Tarih: 13.09.2023 11:01

Almanya pazarına girmenin yolları KTO’DA anlatıldı

Facebook Twitter Linked-in

Kayseri Ticaret Odası (KTO), üyelerini dış pazarlara açmak adına ihracat odaklı çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-IHK) işbirliğiyle Eğitim Salonunda gerçekleştirilen Almanya’ya Ticaret konulu Bilgilendirme Toplantısı’na, ilgi yoğundu. KTO Başkanı Ömer Gülsoy’un ev sahipliği yaptığı toplantıda, Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TATSO) Genel Sekreteri Okan Özoğlu, ‘Oda’nın kuruluş amacı, faaliyetleri, Almanya pazarına giriş, şirket kurulumu ve ihracat’ konularında detaylı bilgiler verdi.
Kayseri Ticaret Odası, Türkiye’nin dış ticaretteki en büyük partneri olan Almanya’nın ticaret ve yatırım fırsatlarını konu alan bilgilendirme toplantısı düzenledi. İlginin yoğun olduğu toplantıda, Almanya pazarına giriş ve şirket kurulumu ve ihracat yapmak iş insanlarına yönelik önemli bilgiler verildi.
Başkan Gülsoy: “Kayserili iş insanları Almanya’ya iş yapabilecek tecrübededir”
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren KTO Başkanı Gülsoy, “Bizim için ihracat çok önemli. İhracat odaklı çalışmalarımıza da hız kesmeden devam ediyoruz. Almanya, ülkemizin en büyük ticaret partneri. AB’nin lokomotif olan bir ülkesi. Bugünde odamızda Almanya’da kurduğumuz Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası’nın Genel Sekreteri Okan Özoğlu’nu konuk ediyoruz. Almanya’da yatırım ortamları, iş yapma kolaylıkları hakkında bilgiler verecek. Orada bir kapımız olduğunu belirtmek istiyoruz. Almanya’da gittiğinizde her türlü konuda yardımcı olacaklardır. Almanya, ülkemiz ve şehrimiz açısından çok önemli bir ülke. Geçmişten bu yana hem iktisadi ve hem de insani yönden ilişkilerimiz çok köklü. Yakın tarihe baktığımız zaman 2. Dünya Savaşı’ndan sonra özellikle 1960’lı yıllardan sonra biz Avrupa Birliği’nin ve bağlı ülkelerin özellikle de Almanya’nın gelişimine ve ekonomisine insan gücü ve iş gücü ile müthiş destek vermişiz. Oranın imar edilmesinde, ekonomisinin gelişmesinde bu desteğimiz hala devam ediyor. Bugün baktığımızda da Almanya’da yaşayan 3 milyonun üzerinde Türk vatandaşımız var. Bu Türk vatandaşlarımızın yarısından fazlası da çifte vatandaşlık almış durumda. 100 bine yakında girişimcimiz bulunuyor. Alman ekonomisine ve istihdamına katkı sunuyorlar. Almanya’nın Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkesi olması da gücünü daha farklı bir hale getiriyor. Almanya, Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimizde hep öncü olmuştur. Biz hep ‘Avrupa Birliği’ne girmeliyiz’ diyoruz. Avrupa Birliği’siz bir Türkiye, Türkiye’siz bir Avrupa Birliği’de olmamalı. Türkiye’nin bulunduğu Avrupa Birliği daha güçlü olur. Hem ekonomik hemde savunma yönünden daha da güçlü bir duruma gelir. Bizlerin de Almanya ile olan ticaretimizi daha üst seviyelere çıkarmamız gerekiyor. Ticaret üst seviyeleri çıktığı zaman dostlukların da ileri seviyelere gittiğini görüyoruz. Bu yüzden Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, modernizasyonu, Türk vatandaşlarımızın vizesiz serbest dolaşımı konusunda Almanya’nın bize destek vermesini bekliyoruz. Odalarımızın lobi faaliyetleri yapması, iş insanlarımızın daha güçlü ilişkiler kurması lazım. Ticarette kazan-kazan mantığı ile ülkelerimizin ekonomisine katkı vermeliyiz. Dünyada tek geçerli dil ticarettir. Ticaretin dini, dili, ırkı yok. Yeter ki karşılıklı menfaatleşme olsun. Almanya’nın Dünya’ya yaptığı ihracat 2022 rakamlarına göre 1 trilyon 576 milyon 784 bin Euro, toplam ticaret hacmi ise 3 trilyon 71 milyon 285 bin Euro’dur. Türkiye- Almanya arasındaki ticaret hacmi ise 45 milyar 174 milyon dolardır. Kayseri ile Almanya arasında ticaret hacmi ise 432 milyon 737 bin dolardır. Temennimiz hem ülke hem de Kayseri olarak ticaret hacminin daha da artırılmasıdır. Çünkü Kayserili iş insanlarımız bu oranın üzerine çıkabilecek yetkinlikte ve tecrübededir” ifadelerine yer verdi.
“Türkiye’nin en büyük ticaret partneri”
Akabinde sunumuna başlayan TD- IHK Genel Sekreteri Okan Özoğlu, “Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası, iki ülke arasındaki ticaretin geliştirilmesi için 2004 yılında faaliyetlerine başlamıştır. Özellikle Almanya’daki yatırımcıların Türkiye’ye çekilmesi, Türkiye’den Almanya’ya gelmek isteyen firmaların sağlıklı yol yürümesi öncelikli görevimiz. Almanya, Türkiye’nin en büyük ticaret partneri. Bizim daha hizmet vermek vermemiz için daha güçlü olmamız lazım. Özellikle genç girişimcilerimizi çatımız altında toplamak istiyoruz. İkili ticarette network sunuyoruz” dedi.
“Almanya’da ticaret yapmak kolay bir süreç değil, sabır istiyor”
Özoğlu, Almanya’da ticaret yapmanın kolay olmadığını söyleyerek, “Türkiye’den gittikçe artan sayıda Türk firması, Avrupa’ya açılmak için ilk olarak Almanya’ya açılıyor. Almanların Türkiye’ye bakışı kapı önünde negatif algı. Kapılar arkasında ise Türkiye’ye çok ilgi var. Pandemi döneminde tedarik bakımından Türkiye’nin ne kadar önemli bir ülke olduğunu Almanya’ya gösterdik. Almanya’da ticaret yapmak kolay değil. Almanlar muhafazakarlar. Kolay, kolay değiştirmiyorlar. Uzun süren vizyona sahip olmanız gerekiyor. Kolay bir süreç değil, sabır gerekiyor. Herkes Alman pazarına girmek istiyor ama, kolay bir pazar değil. Almanya’da şirket kuruluşunda en önemli faktörlerin başında kaliteli ürün gönderme becerisi ve süreklilik yatıyor. Sermayeniz ne kadar yüksekse itibarınız ve değeriniz de o şekilde artar. Almanya’da 600 bin nitelikli işgücü açığı var. Her yıl 400 bin nitelikli iş gücü ihtiyacı var. Almanya’nın rekabet gücü zayıflıyor. Resesyon var. Enerji sıkıntısı ciddi panik yarattı. Almanya, düşünce yapısını değiştirmek zorunda kalacak. Almanya’da çok iş yapılabilir mi evet ama yerleşik olarak. Almanya’da ilk 1-2 seneyi yatırım olarak düşünmelisiniz. Bu bizim tavsiyemiz. Bu bizim tecrübemiz. Yaparsınız, yapılır ama bir anda bu işi kaparım derseniz doğru olmaz. Hayal kırıklığına uğramayın” ifadelerine yer verdi.
“Rekabet gücüne fazlasıyla sahibiz”
Almanya’nın süreklilik açısından en önemli pazar olduğunu belirten Özoğlu, “Almanya pazarı süreklilik açısından en önemli pazardır. Otomotiv, makine ve tekstil başta olmak üzere Türk firmalarımız burada önemli işler yapıyorlar. Türk firmaları, kalitesiyle rekabet gücüne fazlasıyla sahip. Tek sorun Made in Türkiye olmasından kaynaklanıyor. Ülkenizin Marka gücü karşısında, Almanya’nın marka gücü daha fazla. Ben Almanya’ya açılmak isteyen Türk firmalarına, Made in Germany (Almanya yapımı) özellikle tavsiye ediyorum. Son aşamayı Almanya’da yapıp, raporlamasını aldıktan sonra, pazara Made in Germany olarak çıkabilirsiniz. Yerleşik pazara daha stabil bir ülkenin markası olarak girmiş olursunuz. Almanya’da devredilmeyi bekleyen şirketler de var. 2025’e kadar 600 bin şirket satılmayı bekliyor. Yeni şirket kurmak yerine devredilen şirketleri almanız daha avantajlı olur” dedi.
Bilgilendirme toplantısı Almanya ile ticaret yapmak isteyen iş insanlarının soru cevap bölümüyle son buldu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —