Kayseri´de emekli profesörü telefonla arayıp kendilerini baş komiser ve başsavcı olarak tanıtarak, profesörün 1 milyon 50 bin TL´sini dolandıran 4´ü tutuklu 5 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mağdur profesör, zararının giderilmediğini belirterek sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.
31 Ekim 2017 tarihinde meydana gelen olayda Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi´nden emekli profesör Ü.G.´yi telefonla arayan şahıslar kendilerini baş komiser ve başsavcı olarak tanıttı. Dolandırıcılara aynı gün içerisinde aralıklarla toplam 1 milyon 55 milyar TL kaptıran Ü.G. durumu polise bildirdi. İhbarın alınmasının ardından İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve dolandırıcılık Büro amirliği ekipleri tarafından çalışma başlatıldı. Kurulan iki özel ekip, olayın gerçekleştiği ve yakalandıkları zaman dilimine kadar 32 değişik açıdan 120 saatlik kamera kaydı inceleyerek şüphelilerin eşkâlini belirledi. Yapılan detaylı çalışmalar sonucu olayı gerçekleştiren kişilerin İstanbul´da olan İ.H.P. (34) ve Şanlıurfa´da bulunan A.P.´nin (37) gerçekleştirdiği belirlendi. Ekipler, her iki ilde yaptıkları eş zamanlı operasyonda şüphelileri yakalayarak gözaltına aldı. Şüpheliler ile irtibatta oldukları tespit edilen M.Y., A.D. ve İ.H.Y. de yakalandı. İ.H.P., M.Y., A.D., tutuklanırken, A.P. ile İ.H.Y. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 22 Ekim´de görülen ilk duruşmada mahkeme heyeti duruşmaya gelmeyen sanıklar A.P. ve İ.H.Y.´nin de ?nitelikli yağma´ suçundan tutuklanmasına karar verdi.
Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davada tutuklu sanıklar İ.H.P., M.Y., A.D. Metris Kapalı Cezaevi´nden, tutuklu sanık İ.H.Y. de Silivri Kapalı Cezaevi´nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile hazır edilirken, mağdur Ü.G. ve avukatlar duruşma salonunda hazır bulundu. Firari sanık A.P. ise duruşmaya gelmedi.
Suç olduğunu bilmediğini söyleyen tutuklu sanık İ.H.P. "Böyle bir işi, bilerek yapmadım. Suç olduğunu bilseydim, aldığım parayı da iade ederdim. Uzun zamandır tutukluyum. Sağlık problemlerim var. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum" derken, 1 milyon 50 bin TL´si dolandırılan mağdur profesör Ü.G. ise mağduriyetinin giderilmediğini belirterek sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.
Şikayetçi mağdur Ü.G. önceki celse başından geçen olayı şöyle anlatmıştı: ?Ben Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi´nden emekli profesörüm. Olay günü beni telefondan arayan kişi terörle mücadele şubesinde baş komiser olduğunu söyledi. Adımı soyadımı, tüm kimlik bilgilerimi söyleyerek, tasdik ettirdi. Sonra kimlik bilgilerimin gayri meşru iş yapan FETÖ´nün eline geçtiğini söyledi. FETÖ ile bir ilgim olup olmadığını sorunca, ben de herhangi bir alakam olmadığı cevabını verdim. Bu kişilerin gayri meşru villalar, evler, arsalar aldıklarını banka hesabı açtıklarını söyleyip, benim de gizli sanık olduğumu ifade ettiler. Başsavcının, Vali ile görüştükten sonra benimle konuşacağını belirtti. Daha sonra arayan kişi başsavcı olduğunu söyledi ve M.Y.´ye ait İBAN ve hesap numarasına 355 bin TL yatırmamı söyledi. Ben de panikle yatırdım. Gayri meşru iş yapanların altınları benim evimde sakladıklarını tespit ettiklerini belirterek, evde döviz, altın ne varsa gelecek kişiye vermemi söylediler. Ben de 300 bin TL değerinde altın ve dövizi verdim. Bana en az elli kere terörle mücadele operasyonu olduğunu, bu gönderdiklerimin terörle mücadele operasyonunun bir parçası olduğunu tekrar etti. Halkbank´taki 400 bin TL hesabımı da Euro´ya çevirip gelecek kişiye vermemi söyledi. Hep ayrı kişilerdi. Benimle ilgili söylediklerini duyunca çok şaşırdım, korku ve büyük kaygı içerisinde söyledikleri her şeyi yaptım. 1 milyon 50 bin TL civarında zararım oldu. Zararım giderilmedi, şikâyetçiyim.?
Önceki celse mütalaa için süre isteyen duruşma savcısı mütalaasının hazır olduğunu belirterek, tutuklu sanık İ.H.Y.´nin beraatını, diğer sanıkların ise, Türk Ceza Kanunu´nun 149/1-c-d-h maddeleri gereğince ´gece vaktinde birden fazla kişi ile nitelikli yağma´ suçundan cezalandırılmalarını talep etti.
Mahkeme heyeti verdiği ara kararla tutuklu sanıklardan beraatı istenen İ.H.Y.´nin bilirkişi raporundaki görüntülerde tam olarak belirlenememesi gerekçesiyle tahliyesine, diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme, sanık avukatlarının mütalaaya ilişkin savunma yapmak için süre istemesi üzerine duruşmayı erteledi.