BAŞKAN BEKİR YILDIZ`DAN FIRINCILARA EKMEK ANISI

Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, hamur ve fırın kültürünün Kayseri`de çok önemli olduğunu belirterek ekmek kalitesinin artırılmasının esnaf ve vatandaşa önemli avantajlar sağlayacağını söyledi.

Güncel 20.03.2014 09:14:56 0

Editör

admin

BAŞKAN BEKİR YILDIZ`DAN FIRINCILARA EKMEK ANISI
Haberi Sesli Oku

Fırıncılar Odası Başkanı Mustafa Aslan yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Başkan Bekir Yıldız`ı makamında ziyaret ederek teşekkür etti.
Kayseri`de hamur, un ve fırın kültürünün çok önemli bir yer tutuğunu vurgulayan Başkan Bekir Yıldız, " Bundan 40-50 yıl önce her şey undan yapılırdı. Bir-iki torba un, bir teneke yağı olan kışı çıkardım diye düşünürdü. Bu nedenle bizim dönemin hayatında un, hamur ve fırın dolu anıların büyük önemi vardır" dedi.
Çocukluk yıllarına ait 2 anısını fırıncılarla paylaşan Başkan Bekir Yıldız ilk anısını şöyle anlattı; "Rahmetli annem hasta olduğunda ekmeğimizin hamurunu ben yoğururdum. Sabah ezanında hamur leğenini omzuma alır fırının yolunu tutardım. Sabah ezanında bile fırın tıklım tıklım dolu olurdu. Fırıncı, o kadar kalabalığı başında istemez; leğeni bırakan gitsin, şu vakit de gelsin derdi. Güneş doğmadan tekrar varır, pişen ekmeği leğene koyar, onu da omzumuza alır, evin yolunu tutardık. Gidene kadar sokakta her gördüğümüz insana ekmekten ikram ederdik. Ben de pide ekmeğin baş kısmını severdim, eve gidince ben yiyeyim derdim ama bakardım ki bütün ekmeklerin baş tarafı koparılmış, bana bir tane bile kalmamış"
Başkan Bekir Yıldız ikinci anısını da şöyle aktardı; " Eskiden düğün ve toplantılar için baklava ve börek yapılırdı. Evlerin çoğunun sinisi de kocaman olurdu. Belki minimum sini çapı 120 santimetre idi. Daha büyük sinilerdeki baklava ve böreği pişirecek, o siniyi içine alacak genişlikte ağzı olan fırın her yerde olmazdı. Bizim evimizin yanındaki bir fırının ağız genişliği bütün tepsileri alacak nitelikteydi. Şehrin bütün baklavası böreği orada pişerdi ortalık mis gibi kokardı. Şimdi, ne o fırınlar, ne baklava-böreği yapan ne de pişirenler kaldı."