İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Kayseri Şubesi üyeleri, İsrail'in Filistin'e yaptığı saldırılar nedeniyle Kayseri Adliyesi'ne suç duyurusunda bulundu.
Kayseri Adliyesi önünde toplanan MAZLUMDER üyeleri, İsrail'in Filistin'e düzenlediği saldırılara tepki gösterdi. Burada açıklama yapan MAZLUMDER Kayseri Şube Başkan Yardımcısı Av. Abdullah Kaya, İsrail'in insanlık ve savaş suçu işlediğini aktararak, "İsrail uzun yıllardan bu yana Filistin topraklarını işgal etmek sureti ile bugüne kadar binlerce insanı öldürmüş, birçok insanı yaralamış, sakat bırakmış; mallarına zarar vermiş ve onları evsiz bırakmıştır. İsrail bunun da ötesinde işgal ettiği Filistin topraklarında büyük bir ambargo ve kuşatma uygulamış, birkaç yılda bir gerçekleştirilen ve sistematik hale gelen bombardımanlarla Gazze halkına insani yardımların ulaşmasını engelleyerek büyük bir insanlık suçu işlemiştir. Gazze halkına yıllardır uygulanan ambargo ve sistematik ölüm ve işkence eylemleri karşısında İsrail’in uygulamış olduğu ambargoyu delmek amacıyla 7 Ekim 2023 günü İzzettin El Kassam Tugayları tarafından başlatılan karşı saldırıyı bahane eden işgalci İsrail güçleri silahsız ve savunmasız Gazze halkını havadan ve karadan hedef gözetmeksizin bombalamaya başlamıştır. İşgalci İsrail, hava saldırısı ile yetinmeyip Gazze halkına giden insani yardımları durdurduğu gibi İsrail Savunma Bakanı 9 Ekim 2023 tarihinde yaptığı açıklamada, 'Gazze Şeridi'nin tam ablukaya alınacağını ve bölgeye elektrik, yakıt ve su sağlanmayacağını' kamuoyuna duyurmuştur. İsrail Savunma Bakanı aynı zamanda Gazze halkını insan gibi görmediklerini açıkça deklare etmiş ve yaptığı açıklamada 'İnsansı hayvanlar ile savaşıyoruz' diyerek Gazze halkı özelinde tüm Filistin halkına devlet olarak bakış açılarını açıkça ortaya koymuştur. Bu süreçte İsrail hiçbir hedef gözetmeksizin okul, cami ve hastane gibi savaşta dahi mutlak surette korunması gereken, insanların topluca bulundukları alanları bombalamak ve doğrudan sivilleri hedef almak suretiyle binlerce insanın ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Uluslararası toplumun tüm baskılarına rağmen bu tutumundan vazgeçmeyen İsrail, 10 günden fazla bir süredir Gazze halkını açlık ve sefalete mahkûm etmiştir. İsrail Savunma Bakanı kendi hesabından yapmış olduğu açıklamada, 'Gazze’ye insani yardım değil, patlayıcı girecek. Hamas elindeki rehineleri serbest bırakmadığı sürece Gazze'ye girmesi gereken tek şey, bir gram insani yardım değil, Hava Kuvvetleri'nden gelen yüzlerce ton patlayıcıdır' diyerek Gazze halkını topyekûn ölüme mahkum etme amacıyla hareket ettiklerini ikrar etmiştir. İsrail tüm bu savaş suçlarını işlerken havadan ve karadan yaptığı bombalama eylemlerinde kimyasal silah olarak kabul edilen ve savaşan unsurlara karşı dahi kullanılması yasak olan fosfor bombası kullanmak suretiyle açık ve inkâr edilemez bir savaş suçu işlemiştir" dedi.
İsrail'in Filistin halkına açıkça soykırım yaptığını ifade eden Kaya, "Bölgede bulunan gazeteciler, Türkiye ve dünyaya servis ettikleri fotoğraf ve video görüntüleri ile fosfor bombasının kullanıldığını tespit etmişlerdir. Ayrıca Uluslararası Af Örgütü de yapmış olduğu açıklamada fosfor bombasının kullanıldığını teyit etmiştir. Tüm dünya İsrail tarafından işlenen insanlık suçlarını izlerken suçlarının yaptırımsız kalacağından emin olan İsrail, 17 Ekim 2023 günü insanlık tarihinin en karanlık, vicdan sızlatan eylemlerinden birine imza atmış, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan ve bu insanların bombalanmayacağı düşüncesi ile sığındıkları hastaneyi bombalamak suretiyle henüz tam rakam belli olmasa da çoğu çocuklardan oluşan 600’den fazla insanın ölümü ve binlerce insanın yaralanmasına sebebiyet vermiştir. İsrail tarafından Filistin halkına karşı açık bir soykırım yürütülmekte ve insanlığa karşı suçlar işlenmektedir. Söz konusu eylemler Cenevre Sözleşmesi ve eki protokoller gereği açıkça savaş suçu niteliğindedir. Uluslararası sözleşmelere rağmen İsrail, Filistin halkını topyekûn yok etme ve özellikle Gazze Şeridi'nden sivil halkı sürgün etme gayesi ile doğrudan sivil insanları, özellikle çocukları hedef almak suretiyle Gazze halkına karşı açık bir soykırıma girişmiştir. Sivil halkın elektrik, su ve gazının kesilerek insani yardım koridorunun dahi kapatılmış olması topyekûn bir ölüm hedefi ile hareket ettiğinin açık göstergesidir. Savaşın masumları çocukların açık hedef haline getirilmesi ve tüm Filistin halkına yönelik kullanılan 'insansı hayvanlar' sözü dahi söz konusu suçu işleyen şüphelilerin amaçlarını açıkça ortaya koymaktadır. İşgalci İsrail şu ana kadar tüm uluslararası sözleşmeleri, insanlığın ortak birikimi olan vicdani değerleri hiçe sayarak Gazze özelinde tüm Filistin halkını yok etmek amacıyla tüm kutsal kitapların lanetlediği eylemleri yapmaktan geriye durmamıştır. Bu eylemler açık ve inkâr edilemez bir soykırım ve insanlığa karşı suçtur. Suç duyurusu dilekçesinin altında imzası bulunan sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve gönüllüleri olarak tüm dünyanın gözü önünde cereyan eden söz konusu suçların faillerinin cezalandırılması amacıyla Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuyor ve bunu tüm kamuoyuyla paylaşıyoruz" ifadelerini kullandı.