Osmanlı Sokağı`nda deri ve ahşap yeniden can buluyor... Talas Belediye’sinin restore ederek ilçenin gündelik yaşamına kazandırdığı tarihi Osmanlı Sokağı’nda deri ve ahşap yeniden canlanıyor… Tarihi Osmanlı sokağının esnafı Geleneksel
Tarihi Osmanlı Sokağı esnafından El Sanatları Üreticisi Mesut Coşkun, Anadolu kültürünü geleneksel motiflerle şekillendirdiği deri ve ahşap üzerine yeniden dizayn ederek hem geleneksel motifleri günümüze aktarıyor, hem de vücuda getirdiği eserlerle giderek unutulan deri ve ahşap işlemeciliğini yeniden canlandırıyor...
Tarihi Osmanlı Sokağındaki ‘Sanat Evi`ni 3 kısma bölen Mesut Coşkun, ilk olarak Sanat Evi`ne gelen konuklara demleme çay ikram edip, daha sonra atölyesini gezdiriyor. Atölyede yere alan el emeği göz nuru eserleri konuklarına tek tek tanıtan Coşkun uzun uğraşlar sonucu ürettiği eserleri ziyaretçilerinin beğenisine sunuyor...
`Sanat Evi`nin atölye kısmında yaptığım röportajımda, Mesut Coşkun yaptığı çalışmalarla ilgili olarak bilgiler verdi.
Nacak: Kaş Yıldır el sanatlarıyla uğraşıyor sunuz ?
Coşkun: “15 senedir el sanatlarıyla uğraştığını uğraşıyorum
Nacak: Hangi el sanatlarıyla uğraşıyor sunuz ?
Coşkun: “Deri, ahşap, mekan tasarımlarıyla uğraşıyorum. Daha çok deriyi şekillendirme noktasında gayret gösteriyorum. Mekan üç aşamada oluşuyor. Atölye kısmımızda atölye de yaptığımız ürünleri sergilediğimiz bir kısım var. Gelen misafirlerimi ağırladığımız bir kısım var” sözleri ile temel uğraş alnının deri işlemeciliği olduğunun altını çizdi...
Nacak: El sanatlarınıza genel olarak neyi konu ediyor sunuz
Coşkun: “daha çok şehrin kültürel yapısına uygun, kültürel alt yapısını destekleyecek ya da o alt yapıdaki güzellikleri insanlarla paylaşılacak ürünler yapıyorum.
Nacak: Bu el sanatlarına Kayserililerin bakış açısı nasıl?
Coşkun: “Kayseri çok eski bir şehir, bilinen tarihiyle 6 bin yıllık bir şehir. Dolayısıyla insanların genetik olarak, bilinç altında sanata karşı yatkınlıkları var. Sadece keşfetmek veya bunun farkına varmak ve bunu onlara sunmak gerekiyor. Bizde bu düşünceden hareketle ufak objeler yapıyoruz. İnsanlara çok garip gelen masklar , yapraklardan objeler, bileklikler, doğal taşlar, kapaklardan lambalar, çantalar, defterler, Anadolu evleri ve Kayseri’ye yönelik figürler, mümkün olduğunca deri ve ahşaptan yapılabilecek nitelikte ne varsa yapıyoruz. Herkesi Talas’daki Osmanlı Sokağına davet ediyorum.
Nacak: Neden El sanatları?
Coşkun: “Sanatı güçlendirme adına buradayız. Özellikle buradaki imkanları bizlere tanıdığı için ve bizim değerli olduğumuzu bize hissettiren Talas Belediyesine çok teşekkür ederim”.
Nacak: Ham madde de sıkıntı yaşıyor musunuz?
Coşkun: “Ürünlerin hammaddesini temin etme de sıkıntı yaşamıyoruz. Kayseri’de bu konu da alt yapı var. Biz de bu alt yapıdan istifade ediyoruz”.
Nacak: Ürettiğiniz ürünler hakkında bizlere bilgi verir misiniz?
Coşkun: “ Deri ve ahşaptan yapılmış defterler, doğal taş, yapraktan yapılmış saat, ahşaptan yapılmış kapılar, örgüyle yapılan saatler, portre çizimi ve heykel yapımı yapıyorum.
Öte yandan Hammaddesi deri, ahşap ile kabaktan oluşan ve ‘Anadolu Evleri’ diye adlandırılan, Anadolu kültürünü yansıtan ‘ev modelleri’ en çok rağbet gören ve dikkat çeken ürün olarak göze çarpıyor.