İlaçların sentetik ve doğal olmak üzere ikiye ayrıldığını belirten ERÜ Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müberra Koşar, sentetik ya da konvansiyonel ilaçların, halihazırda ilaç olarak algılanan tablet ya da şurup haline getirilmiş şekli olduğunu, bu tür ilaçlarla hastalığa karşı koyacak yalnızca bir etken maddenin hastaya verildiğini söyledi. Doğal ilaçlar ya da halk arasında bitki ilaçları diye tabir edilen ilaçlarda ise etken maddelerin birden fazla olduğunu ifade eden Koşar, “Dolayısıyla bitkiyi tek olarak veya bitkinin karışım olarak özünü alıp kullandığınızda birden fazla maddeyi vücudunuza alıyorsunuz. Dolayısıyla o birden fazla maddeyi alırken hem toksik etkilerini hem de etkileşimlerini birlikte düşünmeniz gerekiyor. Bu nedenle bitkisel ürünlerde karışımları yapmak veya önermek oldukça risklidir. Bilen bir kişinin bunu yapması gerekir” dedi.
Koşar, son zamanlarda revaçta olan afrodizyak ve zayıflama etkili bitkisel ilaçların da son derece tehlikeli olduğuna dikkat çekti. Bu tür ilaçların satışının medyadan ve internet ortamından bilmeyen kişilerce yapıldığını söyleyen Koşar, bu tür ilaçların içerisinde yer alan ‘sibutramin’ maddesinin öldürücü olduğunu vurguladı. Genelde merdiven altı üretimi yapılan söz konusu bitkisel ürünlerde sibutramin maddesi kullanılmasına rağmen içerik kısmında buna dair bilgi olmadığının altını çizen Koşar, “Sibutramin metabolizmayı hızlandırıyor, yani kalbi uyarıcı etkileri var ve metabolizma hızlandığı için normal çalışan bünyenize aşırı güç verdiğinizde o makine yanıyor ve kalp krizi meydana geliyor. Kalp krizinden ölenlerin de sebebi bu. Yoksa, 'Kırmızı biber ürününden öldü' diye lanse etmek çok büyük bir hata. Onun içerisindeki zararlı kimyasallar nedeniyle ölüyor insanlar. O yüzden orijinal ürün kavramı çok önemli. Hem zayıflama hem doğal afrodizyaklar diye lanse edilen ilaçların ne internetten ne de bilinçsiz kişilerin yaptığı reklamlardan satın alınmaması lazım. Çünkü hiçbir ürün mucizevi bir şekilde zayıflatmaz. Bunu aklımıza yazmamız gerekiyor. Ayrıca obezite veya şişmanlık dediğimiz olayda pek çok faktör var. Öncelikle tıbbi olarak bunun nedeninin öğrenilmesi lazım. Doktor kontrolünde zayıflamaya gidilmesi lazım. Yani ayda 8 kilo vermek hem imkansız hem sağlıksız. Ayda en fazla verilebilecek kilo 1 ya da 2 kilodur ve bu da hekim kontrolünde çok rahatlıkla düzgün beslenme ve egzersizle verilebilir” diye konuştu.
Koşar, bu ve benzeri nedenlerden dolayı bitkisel ürünlerin eczanelerde, eczacılar tarafından satılmasını onaylayan yasal düzenlemeyi desteklediklerini ifade etti. Söz konusu uygulamada geç kalındığına dikkat çeken Koşar, “Zaten bu işi yapması gerekenler eczacılar çünkü lisans eğitimi olarak düşündüğümüzde ülkemizde bitkisel ürünlerle ilgili eğitim alan hem bitkisel ürünlerin içeriği hem de farmakolojik etkileriyle ilgili eğitim alan tek meslek grubu eczacılar. Lisans olarak başka hiçbir fakültede bunun eğitimi verilmiyor. Şu ana kadar yapılamamasının ya da farklı şekillerde yönlenmesinin sebebi halkın iyi niyetini suistimal etmek, güçsüzlük anlarındaki zayıflığını kullanmaktı. Bu şekilde çok fazla şovmen şu anda da piyasada zaten. Bizim amacımız onları bitirmek ve sağlıksız koşullarda halka takdim edilen bitkisel ürünleri daha sağlıklı ortam olan eczanelere ve gerçekten bu işi bilen eczacılara çekmek. Bu kanunu istiyorduk ve çıktı zaten. Sonuçta doğrusu buydu” ifadelerini kullandı.
Orjinal Habere Git