“Öncelikle fiziki ola­rak ayakta kalmalı. Kendi­ni tartmalı, taşımalı ki, sonra başkalarının fiziki olabilecek ağırlığını taşıyabilmeli. İkinci bir konu da, mali olarak ken­dini taşıyabilmeli. Yani bir si­yasetçi kazanç olarak başka­larına muhtaç olmamalı. Si­yasetçi ipinin ucunun bağlı ol­duğu yerden olur. Yani sağlık­lı olacak. Mali konuda ken­di ayaklarının üzerinde ka­zanır ve kazancını devam et­tirir konumda olacak. Siya­set yapacak bir kişinin fik­ren de yeterli olması gere­kir. İnsanların fikri sürek­li değişir. Değişik zamanlar­da karşılaştığı düşünceler, fi­kirler daha cazip olur, önce­kileri terk eder veya biraz ge­liştirir. Eğer sık fikir değişti­ren biriyse, siyasetle hiç uğ­raşmasın derim. Çünkü kendi halinde stabil hale gelmesi la­zım. Kendi içinde, kendi zih­ninde, kendi bedenin de ken­dini tartar hale gelmesi lazım. Sık fikir değiştiren ve kanaati henüz olgunlaşmamış insan­ların siyasetle ilişkisi netameli sonuçlar doğurur. Çünkü artı­sından kendisinin çizdiği yol­dan gelenler ve istikamet gös­terdiği insanlar sürekli yanı­lırlar.”

Moderatörlüğünü Siyaset Akademisi koordinatörü Meh­met Akif Kum’un yaptığı top­lantının sonunda Yıldız katı­lımcıların sorularını yanıtladı.