Çalışan ve çocuğunu evde bırakmak zorunda kalan annenin en çok yaşadığı ?Bakıcı mı yoksa büyükanne mi?? ikileminde doğru kararı vermek çok zor olabiliyor. Bir yandan çocuğu sevgi ve şefkat görsün, diğer yandan modern yöntemlerle büyüsün isteyen çalışan annelerin bu büyük çıkmazına çözüm bulmalarına yardımcı olmak adına harekete geçen haber ekibimiz Uzman Klinik Psikolog Şerife Aksoy´un kapısını çalarak çocuğun ileriki hayatı ve gelişimi işçin doğru seçeneğin hangisi olduğunu sordu ve ?Anneanne ve babaanne çocuğun sosyal, duygusal, bedensel ve zihinsel gelişimine katkıda bulunabilecekse bakabilirler. Çocuk burada bir sevgi bağı kuruyor fakat dışarıdan bir bakıcı ile de bu bağı kurabilir. Çünkü onlar için önemli olan sevilmeleridir? cevabını aldılar?
Çalışan kadının en büyük ikilemlerinden olan çocuğu kime emanet edeyim ?Bakıcı´ ya mı, yoksa Büyükanne´ye mi?? sorusuna cevap bulma da yardımcı olmaya çalışan haber ekibimiz bu çetin soruyu Uzman Klinik Psikolog Şerife Aksoy´ ya yönelterek annelerin kabusunu aralamak istedi? Ailenin yeni üyesi bebeklerle ilgili en önemli konulardan biri eğer anne çalışıyorsa ilerleyen süreçte bebeğin bakımını kimin üstleneceğidir. İstatistiklere göre anneler bebeklerine ilk 1 yıl kendileri bakıp, sonrasında iş hayatlarına dönmeyi tercih ediyorlar. Uzman Klinik psikolg Şerife Aksoy´en az ilk 3 yıl boyunca bebeğe birebir annenin bakmasının daha sağlıklı bir yaklaşım olacağına dikkat çekerek ?Özellikle 0-2 yaş arası dönemde bebekler duygusal, zihinsel ve bedensel gelişimlerini yoğun olarak yaşıyorlar. Bu süreç aslında onların ileride nasıl bir yetişkin olacaklarına dair ipuçları da veriyor. Annesine güvenli bağlanan bir çocuk kendisine ve hayata güvenmeyi de öğreniyor. Bu dönemde annesiz kalan, annesini kaybeden ya da anne sevgisi ve kucağıyla yeterince bağ kuramayan çocuklar anne yerine geçebilecek başka bir kişiyle de bu bağı kurabiliyor? değerlendirmesinde bulundu?
Annenin çocuğunu emanet etmesi için güvenebileceği kişiler, eğer özel bir bakıcı düşünülmüyorsa genellikle büyükanneler oluyor. Aksoy´a göre, zorunlu şartlar gereği anne çocuğuna bakamıyorsa, bakacak kişinin aile içinden biri olması, dışarıdan bir bakıcının görevlendirilmesinden daha sağlıklı oluyor. Çünkü ne olursa olsun özel bir bakıcı, çocuğu anneannesinden ya da babaannesinden daha fazla sevemeyeceğinin altını çizip şunları kaydetti? ?Anneanne ve babaanne, çocuğun sosyal duygusal, bedensel ve zihinsel gelişimine katkıda bulunabilecekse çocuğa bakacak kişi olarak tercih edilebilir. çocuk burada bir sevgi bağı kuruyor çünkü çocuk için önemli olan sevilmesi oluyor. eğer aile içinde kayınvalidenizle veya annenizle iyi bir ilişkiniz varsa kendilerinin bu işin altından kalkabileceğini düşünüyorsanız ve kendisi de gerçekten istiyorsa çocuğunuzu bırakabilirsiniz.?
Çocuğun bakımını büyükannelerden biri üstlenmişse ve herkes aynı evde kalıyorsa, bunun anlamı aynı zamanda evde iki annenin varlığıdır. Bunun da ister istemez çocuk bakımıyla ilgili bazı anlaşmazlıkları beraberinde getireceğine dikkat çeken Aksoy sözlerini şöyle noktaladı? ?Anneanne ya da babaanneler genellikle torunlarının her istediğini yapma eğilimi içindedirler. Bu durum elbette ki, anne babanın otoritesini olumsuz etkileyen bir durumdur. Örneğin, anne çikolata alımını yasaklamış ya da sınırlandırmış olabilir. Ancak anneanne ya da babaanne çocuğa çikolata alma yönünde bir tutum sergileyebilir. Bu tip davranışlar çocuğu olumsuz yönde etkilemese de anne ile anneanne ya da babaanne arasındaki tartışmalar çocuğu etkileyebilir. Bunun için özenli davranılması gerekir?
HABER: C.USTEN