Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri’deki Hekimler ve Sağlık Çalışanları tarafından İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto için düzenlenen yürüyüşe katıldı. Başkan Büyükkılıç, “Bir doktor ağabeyleri olarak, bu onurlu davranış ve yürüyüş vakur bir şekilde yapılırken, bizim kayıtsız kalmamız mümkün değildi” dedi.
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Kayseri’deki Hekimler ve Sağlık Çalışanlarının İsrail’in alçakça saldırılarına “Zulme ve Soykırıma Dur Demek İçin” gerçekleştirdiği yürüyüşe katılarak, hekimler ve sağlık çalışanlarıyla bir araya geldi. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını kınayan Başkan Büyükkılıç, Gazze’ye destek oldu.
“Zulmü kınıyorum, savaşında bir kuralı var”
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto için gerçekleştirilen yürüyüşte konuşan Başkan Büyükkılıç, ‘Zulmü kınıyorum. Savaşında bir kuralı var’ diyerek, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını kınadı. Gazze’ye destek olan meslektaşlarını tebrik eden Başkan Büyükkılıç, şöyle konuştu;
“Her şeyden önce meslektaşlarım olarak onurlu bir tavır sergileyen, yürüyüşü yapan gerek öğrencilerimiz, gerek doktorlarımız, diş hekimlerimiz sağlık alanında çalışan dostlarımızı tebrik ediyorum. Bir doktor ağabeyleri olarak, bu onurlu davranış ve yürüyüş vakur bir şekilde yapılırken, bizim kayıtsız kalmamız mümkün değildi. Kayserimize yakışan ve sizlerle birlikte olma anlayışı içerisinde bu duygularınızı paylaşmak istedim. Ahmet arkadaşımızın saldırıların sadece sağlık alanında yapılanları anlattıkça, içimden sadece 'belhüm adal' diye nitelendirilen onlardan da aşağı, onlardan da adice olan vahşeti burada paylaşıyorum. Zulmü kınıyorum. Savaşında bir kuralı var derler. Ama artık insanlığın bitti böyle bir davranışı dünyada neden sessiz kalınır onu da anlamış değilim. Herhalde bu İslami ve insani kimliğinden kaynaklanıyor olsa diye düşünmeden edemiyorum. O açıdan biz birbirimize sahip çıkacağız”
İslam Alemi olarak, her zaman mazlumun yanında yer alma anlayış içerisinde olduklarını kaydeden Başkan Büyükkılıç, “Bu alanda hem duyarlılığı, hem gayreti, hem mazlumun sesi olan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve onun kıymetli ekibine müsaadenizle huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. İyi ki var diyorum. Dünya 5’ten büyüktür diye daha işin başında bu cümleleri sarf ederken herhalde bugünleri görmüş. O açıdan biz inşallah birliğin, beraberliğin, dayanışmanın mazlumun yanında yer almanın, zulme karşı durmanın anlayışı olarak, sağlık alanında çalışanlar olarak, sesimizi elbette duyurmalıyız. Sizleri tebrik ediyorum. Hepinizin alnından öpüyorum. İyi ki varsınız diyorum. Sağ duyulu meslektaşlarım” diye konuştu.
Doktorlar adına yürüyüşte konuşma yapan Dr. Ahmet Kırmacı ise, “İşgalci İsrail'in, Filistin'de on yıllardır devam ettirdiği sistematik işgal ve zulüm; 7 Ekim'den bu yana, soykırımdan başka hiçbir kelimeyle anlatılamayacak boyutlara ulaşmıştır. Bu katliam bütün dünyanın gözü önünde devam etmekte, gücü yetenler ise sessizce izlemektedir. İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal edilerek binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katledilmiştir. Ayrıca tıbbi malzemelerin temini ve sağlık hizmetlerinin sunumu da engellenerek küvözdeki bebeklerin dahi ölümüne neden olunmuştur. Gazze'de geçtiğimiz hafta itibariyle 283 sağlık çalışanı öldürüldü, son iki ayda Birleşmiş Milletler tarihindeki en ölümcül çatışma yaşandı; 7 Ekim'den bu yana İsrail tarafından bombalanan 24 farklı hastane ve hizmet dışı bırakılan 100'den fazla ambulans da dahil olmak üzere Gazze'deki sağlık tesislerine toplamda 212 saldırı düzenlendi. İsrail onlarca doktoru tutukladı, meslektaşlarımızın nerede olduğu bilinmiyor. Gazze Şehri'nin ana hastanesi olan Şifa hastanesi başhekimi Muhammed Ebu Salmia, 22 Kasım'dan bu yana İsrail tarafından tutuklu bulunuyor. Diğer pek çok kıdemli doktor, neredeyse iki haftadır hiçbir suçlama olmaksızın İsrail ordusu tarafından gözaltında tutulmaya devam ediyor ve kimse onların nerede olduğunu bilmiyor. Gazze'deki 35 hastaneden 26'sı şu anda hizmet dışı. Dokuzu yalnızca kısmen işlevsel durumda. Bu hastaneler aynı zamanda ülke içinde yerinden edilmiş binlerce kişiye de barınak sağlıyor. Yakıtın tükenmesi nedeniyle hastanelerin kapanması sonucu artık kuzeydeki yaralıları tahliye etmek imkansız halde, bunun yerine hastalar ölüme terk ediliyor” şeklinde konuştu.