Tarih: 13.05.2014 10:14

ALİ İSMAİL KORKMAZ DAVASI GÖRÜLDÜ

Facebook Twitter Linked-in

Eskişehir’deki Gezi Parkı olayları sırasında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüne ilişkin Kayseri’de görülecek dava öncesinde Adliye Sarayında geniş güvenlik önlemleri alındı.   Sabah saatlerinden itibaren Adliye Sarayı önünde polis barikatlar kurdu. Çevre illerden de getirilen takviye ekipler ile Adliye Sarayı çevresinde polis adeta etten duvar ördü. Çıkacak olaylara müdahale etmek için TOMA`lar ve itfaiye ekipleri   gün boyu   hazır bekletildi…

Eylemciler ise Adliye Sarayı’na yaklaşık 200 metre uzaklıkta oluşturulan alanda bekletilDİLER…

Yeni Adliye Binası’nda görülen davada, ilk olarak avukatların yoklaması yapıldı. Davada sanık R.K.’nın avukatı davadan çekildi. Davaya katılan müdahil avukatların birçoğu ayakta kaldı. Davaya, CHP’li milletvekilleri Veli Ababa, Candan Yüceer, Musa Çam, Sezgin Tanrıkulu, Hüseyin Aygün ve Gökhan Günaydın da katıldı.

Duruşma başında davaya katılma taleplerini değerlendiren mahkeme heyeti Ali Yusuf Korkmaz, Sami Elvan, Balıkesir Barosu ve Mersin Barosunun müdahillik talebi oy birliği ile reddetti.

Davanın  ilk bölümünde  Ali İsmail Korkmaz`ın öldürülmesiyle ilgili duruşmada, olayın en önemli tanığı Semih Berkay Yapıcı dinlendi. Yapıcı, "Oradaki herkes onu dövdü. Sırtına ve kafasına tekme attılar. Aldığı bir tekme ile kafasını kaldırıma çarptı ve bilincini kaybetti" diye konuştu…  Yapıcı bir çok defa göz yaşları ile sekteye uğrayan   konuşmasında sözlerini  şöyle sürdürdü…  "Kız arkadaşım ile olayları seyrettik. Sonra kız arkadaşımı eve bıraktıktan sonra bir sokağa girdim. Polisin müdahalesi vardı. Fırına sığındım. Biber gazının etkisi geçti zannettim ve dışarı çıktım. Dar bir sokakta polisler birini yakalamış ve bacaklarına vuruyordu. Daha sonra bir hamle ile kaçmaya çalıştı. Daha sonra fırıncı esnafının çekmesiyle düştü. Oradaki herkes onu dövdü. Sırtına ve kafasına tekme attılar. Aldığı bir tekme ile kafasını kaldırıma çarptı ve bilincini kaybetti. Yüzünü gördüm sakalıydı. Yüzünü hafızama kaydettim. Kendine baktım ama bir şey yapamadım. Kalakaldım. Mevlüt Saldoğan tarafından bir kez daha dövüldü. Ali İsmail Korkmaz üç defa dövüldü"

Duruşmada Mevlüt Saldoğan, kaçan şahsın arkasından gitmediğini belirterek, "Herhangi bir kimseye de talimat vermedim" diye konuştu.

Olaya ilişkin kamera görüntülerinin izlenmesi ve tespitin yapılmasının ardından duruşmaya ara verildi.

Davanın öğleden sonraki bölümünde sanık Yalçın Akbulut, "Tanık internette olayı anlatıyor. Benim eşkalim çok rahat fark edilirdi. Ben vicdanen rahatım. İlk ifadesinde neden benden bahsetmiyordu. Aradan ne geçti, ne değişti?" diye konuştu.  Mahkeme başkanı, tartışmaların sürmesi halinde duruşmayı erteleyeceği uyarısında bulundu.

Ali İsmail Korkmaz’ın davasında  akaşama yakın saatlerde arkadaşları tanık olarak dinlendi. Duruşmada tanıklardan Turhan Güler, “3 kişiydik. Fırat, Ben ve Ali İsmail. Fırat bizden ayrıldı daha sonra. Yunus Emre Caddesi üzerinde İsmail ile beraberdik. Işıklarda bir ara ayrıldık. O an olanlar oldu. Yarım saat sonra tekrar tramvay durağında Ali İsmail’i gördüm. Üzerinde kırmızı montu vardı. Yüzü falan darp edilmiş şekildeydi. Kanlar vardı. Polislerin kendisini dövdüğünü ve kafasına darbe aldığını söyledi. Bilinci yerinde değildi. Sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Hastaneye götürmeye çalıştım. Sürekli ‘neredeyiz, nereye gidiyoruz?’ diye soruyordu. Daha sonra Fırat, Ahmet ve Okan’ı da arayarak buluştuk. Birlikte hastaneye gittik daha sonra başka bir hastaneye sevk ettiler. Ali İsmail ambulansla gitti. Hastanede Ali İsmail’i beklemeye başladık. Hastanede sıra aldık, ortopedi servisinde adli vaka olduğu için ifade verilmesi gerektiğini ve ondan sonra muayeneye gelmesini söylediler. Daha sonra ben Ali İsmail’i evine bıraktım ben de eve döndüm” diyerek ifade verdi.

Tanık Fırat Köse İSE  “Ben Ali İsmail’in ev arkadaşıyım. Yeni bir ev bakmıştık ve kira kontratı imzalayacaktık. Kontratı imzaladıktan sonra beraber evden çıktık. Çarşıya geldik. Oradaki gruplarla birlikte Yunus Emre Caddesi’ne ilerledik. Dersim olduğu için ben erken ayrıldım. Eve gittikten sonra Ali İsmail’i aradım. Benimle daha Önce konuşmadığı şekilde konuştu. Tersler şekilde konuşuyordu. Bir gariplik vardı. 5-10 dakika sonra Turhan aradı ve darp edildiğini söyledi. Evden çıktık ve Yenibağlar’da buluştuk. Gittiğimizde kaldırımda oturuyorlardı. İlk başta konuşmadı ama Turhan polisler ve sivillerin dövdüğünü söyledi. Üzerine gitmedik ve hastaneye gittik. Burada filmi çekildi, tomografi cihazı olmadığı için bizi başka bir hastaneye sevk ettiler. Yunus Emre Hastanesi’nde doktor bize Ali İsmail’in bir şey olmadığını ve iki güne geçeceğini söyledi. Ali İsmail bize sınavlarına girip giremeyeceğini sordu. Doktor sınavlara kadar iyileşeceğini söyledi. Dişinde ve kolunda sıkıntılar vardı. Doktor, dinlenebilir deyince biz de Ali İsmail’i eve götürdük. Ali İsmail sızlanarak kalkmış bizden önce. Hastaneye götürme kararı aldık. İlk başta ifade vermesi gerektiği için karakola gittik, 3 karakola gittik. Daha sonra kendini kaybediyor. Hastaneye gidiyorlar ve Ali İsmail’in beyin kanaması geçirdiğini öğrendik. Oradan da Tıp Fakültesine yönlendirdiler” diyerek olayı anlattı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —