Kayseri'de 17 yaşındaki oğlunun yumuşak doku kanserine (Fibrosarkom) yakalandığını belirten baba, gözyaşları içinde yardım istedi. Acılı baba, ''Oğlum gözlerimizin önünde eriyip gidiyor. Ne olur hostes kızımız için ilaç bulan devletimiz, oğlum
Acılı baba Adil Çavuş, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yatmakta olan yumuşak doku kanserine yakalanan 17 yaşındaki oğlu Yasin Çavuş'un sağlığına kavuşması için yardım çağrısında bulundu. Baba Adil Çavuş, ''Oğlumun rahatsızlığı, tıbben Fibrosarkom denilen bir illet. Hocalar tıbben yapılabilecek her şeyi yaptıklarını söylediler. Bu illet, oğlumun ciğerlerini de sarmış. Yurt içindeki veya yurt dışındaki bütün tıp adamlarından, bilim adamlarımızdan oğlumun bu hastalığının çaresi varsa bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül Bey'den, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Bey'den ve eşlerinden bize yardımcı olmalarını bekliyoruz. Ne olur bizim sesimizi duysunlar ve dünyanın neresinde bu hastalığın çaresi varsa bize bildirsinler. Çaresiz bir şekilde bekliyoruz. Çocuğumuz gözlerimizin önünde eriyip gidiyor. Ben yavrumun derdine derman arıyorum. Şu anda İtalya'da bir ilaç üretilmiş. Sağlık Bakanlığından o ilacın getirtilmesini istedik, 1 haftadır bekliyoruz, henüz bir sonuç yok. Hangi anne, baba, evladının gözleri önünde eriyip gitmesine dayanabilir? Benim ciğerim yanıyor. Oğlumun kolunun birini ya da bacağının birini alsınlar ama ne olur yaşasın'' diye konuştu.
"GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE ERİYOR"
Bu hastalığın herkeste olabileceğinin söylendiğini ifade eden acılı baba, gözyaşları içinde yardım çağrısını tekrarlayarak şunları söyledi:
''Buna hayvan hastalığı da dediler. Kediden, köpekten geçermiş. Çocuğum pek öyle hayvanlarla uğraşmadı. Zaten lise öğrencisi, okuluna gidip geliyordu, ara sıra da bahçemizde uğraşırdı ama, 'Aldığı bir darbe ya da yaralanma ile de bu hastalığa maruz kalmış olabilir' dediler. Ankara'da bir doktor, oğlumun radyasyonlu bir yerde çalışıp çalışmadığını bile sordu. Bu çocuk öğrenci, radyasyonlu yerde ne işi olabilir? Çocuğumuzun bu derdiyle 11 aydır uğraşıyoruz. 2 defa kemoterapi aldı ama hiçbir fayda sağlamadı. Ağrıları giderek şiddetleniyor, bu illet ciğerlerini de sarmış, nefes alamıyor. Benim çocuğum sağlıklı ve sporla uğraşan biriydi. Şimdi gözlerimizin önünde eriyor, nefes bile alamıyor. Bir baba olarak, bir anne olarak çocuğumuzun bu durumunu kabul edemiyoruz. Bu hastalıkla ilgili yeni geliştirilen, deneme aşamasında olan bir ilaç varsa onun bizim çocuğumuzda kullanılmasını istiyoruz. Belki derdimize derman olur.''
Türkiye Cumhuriyeti devletinin büyük ve çok güçlü olduğunu, dünyanın neresinde bu hastalığın çaresi varsa onu getirebileceğine inandığını söyleyen Adil Çavuş, ''Geçenlerde hastalanan bir hostes kızımız için devletimiz devreye girdi ve çok kısa zamanda ilacını Türkiye'ye getirdi. Onun gibi, bizim oğlumuz için de devletimiz devreye girsin ve dünyanın neresinde bu hastalığın ilacı ya da çaresi varsa onu bize ulaştırsın. Ben bundan başka bir şey istemiyorum'' dedi.
Oğlunun gözünün önünde günden güne eridiğini, bir anne olarak buna dayanmanın çok zor olduğunu belirten anne Nurhayat Çavuş da, ''Ben oğlumu 16 sene sonra araya araya buldum. Şimdi 17 yaşında ama gözümüzün önünde eriyip gidiyor. Ne olur oğlum için bir çare bulsunlar. Cumhurbaşkanımızın eşi Sayın Hayrünnisa Hanım'dan, Başbakanımızın eşi Sayın Emine Hanım'dan bir anne olarak çare bekliyorum. Ne olur bize yardımcı olun'' diye gözyaşı döktü.
Oğullarının sağlığına kavuşması için kendi imkanları çerçevesinde çalmadık kapı bırakmadıklarını söyleyen gözü yaşlı anne ile baba, hastane bahçesinde çocukları için gelecek ümitli bir haber bekliyor.