak gidecektir"
Abdullah Gül Üniversitesi’nin hızlı büyümeye çalışan bir üniversite olmadığını ve hiçbir zaman olmayacaklarını vurgulayan Rektör Yılmaz “Biz Türkiye’deki diğer üniversiteler gibi hızla büyüyen ve sıradanlaşan bir devlet üniversitesi olmayacağız. Gerçekten de sağlam adımlarla ilerliyoruz. Bir üniversitenin o marka gücünü belli etmesi çok farklı kademelerde gerçekleşir. Birinci kademe akademik kademedir. Yani Türkiye’deki ve dünyadaki akademisyenler ilk duyarlar, ilk öğrenirler ve o markayı ilk tanıyıp, algılamaya başlarlar. Çünkü hem sosyal hem de psikolojik mesafeleri bu akademi denilen dünyaya daha yakın olduğu için. Üniversite giriş sınavı ile ilgili puanlarımız konusuna gelince de, üniversitemiz ilk kurulduğunda çok güçlü burslar verebiliyorduk. Çok güçlü burslar verebildiğimiz için de yüksek puanlarla başladık. Ondan sonra aşağı doğru bir evrilme başladı. Ancak o aşağı doğru olan evrilme artık durdu. Artık Abdullah Gül Üniversitesi’nin puanları yeniden yükselme evrimene başladı. Zaten Ankara’nın doğusunda en yüksek puanla öğrenci alan üniversiteydik. Ancak artık orijinal hedeflerimize doğruda hızla ilerleyebiliyoruz. Bu üniversite Türkiye’nin en iyi bilinen en çok tanınan üniversitelerinden birisi olmak istiyor. Bu konuda da hızla ilerleyeceğiz” ifadelerini kullandı