Basın mensupları ile düzenlenen toplantıda bir araya gelen Abdullah Gül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, “2013 yılında inşallah 6 tane bölümümüze toplam 110 öğrenci alarak da eğitim ve öğretim hayatına başlayacağız. Amacımız Türkiye'nin en iyi öğrencilerini alabilmek ve Türkiye'nin en iyi mezunlarını yetiştirebilmek” dedi.
Bir otelde basın mensupları ile bir araya gelen Abdullah Gül Üniversite Rektörü Prof Dr. İhsan Sabuncuoğlu, “Ben bu görevi kabul edip geldiğimde Kayseri'ye bundan önce 6 - 7 kez gelip görmüştüm. Son 4 sene de Kayseri'ye hiç gelmemiştim. Kayseri hakikaten Türkiye'nin en güzel şehirlerinden bir tanesi. Benim tahminlerimin çok üzerinde bir Kayseri buldum. Kayseri'nin aynı zamanda gelişmekte olduğunu tespit ettim ve bundan hakikaten büyük bir mutluluk duydum. Biz Abdullah Gül Üniversitesi olarak akademik ve idari personelimiz ile birlikte sizlerle birlikte yol arkadaşıyız. Biz Kayseri'den dünya standartlarında üstün kalitede eğitim ve araştırma hizmeti sunan bir üniversite çıkartmaya çalışıyoruz. Bunu yalnızca üniversitemizin akademik ve idari personeli ile değil Kayseri'nin sanayisi, iş dünyası, siz medya mensupları ve diğer kuruluşlar ile birlikte gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
Büyük hedefleri olduklarını belirten Sabuncuoğlu, “Çünkü Türkiye'nin hedefleri büyük. Türkiye'nin 2023 gibi büyük bir hedefi var. Bizimde Abdullah Gül Üniversitesi olarak bu gibi hedeflerimizin olması son derece normal ve doğal. İnşallah bu hedeflere ulaşırız. Biz Kayseri ile birlikte bu hedefe ulaşacağız. Üniversitemiz aslında 2010 tarihinde kurulmuş ve bir devlet üniversitesi. 2013 Eylül ayında inşallah eğitim ve öğretim hayatına başlayacak. Üniversitemizdeki akademik personelimiz idari personelimizin de desteği ile araştırmalarına devam ediyor. Hocalarımız dünya çapında araştırmalar yapıyorlar. 2013 yılında da inşallah 6 tane bölümümüze toplam 110 öğrenci alarak da eğitim ve öğretim hayatına başlayacağız. Amacımız Türkiye'nin en iyi öğrencilerini alabilmek ve Türkiye'nin en iyi mezunlarını yetiştirebilmek” şeklinde konuştu.
Abdullah Gül Üniversitesinde eğitim İngilizce olarak verileceğini kaydeden Sabuncuoğlu, “Türkiye'de bugün 170 üniversite var ve bunların 103'ü devlet üniversitesi, 67 tanesi de vakıf üniversitesi. Abdullah Gül Üniversitesi bir devlet üniversitesi olarak tamamen İngilizce her akademik biriminde İngilizce eğitim veren Türkiye'nin dördüncü üniversitesi olacak. Artık iş dünyası ve bilim dünyasının ortak dili maalesef İngilizce oldu. Dolayısıyla İngilizceyi iyi bilmek ve konuşmak lazım. Dolayısıyla biz üniversitemizde İngilizce eğitimine çok önem vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Fark yaratan bir üniversite kurmaya çalıştıklarını söyleyen Sabuncuoğlu, “Her ne kadar Abdullah Gül Üniversitesi devlet üniversitesi olsa da hedeflerimiz büyük olduğu için hem Türkiye'de hem de dünyada çok iyi üniversiteler arasına girmek gibi hayalimiz olduğu için oldukça hızlı hareket etmemiz lazım. Yani vakıf üniversitelerinin sahip olduğu imkanlara bir şekilde bizlerinde sahip olması lazım. Bu nedenle üniversite kurulurken eş zamanlı bir şekilde Abdullah Gül Üniversitesini destekleme vakfı da kurulmuş. Üniversitesin o zamanki kurucuları ellerine sağlık Allah razı olsun bu üniversiteyi kurarken aynı zamanda üniversitenin kendi ayaklarının üzerinde dim dik durabilmesi için, dünyadaki diğer üniversiteler ile yarışabilmesi için çok güçlü finansal desteği üniversitenin arkasına almışlar. Sizlerinde bildiği gibi Türk sanayi ve iş dünyasının çok saygı duyduğu değerli işadamları bu vakfın birer üyesidir. Vakfın amacı özel üniversitelerin fark yarattığı unsurları Abdullah Gül Üniversitesi'nin önüne sermek. Yani öğrenciye destek olmak, burslar vermek, öğrencinin kişisel gelişimine destek olmak ve aynı zamanda dünyanın en kaliteli akademik kadrolarını, araştırmacılarını üniversiteye kazandırabilmek. Abdullah Gül Üniversitesi bir devlet üniversitesi fakat arkasında çok güçlü bir vakıf var” diye konuştu.
Abdullah Gül Üniversitesinin iki kampusu olacağını belirten Sabuncuoğlu, şunları kaydetti:
''Sümer kampusu şehrin en güzel yerinde, tarihi bir mekanda kurulacak. Tarihi dokuya zarar vermeden Türkiye'nin hatta Avrupa'nın en iyi mimarlarına hazırlatılmış bir proje ile yakın bir zaman içerisinde kampusun şekillendiğini ve işlevsel hale geldiğini göreceksiniz. Bu Sümer kampusu kesinlikle Abdullah Üniversitesinin ana kampus diye adlandırılan Mimar Sinan kampusuna geçmeden önce geçici kullanacağımız bir kampus olmayacak. Burası kalıcı bir kampus olacak. Hazırlık okulumuz burada olacak. Üniversite sanayi işbirliği merkezleri, teknoloji transfer ofisleri,girişimcilik merkezleri, kariyer merkezleri, sosyal yaşam alanları, sanat ve kültürel etkinliklerin bulunacağı mekanlar olacağı bir kampus inşa edeceğiz. Sümer kampusu şehir ile bütünleşecek bir mekan olacak.''
Abdullah Gül Üniversitesine kalıcı olarak geldiğini söyleyen Sabuncuoğlu, “Ben buraya arkadaşlarım ile beraber uzun süre çok iyi hizmetler vermek için geldim. Pes etmem, kimse ile kavgada etmem. Son derece uzlaşıcı bir kişiliğim vardır. Genellikle bardağa dolu tarafından bakmasını severim. Etrafımdaki insanların pozitif düşünmesini isterim. Negatif düşünen insanlardan uzak durmaya çalışırım. Çünkü bu benim ruhumu sıkar. Amacım burada şehirle beraber iyi bir üniversite oluşturabilmek” dedi.