Yurt genelinde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyredip, termometrelerin 40 lı dereceler ölçtüğü şu günlerde uzmanlar aşırı sıcaklar ve güneşin zararlı etkilerine karı nasıl korunmak gerektiği konusunda öneriler sıralamaya devam ediyor. Güneş ışınlarının yeryüzüne dik olarak geldiği 11.00 ? 16.00 saatleri arasında mecbur kalmadıkça dışarı çıkılması gerektiğinin altını kalın çizgilerle çizen uzmanlar, çıkılmak zorundaysa güneş ışınlarıyla teması mümkün olduğunca engelleyecek kıyafetler tercih edilmesini tavsiye ediyorlar?
Ozon tabakasının her geçen yıl biraz daha incelmesiyle güneş ışınları yeryüzüne daha az filtre edilerek, daha yoğun ulaşıyor. Bu da güneş ışınlarının zararlı etkilerini çoğaltarak cilt lekelerine, foto yaşlanmaya ve kansere neden olabiliyor. Güneşin bu zararlı etkilerinin son yıllarda çok daha fazla görüldüğünün altını çizen uzmanlar bakın hangi tavsiyelerde bulunuyorlar?
?Güneş ışınlarının direkt ve anlık etkileri olduğu gibi dolaylı ve uzun süreli etkileri de bulunmaktadır. Bu etkiler cildin onarım kapasitesini geciktirip, alerjileri de tetikleyebilmektedir. Bu etkilere maruz kalmamak için her yaş grubunun güneşten korunması gerekmektedir. Vücutta D vitamini sentezlenmesi için öğle saatlerinde, gün ortası güneşinde önerilen 15- 30 dakika süren güneşlenmenin bile artık çok fazla yakıcı etkileri bulunduğu için dikkatli olunması gerekmektedir.
Özellikle nemli iklimlerde ve sahil kesimlerinde güneşin yansımalarının daha yoğun olduğu yerlerde daha dikkatli olunmalıdır. Belki güneş ışınlarının anlık yan etkileri fark edilmeyebilmektedir ama uzun vadede kümülatif doz denilen zararlar çok önemlidir. Özellikle bebeklik çağından 18 yaşına kadar, çocukları korumak gerekir çünkü 18 yaşına kadar kümülatif doz oluşmuş olmaktadır. İlerleyen yaşlarda kişi kendini ne kadar korusa da o zamana kadar maruz kalınmış ışınların hasarları, foto yaşlanma, leke veya prekanseröz lezyonların çıkmasına neden olabilmektedir.
Güneşten korunmada aslında ilk önlem teması kesmektir. Güneş ışınlarının yeryüzüne dik olarak geldiği 11.00 ? 16.00 saatleri arasında dışarı çıkılmamalı, çıkılmak zorundaysa güneş ışınlarıyla teması mümkün olduğunca engelleyecek kıyafetler tercih edilmelidir. D vitamini sentezi için sağlıklı güneşlenme yapılması çok önemli ama bunun dışında kişiler güneşten kaçınmalıdır. Güneşten korunmanın mümkün olmadığı yerlerde ya da tatilde özellikle çocuklar için fiziksel olarak korunma ön plana çıkmaktadır. Aslında güneş kremleri, güneş koruma önlemlerinin belki de en son halkasıdır.
Güneşten kaçınmanın mümkün olmadığı noktada kıyafet seçimleri önem taşımaktadır. Pamuklu, açık renkli güneşi yansıtacak kıyafetler, başı ve gözleri korumak için şapka ve güneş gözlükleri tercih edilmelidir. Çocukların deniz kıyafetlerini seçerken güneş geçirmeyen yarım kol, tişört benzeri, üst bedeni örten, deniz kıyafetlerini tercih etmekte fayda vardır. Mutlaka şapka kullanılmalıdır. Çocukların açıkta kalan bacak, kol, yüz ve boyun bölgelerini düzenli olarak kremlenmelidir. Bütün bu önlemleri almadan sadece güneş koruyucu kullanarak güneşin zararlı etkilerinden tam olarak korunmak mümkün değildir. Güneş kremleri bütün bu önlemler alındıktan sonra açıkta kalan bölgelere uygulanmalıdır. Hiçbir krem güneş ışınlarının zararlı etkilerini tam anlamıyla engelleyemez.
Eczanelerde, kozmetik marketlerde satılan değişik özelliklerde birçok güneş kremi bulunmaktadır. Vücuda sürekli ve yoğun bir şekilde uygulandıkları için içerdikleri maddeler önem taşımaktadır.
Yazlık, sahil kesimlerde sivrisinek ve arı sokmaları, yayla ve dağlık bölgelerde yaşayanlarda ise yine arı sokmaları ve kene yapışmalarına rastlanmaktadır. Sivrisinek ısırmaları, arı ve farklı böcek sokmaları koruyucu spreyler kullanarak önlenebilmektedir. Isırılma ve sokma olduğu durumlarda ilk olarak buzla soğuk kompres yapmaları gerekmektedir. Alerjik durumları önlemek amacıyla antihistaminik bir ilaç içmekte fayda vardır. Etkilenen bölgenin kaşınmaması gerekir. Eğer ısırılma olan bölgede şiddetli bir reaksiyon gerçekleşmişse vakit geçirilmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kene yapışması durumda ise derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kenenin bir hekim tarafından çıkarılması gerekmektedir. Kişinin kendi başına çıkarması tehlikeli olabilmektedir.?