Talas Belediyesinde mühendis olarak çalışan 63 yaşındaki Halil İbrahim Önal, 10 yıldır katıldığı atlı dayanıklılık yarışmalarında birçok başarıya imza atarak gençlere örnek oluyor
Kayseri'de mühendis olarak görev yapan 63 yaşındaki Halil İbrahim Önal, 10 yıldır katıldığı atlı dayanıklılık yarışmalarında gösterdiği performansla gençlere taş çıkartıyor.
Köyde atları olan bir ailede büyüyen ve at sevgisini çocukluk yıllarında edinen 3 çocuk babası Önal, Talas Belediyesinde mühendis olarak göreve başlamasının ardından, bir süre uzak kaldığı bu hayvanlara olan özlemini ilçede bulunan at çiftliklerinde gidermeye çalıştı.
Türkiye Binicilik Federasyonundan 2009 yılında binicilik lisansı alan Önal, 2010'dan itibaren, federasyonunun ülkenin çeşitli kentlerinde düzenlediği atlı dayanıklılık yarışmalarına katılarak, birçok başarıya imza attı.
Son alarak Türkiye Binicilik Federasyonunun, Kayseri Atlı Spor Kulübü ve Kayseri Ticaret Borsası tarafından Talas Belediyesinin desteği ile düzenlediği Ali Dağı Kupası Atlı Dayanıklılık Yarışmalarına katılan 63 yaşındaki Önal, at sevgisini çocukları ve torunlarına da aşılayarak çevresine örnek oluyor.
Önal, çocukluk yıllarında atları olduğunu, bu hayvanlara olan sevgisinin zamanla tutkuyu dönüştüğünü ve ata eyersiz bindiği için de büyüklerinden azar işittiğini anlattı.
Eğitim yıllarında bir dönem atlardan uzak kaldığını belirten Önal, Kayseri'de atçılığın merkezi olan ve 4-5 at çiftliği bulanan Talas'ta göreve başlayınca yolunun bir daha atlarla kesiştiğini ifade etti.
Geçmişten gelen at sevgisinin burada tekrar canlandığını kaydeden Önal, şunları söyledi:
"Çiftliklere gidip atları sevmeye, binmeye başladım. Sadece sevmekle de yetinemiyor insan. At sevgisi, atın üzerinde atla birlikte olmayı da gerektiriyor. Öyle olunca teknik binicilik dersleri almaya başladım. Bunları tamamladıktan sonra attan kopamıyorum. Her boş vaktimde at çiftliğindeyim. Atı besleme, sevme ya da gençlere, çocuklara sevdirme, atı sevdirmenin de çok çok önemli olduğunu düşünüyorum. At canlı bir hayvan, akıllı bir hayvan. Hiç kimsenin tahmin edemediği kadar duygusal bir hayvan. Onun için otizmli çocukların en iyi terapisinin atta olduğunu düşünüyorum, tavsiye de ediyorum. Herkesin çocuklarına atları sevdirmesini tavsiye ediyorum."
- "Atın üzerinde durabildiğim müddetçe de binmeye devam edeceğim"
Federasyonun düzenlediği atlı dayanıklılık yarışmalarına katıldığını belirten Önal, şöyle konuştu:
"Atlı dayanıklılık yarışmalarının özü Osmanlı'daki habercilerin, ulakların uzun mesafeleri atları yormadan, incitmeden herhangi bir hasar vermeden görevlerini yerine getirme amaçlı, o referans alınarak yapılan, 20 kilometreden başlayan ve 40, 60, 90 ve hatta 120 kilometre mesafelere dayanan yarışma kategorileri var. Bu yarışlara mümkün olduğu kadar katılıyorum. Zaten at neredeyse ben oradayım. Fırsat buldukça da yarışmacı olarak katılıyorum. 2013 yılında Nevşehir Avanos'ta düzenlenen bir atlı dayanıklılık yarışmasında 52 kilometrede Türkiye birinciliğim var. Talas'ta yapılan bir yarışmada Türkiye üçüncülüğüm var. Gördüğüm her yarışmaya katılıyorum ama artık derece gibi bir sevdam yok."
Bu sevgiyi gençlere, çocuklara, etrafına, merhaba dediği herkese aşılamayı amaçladığını, at sevgisinin farklı olduğunu vurgulayan Önal, "Bir insana bulaştığı zaman artık tedavisi, aşısı mümkün değil. Bu, ölene kadar gider. Allah ömür verirse atın üzerinde durabildiğim müddetçe de binmeye devam edeceğim." ifadelerini kullandı.