İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonunun, 2025'te geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamındaki üçüncü toplantısı sona erdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın başkanlığında, Bakanlığın ev sahipliğindeki toplantıda, işçi tarafını TÜRK-İŞ, işveren tarafını ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil etti.

İşveren heyeti başkanlığını TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç'un, işçi heyeti başkanlığını ise TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar'ın yaptığı toplantı, basına kapalı yaklaşık 1 saat sürdü.

Ağar, toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Sabah TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulunu topladıklarını ve sendika başkanlarının görüşlerini aldıklarını belirten Ağar, daha sonra Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısına katıldıklarını söyledi.

Biz para talep eden tarafız

Ağar, komisyon toplantısında herhangi bir rakamın gündeme gelmediğini ifade ederek, "Dolayısıyla biz hala aynı yerdeyiz. Biz para talep eden tarafız. Dolayısıyla para veren ve siyasi iktidar, hükümetimiz bir rakam söylesin ki biz de ona göre tavrımızı alalım diye daha önceki görüşmelerimizde söyledik." diye konuştu.

Komisyon toplantısında görüşlerini ve geçim şartlarına ilişkin değerlendirmelerini sunduklarını anlatan Ağar, şu ifadeleri kullandı:
 

"Gerçekleşen enflasyonun hiçbir sonuç getirmeyeceğini söyledik ve bu ülkede yaşayan 8 milyon civarında asgari ücretli bir nebze olsun ev kirasını ödeyebilsin, tenceresini kaynatabilsin, çocuklarının ihtiyacını karşılayabilsin, evinin giderini, elektriğini, suyunu, doğal gazını karşılayabilsin dedik, bunları gündeme getirdik, konuştuk. Bu söylediklerimizden herhalde hemen hemen rakam çıkıyor. Zaten bu rakamın tamamı çıksa onu verme şansları zaten yok. Yani bu giderlerin çok büyük maliyet olduğunu hepimiz biliyoruz."

Toplantıda dile getirilen görüşleri, kendilerinin ve işveren heyetinin, konfederasyon başkanlarıyla değerlendireceğini bildiren Ağar, "Önümüzdeki hafta inşallah hem rakam hem sonuç gelir diye düşünüyoruz. Temennimiz, milletin kabul edebileceği ve bir nebze olsun rahatlayabileceği bir ücret getirirler. Dolayısıyla hem insanlarımız hem kamuoyu asgari ücretin iyi olduğundan bahseder." dedi.

İnşallah tekrar bizi muhalif yapmazlar
 

Ağar, 17 bin lira olan mevcut asgari ücretin alım gücünün 11 bin lirasının bir yılda eridiğine işaret ederek, bu süreçte bunların göz önüne alınması gerektiğini belirtti.
 

Yeni asgari ücretin oy birliğiyle belirlenmesini temenni ettiklerini dile getiren Ağar, AK Parti hükümetlerinin olduğu süreçte komisyondan 6 kez oy birliği kararının çıktığını, TÜRK-İŞ olarak 18 kez de muhalif olduklarını hatırlattı.

Ağar, "İnşallah tekrar bizi muhalif yapmazlar. Dolayısıyla makul ölçülerde bir ücret getirirler ve o ücret, kabul edeceğimiz bir ücret olursa elbette ki 'tamam' deriz. Aksi halde kabul etmeyeceğimiz bir ücret olursa elbette kabul etmeyiz." ifadelerini kullandı.

İşveren heyetinin ve kendilerinin rakam telaffuz etmediğini tekrarlayan Ağar, şunları kaydetti:

"Biz parayı veren değiliz. Biz rakam söylersek bu işin altından kalkamayız. Artık milleti beklentiye sokmanın bir anlamı yok. Milletin beklentilerini ortaya koyup kamuoyuna açıklamaları lazım. Komisyonun bunda büyük sorumluluğu var, hem hükümetimizin, Çalışma Bakanımızın hem işverenimizin hem de TÜRK-İŞ olarak bizim. Bu sorumluluğu şimdiye kadar taşıdık, bundan sonra da taşıyacağız. Rakamı gidin ya hükümete ya da işverene sorun."