ALIÇ AĞAÇLARINA AKADEMİK KORUMA

2005 yılında Malatya Kayısı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü tarafından başlatılan, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) ile Erciyes Üniversitesi Seyrani Ziraat Fakültesi Araştırma Birimi tarafından desteklenen ''Alıç Genetik

Yaşam 18.10.2012 07:57:00 0

Editör

admin

ALIÇ AĞAÇLARINA AKADEMİK KORUMA
Haberi Sesli Oku

Malatya Kayısı Araştırma İstasyonu Müdürü Yaşar Zengin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, alıcın hemen hemen Türkiye'nin her yerinde doğal olarak kendiliğinden yetişebilen yabani bir ağaç türü olduğunu söyledi.
Alıcın kullanım alanının son yıllarda giderek artmasına rağmen alıç çeşitliliği açısından Türkiye'de herhangi bir araştırma yapılmadığını belirten Zengin, proje kapsamında ilk olarak çeşitlilik açısından zengin olan Malatya'da arazi çalışmalarına başladıklarını ifade etti.
Yöre insanından bilgi alarak, arazi taramaları yaptıklarını ve farklı olan türlerde meyve ve çiçek örnekleri aldıklarını belirten Zengin, şöyle konuştu:
''Bunlarda herbaryumlar hazırlanıp tür tespitleri yapıldı. Meyve örneklerinde içerik araştırmaları yapıldı. Ayrıca örnek aldığımız alıç türlerinin yetiştiği alanın özelikleri, yöresel isimleri, yöre insanının kulanım şekilleri gibi bilgileri de kayıt altına aldık. Daha sonra Bingöl, Mersin, Hatay, Gümüşhane ilerinde de arazi çalışmaları yapılıp bu illerden de örnekler aldık. Tarımsal etkinlikler, yapılaşma, orman tahribatı gibi etkenlerle kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya olan alıç ağaçlarını koruma altına aldık. Türkiye genelinde tespit ettiğimiz 78 tip alıç ağacını Kayısı Araştırma İstasyonu Müdürlüğü bahçesinde yetiştirerek koruma altına aldık. 'Ex-situ muhafaza' olarak adlandırdığımız, yetişme alanı dışında muhafaza yöntemini kullanıyoruz. Bu proje ile uzun yıllar boyunca alıç ağacının varlığını sürdürmesine yardımcı oluyoruz.''
Alıcın çok sayıda alt türü ve melezi bulunduğuna dikkati çeken Zengin, bu durumun, bitki ıslahı çalışmaları açısından alıcı önemli bir genetik materyal haline getirdiğini vurguladı.
Alıç ağacının anaç olarak kullanıldığını anlatan Zengin, ''Ayrıca biz ziraatçiler açısından da anaç olarak kullanımı önem kazanmakta. Küresel ısınmaya paralel olarak daha az su isteyen, dayanıklı kurağa dayanıklı türlerin yetiştirilmesi daha fazla önem kazanıyor. Alıç da elma, armut ve muşmula meyvelerine anaç olarak kullanılabilme potansiyeline sahip. Buda bize alıcın üzerine elma ya da armut aşılayarak alıcı bunlara çevirme şansı veriyor. Bu sayede, kurak, taşlı ve kumlu topraklarda da elma, armut yetiştirme şansı doğmakta'' dedi.

-Alıç, sağlık ve kozmetik alanlarında yaygın olarak kullanılıyor-

İnsan sağlığı açısından faydalı olan yabani meyvelere her geçen gün ilginin arttığını, bu durumunda yabani türlerin araştırılmasını önemli hale getirdiğini aktaran Ziraat Mühendisi Makbule Yanar da, alıcın sağlık alanında özelikle kalbin düzenli çalışmasını desteklemek ve kalp-damar sistemini normalize etmek için kullanıldığını vurguladı.
Alıç ağacının çiçek ve meyvelerinin içerdiği antioksidanların serbest radikal oluşumunu engelleyerek kalbin düzenli çalışmasını olumlu yönde etkilediğini belirten Yanar, şunları kaydetti:
''Bu konuda yapılan pek çok çalışma var. Alıcın kurutulmuş çiçek ve meyveleri çay gibi hazırlanarak başta kalp ritm bozukluğu, kalp basıncını dengelemede, kalp ağrılarında, damar sertliğinde, griplerde kullanılmakta. Üstelikte zararlı bileşenler içermediği için uzun süreli kullanımında bir sorun yaşanmamakta. Ayrıca meyveler başta C vitamini, şeker ve karbonhidrat açısından zengindir. Tamamen doğal yetiştiği içinde çocukların beslenmesinde oldukça zengin bir kaynaktır. Diyet amaçlı güzellik salonlarında kullanılıyor. Ayrıca marmelat, reçel olarak ve peyzaj düzenlemelerinde çiçeklerinden faydalanılıyor.''
Alıçla ilgili Malatya'da 17 Ekim'de çalıştay düzenleyeceklerini belirten Yanar, çalıştayda alıcın kullanım alanındaki sorunların ve bunların çözümlerinin masaya yatırılıp, çözüm yollarının tartışılacağını söyledi.