DAR ELBİSE GİYERKEN BİR DAHA DÜŞÜNÜN!

Günümüzde dar elbiseler; güzel giyinme ve moda anlayışında önemli parçası haline geldi? Peki vücudumuz da bizim kadar toleranslı mı dar giyinmeye? Ne yazık ki bu sorunun cevabı kocaman bir ?Hayır?. Uzmanlara göre ?Dar´ giyinmek uzun vadede çok fazla hastalığa ve kalıcı hasarlara neden olabilir. İşte böylesine önemli konunun, bu denli hafife alınmasına bir anlam veremeyen haber ekibimiz konuyu bir uzmanın ağzından değerlendirmek üzere Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yiğit Fevzi Akçalı´nın kapsını çalıp detayları sizler için sordu?
Günümüzde dar elbiseler; güzel giyinme ve moda anlayışında önemli parçası haline geldi?
Herkes özel günlerinde iyi görünmek ister. Verdiği tüm sıkıntılara rağmen dar giyinmeyi göze alan ve katlanan çok fazla insan var ne yazıkki? Peki vücudumuz da bizim kadar toleranslı mı dar giyinmeye? Maalesef bu sorunun yanıtı hayır. Uzmanlara göre dar giyinmek uzun vadede çok fazla hastalığa ve kalıcı hasarlara neden olabilir.
Dar giysilerin sağlığımıza ne gibi sorun teşkil ettiği konusunda haber ekibimize açıklamalarda bulunan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yiğit Fevzi Akçalı, dar giysilerin yaz aylarında bacaklardaki kanın yukarı doğru dönmesi için engel oluşturduğunun altını kalın çizgilerle çizerek, ?Günlük yaşamımızın bir parçası olan cin pantolonlar pratik oluyor ama sıkıntılara yol açıyor. Hareket ederken değil ama uzun yolculuklarda, yürüyüşlerde, uzun süre oturmalarda cin pantolonlar sıkıntı yaratıyor. Cin pantolonlar kanın geri dönüşümünü engelliyor. Özellikle oturduğumuz zaman kasık civarı kısmında engel oluşturuyor. Sağlıklı olmamız için ayak hareketlerin iyi olması gerekiyor. Ayak hareketlerin iyi olması içinde yüksek topuklu ayakkabılar geliyor. Çünkü yüksek topuklu ayakkabı bandır kasların çalışmasını engelleyen en büyük etkendir? değerlendirmesinde bulundu?
Prof. Dr. Yiğit Fevzi Akçalı sözlerinin devamında özellikle yaz aylarında rahat ve bol giysiler giymenin sağlığımız açısından daha iyi olacağını vurgulayarak şunları kaydetti? ?Sıcağın zararlı etkilerini ortadan kandırabilir tarzında sıcağı emen elbiseler giymemiz gerekiyor. Günlük yaşamın içerisinde hele bu sıcak yaz ayların başladığı dönemler şikâyetlerin en fazla başladığı dönemdir. Halk arasında varis diye denilen hastalık, bacakta damar tıkanıklığı hastalığı gibi bunların hepsi toplardamarlarla yani venöz sistemi hastalıklarıyla ilgilidir. İşte burada ilk başta yapacaklarımızın başında vücudumuzda sıvı kaybını önlemek için bolca su tüketmemiz gerekir. Olabildiğince de hareketli olmak gerekiyor. Uzun süre ofiste masa başında kalmamak, uzun süre oturmamak bunarın hepsi venöz sistemi hastalıklarına neden olur. Venöz sistemi hastalıkları insanlara özgüdür. Sürekli bandır kaslarını çalıştırmamız gerekir. Kilo da varis hastalığını etkiler. Hareketsiz toplum olduğundan bizim yürüyüş yapmamız gerekir. Sürekli hareket etmek, güneşe maruz kalmamak gerekir. Varisleri olanlar yaz aylarında mutlaka sabah 09.00 ile 15:00 arası kesinlikle güneşe çıkmaması gerekir. Varis hastalıkları soğuk suyla bacaklarını yıkadığı zaman oldukça rahatlatıcı bir faydası vardır. Düzenli hareket etmemiz gerekiyor. Asansör yerine merdiveni kullanmamız gerekiyor. Dar giysiler ve Yüksek topuklu ayakkabı giymemiz gerekiyor. Biraz hareketli olmamız gerekiyor?
Pr.Dr. Akçalı, sözlerinin sonunda toplardamar hastalıkları en sık rastlan hastalık olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu? ?Toplar damar hastalıkları ciddi durumlara neden olan bir hastalıktır. Özellikle belli bir yatan sonra insanlar yavaş yavaş ayaktaki kirli kanı döndüren sistemde problemler başlar. Minik kanın geri atmasını engelleyen kapakçıklar falan bozulmaya başlar. Ona bağlı olarak da sıkıntı olur. İleri yaşlarda yani 25 yaşını geçen her insanda venöz sistemi hastalıkları başlar. Bizimde önlem almamız gerekir. Bunlardan en önemlisi başında spor yapmak gelir. Düzenli yürüyüşler yapmaktır. Özellikle sabah saatleri yerine akşam saatlerinde yürüyüş yapmak gerekir. Çünkü; sabah saatlerinde eklemler, kirişler henüz ısınmamıştır. Bizim toplumuzda kilo giderek sorun olmaya başlıyor. Ramazan Ayı´da buna büyük bir fırsattır?
HABER: Mevlüt Y.NACAK

PROF. DR. YİĞİT FEVZİ AKÇALI paylaşan: kaytv