Ülke genelinde cep telefonu kullanımının artmasına paralel olarak şehrin muhtelif bölgelerinde okul, hastane ve evlerin çatılarında görmeye alıştığımız ve şehir estetiğine son derece zarar vererek görünü kirliliği oluşturan Baz İstasyonlarının olumsuz etkileri ne yazık ki sadece estetik açıdan gerçekleşen zararları sınırlı kalmıyor...
Her köşe başında rastlanır hale gelen ve her geçen gün yayılmacı duruşunu sürdüren Renkli beyaz kutu şeklinde, 4 metre boyunda, iki çubuk antenle bir çanak antenden oluşan ve mikrodalga yayan baz istasyonları gerçekten zararlı mı? İnsan sağlığına, çevreye ve doğal yaşama etkileri nelerdir?
Bütün bu sorularımızın cevabını Erciyes Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendislik Bölümü Öğretim Görevlisi Doç.Dr.Ömer Galip Saraçoğlu`na yönelterek dev adımlarla gelişen iletişim teknolojisinin hayatımıza soktuğu bu soruna dair cevaplar almaya çalıştık...
Baz istasyonlarının insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilerinin bulunduğu yönünde önyargıların
bulunduğunu ifade eden Saraçoğlu, bu konuda tespit edilmiş bilimsel bir verinin bulunmadığını kaydetti.
Karşisinda Baz istasyonu gören insanın psikolojik baskı altında kaldığını ve bunu tehdit olarak algıladığının altını çizen Saraçoğlu, " baz istasyonunu gören kendisine doğru sanki kanser oluşturan cisim olarak algılamaktadır. Baz istasyonlarından insanlar rahatsız oluyor. Olayın psikolojik yönü çok büyük bu yüzden insanların psikolojik baskı altındayken verimli olmasını bekleyemeyiz"değerlendirmesinde bulunan Saraçoğlu, psikolojik baskının bile bir baz istasyonunun bir bölgeden kaldırılmasına yeterli sebep olduğunu belirtti...
Vatandaşların bulundukları mekandan bir kilometreye kadar ki alanda baz istasyonu olup olmadığını, varsa elektromanyetik değerleri gibi her türlü bilgiyi e-devlet şifresiyle öğrenilebileceğine dikkat çeken Saraçoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü."4 Kasım`dan itibaren uygulamaya giren BTK’nın veri tabanında kayıtlı Türkiye genelindeki 85 bin baz istasyonunun tamamına ait ölçüm değerleri bir tıkla öğrenilebiliyor. Kullanıcılar e-devlet şifresiyle girdiği internet adresinden bulundukları mekândan 1 kilometreye kadarki alanda baz istasyonu olup olmadığını, varsa elektromanyetik değerleri gibi her türlü bilgiyi ayrıntılarıyla öğrenebiliyor...."
Elektromanyetik dalgaları iyonlaştırıcı ve iyonlaştırmayan diye iki gruba ayrıldığını belirten Saraçoğlu sözlerinin devamında "Baz istasyonunda kullanılan haberleşme aracı iyonlaştirmayandır. Düşük enerjili kısma tekabul eder. Dolayısıyla radyasyonun iyonlaştırıcı cihazlara göre zararı 10/1`a tekabul eder."ifadelerini kullanarak baz istasyonlarının radyasyon etkisi konusuna açıklık getirdi.
arasında kaktüs`ün radyasyonu emme özelliği olduğu konusunda açıklık getiren Saraçoğlu, "Kaktüs bol miktarda su içeren basit yapılı bir bitkidir. İçindeki su elektromanyetik dalgalarını kismen zayıflatır ama bir bakır kadar etkili değildir." şeklinde konuya açıklık getirdi.
Doç. Dr. Saraçoğlu sözlerinin sonunda radrasyonun etkisini azaltmak için şu tavsiyelerde bulundu: "Evde mümkün olduğunca ekranlı perdeler kullanın..insanların tamamen elektromanyetik alandan izole edilmesi için elbiseler yapılıyor . Mümkün olduğunca o elbiselerden kullanın. Evlerde Antı stres yatakları nevresimleri kullanın...