Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ali İsmail Korkamaz davasının 5. Duruşmasında da karar çıkmadı… Tutuklu ve tutuksuz sanıkların durumlarında değişiklik yapmayan mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmanın 26 Aralık 2014 tarihinde yapılma
Ali İsmail Korkmaz davasının 5. duruşmasına Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Savcı mütalaasının ardından müdahil avukatları iddialarını sıraladı. Daha sonra sanıklar savunma yaptı. Mahkemede tutuklu yargılanan sanıklardan polis memuru Mevlüt Saldoğan, savunmasında daha önceki duruşmalarda söylediği kovaladığı kişinin Ali İsmail Korkmaz olmadığı yönündeki iddiasını tekrarladı. Hakkındaki aleyhte suçlamaları kabul etmediğini belirten Saldoğan, "Buraya getirilen makette yanlışlar var. Benim o gün kovaladığım şahsın Ali İsmail Korkmaz olup olmadığı net değilken iddia makamı bunu böyle kabul etmiş. Ben hala o kişinin Ali İsmail olmadığını söylüyorum. Ben o gece orada görevde olduğumu, zor kullandığımı söyledim. Yalan söylemedim. Namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum böyle bir eylem içinde olmadım. Vicdanen de rahatım. Görüntüleri kimin sildiğini ve kim tarafından sildirildiğinin ortaya çıkmasını ben de talep ediyorum. Böyle ağır bir suçlamayla yargılanmak benim için en büyük acı. Ben 8 aylık olduğum için personeli tanımıyorum. Esnaf arkadaşları vallahi billahi tutuklandığım gün jandarma arabasında tanıştım. Bir insanın ne kadar uykusuz kalabileceğini bir psikiyatriste sorulmasını istedim. Neler yapabileceğini. Ama iyi anlatamadım herhalde. Benim ne kadar ceza alacağım önemli değil. Gerekirse ilmiği takar canımı da alırım. Rüşvet suçlamasıyla, fuhuşla suçlanarak gelmedim. Daha vahimi 19 yaşında bir genci öldürmekle suçlanarak geldim. Vallahi kimseyi öldürmedim, bu kasıtla hareket etmedim." şeklinde savunmasını yaptı.
Tutuklu sanıklardan Ramazan Koyuncu da, "Ben o akşam amcamın oğlu İsmail Koyuncu’yu almaya gittim. Önüne geçip çekilmemle bir oldu. Trafik cezam bile yoktur. Kimseye kastım ve husumetim yok. Ne polisleri ne de Ali İsmail`i tanırım. 16 aydır cezaevindeyim, niçin yattığımı bilmiyorum. O şahsa elim bile değmedi. ‘Adaletin bize de adil şekilde uygulanacağını inanıyorum ve beratımı istiyorum." diye konuştu.
Tutuklu sanıklardan fırıncı İsmail Koyuncu da, o şahsın kesinlikle Ali İsmail olmadığını savundu. Koyuncu, tahliyesini ve beratını talep etti.
Ebubekir Harlar da, 16 aydır adaletin tecelli etmesini beklediğini ifade ederek tahliyesini ve beratını istedi.
O şahsın Ali İsmail olmadığını savunan tutuklu sanıklardan Muhammet Vatansever de, “Ben vicdanen rahatım. O gün oradaki şahıs kesinlikle Ali İsmail Korkmaz değildi. Tahliyemi ve beratımı talep ediyorum." dedi.
Tutuksuz sanıklardan polis memuru Yalçın Akbulut da, “Müdahil avukatları sürekli benim talimat verdiğimi söylüyor. Bunu kabul etmiyorum. Böyle bir şey yok. Saçımı kestirmemle ilgili olarak can güvenliğim açısından tayin edildiğim Ankara’da saçlarımı kestirdim. Savcının mütalaasına katılıyorum beratımı talep ediyorum.” savunmasını yaptı.
Tutuksuz yargılanan sanıklardan Şaban Gökpınar da, telefonla göreve çağrıldığını ve kesinlikle talimat vermediğini ve Ali İsmail Korkmaz’ı hiç görmediğini söyledi. Savcının mütalaasına katıldığını belirterek beratını talep etti.
Sanıkların savunmasının ardından duruşmaya 1 saat ara verildi.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümüne sanık avukatlarının savunmasıyla devam edildi. Tutuklu sanıklardan polis memuru Mevlüt Saldoğan’ın avukatı Mutlu Karayılan, iddia makamı savcının mütalaasını kabul etmediklerini ve o görüntülerdeki kişinin Ali İsmail Korkmaz olmadığı yönündeki iddialarını tekrarladı. Bu görüntülerin Hollanda’ya gönderilerek görüntülerdeki kişinin Korkmaz olup olmadığının araştırılmasını istediklerini söyleyen Karayılan, “Eskişehir Cumhuriyet savcılığı sanıkların lehine olan delillerin oluşturulmasına çalışmadı. Ali İsmail Korkmaz’ın planlı olarak öldürüldüğü sonucuna vardılar. Korkmaz eşya taşırken düştüğü için mi beyin kanaması geçirdi. TÜBİTAK’ın görüntülerle ilgili raporu da net değil. Başımızdan savalım düşüncesiyle ‘olabilir’ diyerek gönderdikleri bu raporu kabul etmiyoruz. Maktül hastaneden çıktıktan sonraki 17 saati kayıp. Belki de başka birisi darp etti. Maktül o kişi midir değil midir önce tespit edilsin. Yoksa bir kısım baskılara dayanarak bu davayı bitirme gayreti olur. Bu aşamada müvekkilim Mevlüt Saldoğan’ın en azından kefaletle serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Kendisi polistir ve adresi bellidir. Delilleri karartma gibi bir durumu da yoktur.” şeklinde savunma yaptı.
Diğer sanık avukatları da, aleyhte olan mütalaa kısımlarını kabul etmediklerini ve müvekkilleri adına yazılı savunma için ek süre istediklerini ifade etti. Müdahil ve sanık avukatları ile sanıkların savunmasının ardından duruşmaya 10 dakika ara verildi.
Mahkeme heyeti daha sonra ara kararını açıkladı. Buna göre tutuklu sanıklardan polis memuru Mevlüt Saldoğan, esnaf İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar’ın tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz yargılanan polis memuru Yalçın Akbulut’un tutuklanma talebinin reddine, yine tutuksuz yargılanan polis memurları Şaban Gökpınar, Yalçın Akdoğan ve Hüseyin Engin’e savunma için ek süre ve sanık müdafilerine ek süre verilmesine karar verildi. Bir sonraki duruşmanın 26 Aralık 2014 tarihine ertelenmesine karar verdi.