Ramazan-ı Şerif tüm coşkusuyla devam etmekte. Müslümanlar bu manevi atmosfer coşku ile iftar sofraları kurup gönül gönüle ramazanın keyfine varırken uzun günler, kısa geceler sahur olgusunu birazda olsa geri plana iter gibi oldu. Vatandaşın erken

Yaşam 11.07.2014 19:41:09 0

Editör

admin

Haberi Sesli Oku

Ramazan-ı Şerif tüm coşkusuyla devam etmekte. İnananlar bu manevi atmosfer  içerisinde güler yüzlerle, hoş sohbetlerle bir araya gelmekte iftar sofrasında. Bazı vatandaşlarımız özellikle "sahur"la ilgili;" Sahura kalkınca uykum bölünüyor. Sabah kalkamıyorum. Yiyip yatarım." diyorlar ve deyim yerindeyse "sahuru" atlıyorlar.

Peki dinimizde "sahurun önemi" nedir ? Müslümanlar neden sahura kalkmaya teşvik edilmiştir ? Konuyla ilgili haber  ekibimize  değerlendirmede  bulunan İl Müftüsü Ali Maraşlıgil;" Peygamberimiz (sav), müminleri sahura kalkmaya teşvik etmiştir. İfade o kadar genel ki nerden yoruma girseniz orada bir güzellik görüyorsunuz. Buyurdular ki efendimiz (sav);" Sahura kalkın." Bu bir teşviktir. Çünkü sahurda bir bereket vardır. Eğer biz sahura kalkmışsak, sahur öncesi uykumuz bereketlidir. Sahurdan sonraki uykumuz da bereketli olur.  Sağlığımıza bereket gelir, zindeliğimize bereket gelir, maneviyatımıza bereket gelir. Burada şunu unutmamak lazım Allahu Teala kullarından söz ederken, seher vakitlerinde istiğfar eden kullarından söz ediyor. Seher vakitleri, imsak vakitlerine yakın, son 15-20 dakikalık zamandır. Orada istiğfar eden kullar, Allah`ın kullarıdır. İnsan sahura kalktığı zaman mutlaka bir istiğfar çekecektir, bir tevhid çekecektir. En azından sofraya oturduğunda Allah`ın Rahman ve Rahim olan isimlerini anarak besmele çekecektir. Bunların hepsi Allah!`ı zikretmek, Allah`ı anmak gibi bir durum arz ediyor ki, Allahu Teala hazretlerinin yanında bunlar makbuldür. " diye konuştu..

 

Maraşlıgil sözlerinin devamında, sahura kalkan vatandaşlarımızın 2 rekat da namaz kıldıkları taktirde bu ibadetin Allah yanında makbul olacağını dile getirerek;"Mesela bazı insanlar var, sahura kalktıkları zaman;"Nasıl olsa kalktım, 2 rekat da Allah için namaz kılayım." diyor.  Amel defterlerine 2 rekat da bir namaz ekleniyor, kişiyi Allah`a yaklaştıran, secde ile en önemli duaların makbul olduğu bir vakitte 2 rekat namaz kılmanın çok büyük önemi vardır. Dolayısıyla biz, müslüman kardeşlerimize sahur vaktinde kalkmalarını, bir bardak su olsun içmelerini tavsiye ederiz. Tabi yiyecekleri,içecekleri gıdalar konusunda uzmanların tavsiyelerine uyabilirler. Ama biz illa bir şeyler yenilmesini tavsiye ediyoruz. Peygamberimiz (sav) böyle tavsiye etmiştir. Sonra o sahura kalkışın o kadar önemli bir değeri var ki, siz oruç tutmak için kalkıyorsunuz. Orucunuzu daha sağlıklı tutmak için kalkıyorsunuz. Daha dayanıklı, daha zinde olayım, bir şeyler yiyeyim, açlıktan, susuzluktan şikayetçi olmayayım, bende bir usanç olmasın, ibadetime yardımcı olsun diye kalkıyorsunuz. Bu dinimizde çok güzel bir şeydir. İnsan ibadetini ne kadar sağlıklı, ne kadar rahat yerine getirirse Allah yanında daha makbuldür ve o tür ibadetler de kişinin daha ihlaslı, daha samimi olma imkanı daha fazladır." diye konuştu.

 

Oruç ibadetinin, içerisinde gösterişin, riyanın karışmadığı bir ibadet olduğunun altını çizen Maraşlıgil;" Oruç ibadeti ihlaslı bir ibadettir. Riyanın, gösterişin karışmadığı bir ibadettir. İnsanların yanında da, insanların olmadığı yerlerde de, kişiler ibadetlerini yerine getiriyor, yemelerini içmelerini terk ediyorlar. Şehvani, nefsani arzularını terk ediyorlar. Bu da Allah`ın yanında çok büyük kıymet arz ediyor. Allah, bunun karşılığını bizzat ben vereceğim buyuruyor ve bunu ilan ediyor. Böylesine güzel bir ibadetin başlangıcını besmeleyle açmak, istiğfar ile açmak, bu manevi bereketten istifade etmek, bunu kaçırmamak,müminler için akıllıca bir hareket olur diye ümit ediyorum. Biz efendimiz (sav)`ın tavsiye buyurduğu gibi, müminlere, Muhammed ümmetine diyoruz ki, müslümanlar sahura kalkın. Bunda sizin bilemeyeceğiniz nice maddi, manevi faydalar vardır." ifadelerini kullanarak sözlerini noktaladı.