Olay, 1942 yılında İstanbul Asliye 3. Hukuk
Mahkemesi'nin Derviş Mustafa Yönel'in Mimar Sinan'ın neslinden gelen vakıf
evladı olmasına karar vermesiyle başladı.
2010'da Yönel ailesi tarafından Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava
açıldı. Bilirkişi, vakfa ait bazı dükkanlarda davacının hak sahibi olduğunu
belirtti ve 1961'den dava tarihine kadar toplam 2.2 milyar TL gelir fazlası hesapladı.
Ancak 2011 yılında Vakıflar Kanunu'nda değişiklik yapılınca aileye ödenecek
miktar son beş yıl ile sınırlı tutuldu ve ailenin avukatı olayı AİHM'ne taşıdı.
Bunun yanı sıra, Mimar Sinan'ın torunu olduğunu ileri süren Mustafa İlker Yönel
de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e de bir dilekçeyle başvurdu.
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden bu dönemde yapılan açıklamada, Yönel ailesinin
Ağırnaslı olduğu bilinen ve dünyaca tanınan Mimar Sinan'ın torunu değil, o
dönemde mimarlık yapmış, Azatlı Sinan lakabıyla da bilinen 'Sinanı Atik' isimli
bir başka mimarın torunu olduğu yönünde görüş beyan edildi.
Konuyla ilgili olarak konuşan, Mimar Sinan'ın 8. kuşaktan torunu Ağırnaslı
Hakan Ağrınaslıgil de, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamayı
doğruladı. Ağrınaslıgil, Mimar Sinan'ın Ağırnas'da doğduğunu artık tüm dünyanın
bildiğini ve Ağırnas'da Yönel soyadlı herhangi bir ailenin ne geçmişte ne de
şimdi yaşadığını ifade etti. Ağırnaslıgil Sinan soyundan gelen üç aile vardır.
Bunların da soyadları Taştekin, Ağırnaslıgil ve Öztaş'dır. Bu ailelerin hepsi
de Mimar Sinan gibi Ağırnaslıdır. Biz hiçbirimiz, Yönel soyadlı bir aileyi
bilmiyoruz. Bizim soyumuzda Yönel soyadlı kimse yok. Dolayısıyla davayı
açanların Mimar Sinan soyuyla alakası yoktur. diye konuştu.