Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Erciyes Üniversitesi´nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan "Birlikte Yaşama Ahlakı ve Kültürü" sempozyumuna iştirak etmek ve bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak için geldiği ilimizde Cuma hutbesinden ilimiz sakinlerine seslenip ?İyiliğin egemen olduğu bir dünya için çaba gösterelim? ifadesini kullandı?
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Erciyes Üniversitesi´nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan "Birlikte Yaşama Ahlakı ve Kültürü" sempozyumuna ve çeşitli etkinliklere katılmak için geldiği ilimizdeki programını Vali Süleyman Kamçı´yı ziyaret ederek başlattı?
Vali Kamçı tarafından Valilik Hizmet Binası girişinde karşılanan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş ilimizde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirip, ziyaretinin detayları ile ilgili olarak bilgiler verdi?
Valilik ziyaretinin ardından Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Merkezi´nde gerçekleştirilen ?Birlikte Yaşama Ahlakı ve Kültürü´ temalı 4. Uluslararası Öğrenci sempozyumuna katılan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş´a İl Müftüsü Doç.Dr. Şahin Güven´de eşlik etti?
Sempozyumun açılışında konuşan İl Müftüsü Şahin Güven ve ERÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammet Güven, sempozyumun Kayseri´de düzenlenmesinde emeği geçenlere şükranlarını sunarak Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş; sempozyumdan çıkacak sonuçların sadece Türkiye´ye değil tüm dünyaya ışık tutması temennisinde bulunarak, ?Dünya yaratıldığı andan, insanoğlunun yeryüzünde yaşamaya başladığı andan itibaren insanlığın ihtiyacı olan bir konudur. İnşallah sonuç bildirgesinde verimli hususlar ortaya çıkar, sadece ülkemize değil insanlığa ışık tutacak hususlar ortaya çıkar inşallah. İslam, birlikte yaşama ahlakını, önemini her zaman kendi ismiyle ortaya koyuyor. Ne mutlu bize ki bütün peygamberlere gönderilen dinin ismi, aynı zamanda bizim dinimizi çağrıştırıyor. Müslim; ?İslama gire, barışa giren´ demektir. İslam, insanlık için bir nimettir. O yüzden bütün peygamberlere gönderilen dine ad olmuştur. Hz. Musa da İslam peygamberidir, Yahudilik ondan 600 sene sonra ortaya çıkmıştır. Hz. İsa da bir İslam peygamberidir, Hristiyanlık ondan yaklaşık 70 sene sonra ifade edilmeye başlanmış bir inançtır" değerlendirmesinde bulundu?
Sözlerinin devamında İslam coğrafyasının büyük bir fitne içerisinde olduğunu vurgulayan Erbaş, batıya seslenerek, "Ne olur İslam dünyasında çıkarılmak istenen mezhepçilik fitnesine odun taşımayın" dedi ve ekledi? "İslam medeniyetinin dünyada hakim kültür olarak kaldığı her asırda farklı inançtan insanlar Müslümanların hakimiyeti altında gayet huzurlu bir şekilde yaşamıştır. Batı, bunu becerememiştir. 1054 yılında kilise ikiye bölünmüştür, Doğu Kilisesi Ortodoksluk, Batı Kilisesi Katolik ismini almıştır. 1517´ye gelindiğinde Batı Kilisesi kendi içinde bir kere daha ikiye bölünmüştür, Protestanlık ortaya çıkmış reform hareketleri başlamıştır. Protestanlık ortaya çıktıktan sonra ?Sen ne için Protestan oldun, siz ne için katolik kaldınız´ sebebi ile milyonlarca insan birbirini öldürmüştür. Şimdi batılı insanlara sesleniyoruz her zaman, diyoruz ki; ?Sizler mezhep savaşlarının acısını çok çektiniz. Kısa yıllar içerisinde milyonlarca insanınızı kaybettiniz. Ne olur şuanda İslam dünyasında çıkarılmak istenen mezhepçilik fitnesine odun taşımayın´. Çünkü insan, insandır inancı, mezhebi ne olursa olsun. Büyük bir fitne var şuan İslam coğrafyasında. 100 sene önce ırkları birbirine kışkırtarak bin senedir farklı ırklardaki insanları bir arada yaşatan İslam medeniyetini 50 parçaya ayırdılar ırkçılık fitnesiyle. Bu yetmedi, o 50 parçaya bölünmüş medeniyetin parçaları da şuanda mezhepçilik fitnesiyle parçalanmak isteniyor. Buna sadece Müslümanların tedbir alması yetmez, tüm insanlığın bunun için tedbir alması lazım. Bunun için örgütler kuruluyor, silahlar veriliyor. O örgütler bir kısım anlayışların adeta temsilcisi olarak tanıtılıyor. İnsanlık için gerçekten büyük bir fitnedir, büyük bir beladır. Dünyanın herhangi bir yerinde bir zulüm olduğu zaman herkesin rahatsız olması gerekiyor. ?Benim inancımdan değildir´ diyerek üzülmemek insanlığa yakışmaz."
Cuma namazını Hunat Camisi´nde kılan Erbaş, Berat Gecesi´nin af, arınma, mağfiret ve kurtuluş vesilesi olduğunu hatırtlatıp, Berat Gecesi´ne yaklaşmanın sevincinin ülke olarak yaşandığını vurgulayarak "Yüce Rabb´imize sonsuz hamdüsenalar olsun. Hep birlikte 30 Nisan Pazartesi´yi salıya bağlayan gece Berat Gecesi´ni idrak edeceğiz inşallah. Peygamber Efendimiz bir kutsi hadiste şöyle buyurur: ´Şaban ayının on beşinci gününü oruçlu geçirin. Gecesinde ise ibadete kalkın. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teala keyfiyetini bilemediğimiz bir halde en yakın semaya tecelli ederek fecir doğuncaya kadar Bağışlanma dileyen yok mu, onu bağışlayayım, rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim, musibete uğrayan yok mu, ona afiyet vereyim diye buyurur.? Şeklinde konuştu?
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş Kayseri ziyaretinin son durağında Suriye´de iç savaş sonucu mağdur duruma düşen din kardeşlerimize ulaştırılmak üzere toplanan yardım malzemelerini taşıyan tırların uğurlama törenine iştirak ederek ilimizden ayrıldı?
(27 Nisan 2018) DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ERBAŞ KAYSERİ´DEN SESLENDİ
?İYİLİĞİN EGEMEN OLDUĞU BİR DÜNYA İÇİN ÇABA GÖSTERELİM?
Kayseri Haber Gazetesi
Orjinal Habere Git