Destici, partisinin Kayseri İl Kongresi’ne katılmak için geldiği Kayseri’de ilk olarak Türkiye Harp Malulü Şehit Dul ve Yetimleri Derneği’ni ziyaret etti. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, burada yaptığı konuşmasında, “Zarar verebilir ama bu ülkeyi bölüp, parçalayamaz. Gerektiğinde bu millet inançları için, değerleri için her zaman canını vermekten çekinmedi. Bundan sonra da çekinmez. 3-5 bin çapulcuya da asla meydanı bırakacak veya teslim olacak değiliz. 30 yıl içinde çok çeşitli hükümetler oldu. Bunların tamamı da terörle mücadelede başarısız oldu. Hem güvenlik, hukuku ve terörün finans kaynaklarının kesilmesi konusunda ciddi mücadele verilmedi. Milletin geleceği heba oldu. Kardeşliğimize kurşun sıkıldı” dedi.
“Bugün geldiğimiz noktada da gerçekten mücadele vermeyenler, yıllardır Türkiye’ye karşı bu iş silahla ve güvenlik boyutu ile bitmez diyenler vardı. Masaya oturup anlaşılması gerektiğini söylüyorlardı” diyen Destici, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Kiminle masaya oturacağız bu ülkenin çocuklarının kanı elinde olan insanla masaya oturacağız. Türk-Kürt savaşı ortaya çıkarmaya çalışan azmış grup ile masaya oturacağız. Hükümetler bu yanlışa düşmüş olabilir. Ben bunu bir akıl tutulması olarak görüyorum. Özellikle hükümetin bazı temsilcilerinin son günlerdeki açıklamalarını ağzım açık izliyorum. Bu ülke için şehit olmuş insanlara söylenmeyenler, PKK’nın üst düzey deki insanı için söylenmesi bizi üzüyor.
Hiç kimse terörün devam etmesini istemez. Bu yol terörü çözmez, bu yol doğru değil, bu yol 6 bin 700 KCK’lıyı serbest bırakacaktır, bu yol PKK’nın toparlanmasını sağlayacaktır. Emperyalist güçlerin kazanım sağlayacağı bir yoldur.
Bu sürece destek vermiyoruz. Bilmediğimiz bir sürece niye destek vereceğiz. Şehitlerimizin ruhunu incitecek bir girişim veya anlaşma içinde olmayız diyorlar. Bunu söylerken zaten bir hata işliyorsunuz. Bütün bu şehitlerin kanı kimin elinde? Bunun sorumlusu Öcalan değil mi? Görüşmeler Apo ile yapılıyor, terörist başı ile yapılıyor. Siz zaten onunla görüşmeye başladığımız zaman şehit ailelerini incittiniz.
Bu süreç tekrar değerlendirilmeli. Türk-Kürt kardeşliğine asla helal getirmeyecek şekilde bir konsept olmalı. Bu görüşmeler ile bir kere onların elini güçlendiriyorsunuz.
KCK 2007 yılında kuruldu 2011 yılına kadar beklendi. PKK’nın şehir yapılanmasına büyük bir darbe vuruldu. 4. Yargı paketi ile KCK’lıların tamamı serbest bırakılacak. Şiddete bulaşmayan, bizzat kurşun sıkmayanlar serbest bırakacaklar. Onların yaptığı eylemler, PKK propagandası yapmak, flaması taşımak, terör örgütüne eleman sağlamamak artık suç olmaktan çıkacak. Sadece kurşunu sıkana ceza olacak. Bu kadar KCK tutuklusu dışarı çıktığında yapı aynen ve daha rahat devam edecek.
PKK son dönemde büyük bir darbe aldı. Terör örgütünün silahlı kanadının yarısı etkisiz hale getirildi. Yeniden toparlanabilmesi için belli bir süreye ihtiyacı var. Bunun sonunda bu süreye kavuşacak. PKK burada bir taşta 5 kuş vuracak. Bütün bunlar sonrasında bütün bunlar olacak mı olmayacak mı? Bekleyip göreceğiz.
PKK’nın sözcüleri dikkate alınınca Kürt kardeşlerimizi onların kucağına itmiş oluyoruz. Bu konuda hükümetin ne dediğinin bizim nazarımızda hiçbir anlamı yok. Güvenilirliği kalmadı. Bu süreç terörü bitirmez. Türkiye’nin başını daha büyük belalara sokacak. PKK’lılar imana mı geldiler ki, tövbe mi ettiler ki ne oldu da birden bire bahar havası estiriliyor? İmana geldiler de bizim haberimiz yok?”