Şanlıurfa Birecik’te doktor olarak görev yapan ve 28 Şubat mağdurlarından olan Dr. Hatice Kanlıtaş, Mazlumder’in davetlisi olarak Kayseri’ye geldi. 28 Şubat sürecinde Konya’da tıp fakültesi öğrencisi olduğunu söyleyen Kanlıtaş, "Konya gibi bir yerde başörtüsü yasağıyla karşılaşmayız sanıyorduk." dedi.
28 Şubat’ın İstanbul’dan başlayarak yavaş yavaş Anadolu’ya doğru geldiğini belirten Kanlıtaş, "O rüzgarı iliklerimizde hissetmeye başladık. Rüzgar estikçe başörtüler uçuyordu. İnancınız, mesleğiniz ve aileniz arasında kalıyordunuz. Sen Anadolu’dan gelip, dinini yaşayarak bir de hizmet edemezsin diyorlardı. Peki siz kendiniz olamazsanız insanlığa nasıl faydalı olacaksınız? Bu süreç bir hak-batıl, Habil-Kabil mücadelesi olarak sürdü. 28 Şubat bir gün ismi değildir, bir zulmün ve baskı zihniyetinin ismidir. Olaylar karşısında tek sığınamız Allah’tı. Ancak kimi arkadaşlarımızın psikolojisi bozuldu, bir kısmı hırçınlaşıp süreçten çıktı. Biz ise sırat-ı müstakim üzere orta yoldan gittik ve hukuki olarak hakkımızı sonuna kadar aradık. 28 Şubat bin yıl sürmedi, ancak rüzgarı esmeye devam ediyor." diye konuştu.
Mazlumder Kayseri Şubesi Başkanvekili Ahmet Taş, Dr. Hatice Kanlıtaş’a teşekkür ettiklerini söyleyerek, Mazlumder’in din, dil, ırk, mezhep, parti ayrımı yapmaksızın sadece insan olmayı önceleyen bir kurum olduğunu belirtti. Kayseri’de 1998’den beri zalime ve statükoya karşı mazlumların yanında olduklarını söyleyen Taş, "Toplumumuzun her alandaki milliyetçi refleksine karşı kınayıcının kınamasına aldırmadan dışlanmayı, ötelenmeyi göze alarak çalışmalarımıza devam edeceğiz. Başta üniversiteler olmak üzere hayatın tüm alanlarında başörtüsü ve ibadet etme yasağına karşı mücadele eden bir kurum olmayı sürdüreceğiz. 1960, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 darbelerinin izlerinin silinmesi, bugüne kadar statükocu zihniyet tarafından öldürülen, dışlanan, hakkı çiğnenen tüm mazlum ve mağdurların haklarının ve itibarlarının iadesi için mücadele eden bir kurumuz ve etmeye de devam edeceğiz." şeklinde konuştu.