Bakan Bolat, Kayseri'de gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda, soruları yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ömer Bolat, hükümet olarak görevlerinin ihracatçıların rahatlaması için girdi maliyetlerinin düşmesi ve ellerindeki bütçe imkanlarıyla, Bakanlıklarına tahsis edilen mali bütçeyle gerekli destekleri, destek programlarını hazırlayıp ihracatçıların arkasında, yanında yer almak olduğunu vurgulayarak, "Yeni destek programı da bu çerçevede açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Merkez Bankamızla da koordineli olarak finansmana ulaşım, finansman maliyetlerinin düşürülmesi gibi çabalar içindeyiz. Zaten inşallah eylül sonrası, ekim gibi enflasyonun yüzde 50 ve altına yıllıklandırılmış olarak düştüğünü gördükçe kredi maliyetlerinde de aşağı doğru inişleri hep birlikte göreceğiz. Hatta piyasa, politika faizinden daha önde o anlamda hareket edecektir diye gözlemliyoruz. Piyasalardan aldığımız gözlemler ve sinyaller de bu yönde." diye konuştu.
- İsrail ile ticaret
İsrail'e ihracatta ciddi bir düşüş olduğunu bildiren Bolat, bu konuda hükümetin aldığı kararı tereddütsüz uyguladıklarını söyledi. Bolat, "Ama Allah bereketini veriyor. Başka pazarlarda yeni imkanlar, açılımlar oldu. Oralardan bu eksiği kapatmaya gayret ediyoruz. Oradaki açık bizim için kayıp olmadı. İnşallah da olmayacak. Önemli olan orada dünyaya ve İsrail'in soykırımcı yönetimine bir mesaj vermekti ve dünyada da bunu yapan tek ülke Türkiye oldu. Türkiye, öncü ve lider ülke oldu." değerlendirmesinde bulundu.
Bolat, hükümetin bu kararının bütün dünyada büyük yankı uyandırdığını, ardından Batı dünyasında birçok yerde vicdanların haykırdığını gördüklerini, birçok Batılı ülkenin Filistin devletini resmen tanıdığını anlattı.
- "Çalışanların enflasyon karşısında satın alma gücünü korumak zorundayız"
Ömer Bolat, çalışanların enflasyon karşısında satın alma gücünü korumak zorunda olduklarına dikkati çekerek, "Girdi maliyetlerini stabil hale getirmek, finansman maliyeti, enflasyon ve döviz kurunun istikrarlı, stabil olduğu bir ekonomik ortamı meydana getirme gayreti içindeyiz. Bu çabalarımızın da koordinasyonu ekonomi yönetimi tarafından sağlanıyor ve bir OVP çerçevesinde makro göstergeler noktasında hedeflerimize ulaşıyoruz." şeklinde konuştu.
Kur noktasında, hükümetin sabit bir kur politikası olmadığını vurgulayan Bolat, döviz rezervlerinde son 1 yılda büyük artış kaydedildiğini, sadece 31 Mart seçimlerinden bu yana 85 milyar dolardan fazla döviz kaynağı girişi bulunduğunu, bunun küçük bir miktarının yurt dışı kaynaklı olduğunu, diğer bölümünün ise vatandaşların ve şirketlerin dövizden TL'ye dönmesinden kaynaklandığını bildirdi.
- "Enflasyon düştükçe girdi maliyetleri de stabil hale gelecek"
Girdi maliyetlerinin artışına karşı döviz kurunun önemli bir enstrüman olduğuna işaret eden Bolat, enflasyon düştükçe girdi maliyetlerinin de stabil hale geleceğini dile getirdi.
Bolat, "Kaldı ki ihracatta kullanılan ithal girdilerin TL karşılığı da bugünkü kurda maliyetlerin artmasını engellemiş oluyor. Böyle de bir avantajı var. Ama şöyle bir gerçek var; döviz kuru, kontrolsüz ve hızlı bir şekilde arttığında 24 saat geçmeden fiyatları arttırıyor. Şimdi siyasal iktidar ve ekonomi yönetimi bu yüksek enflasyon hassasiyetine dikkat ediyor. Aynı şey bu sefer ihracatçılarımız ve tüm sanayicilerimiz için risk oluşturuyor. Hem girdi maliyetleri artmış oluyor. Önemli olan bu işi dengeli götürmek. İşte bunun gayreti içindeyiz." ifadelerine yer verdi.
- Çin'deki bazı internet sitelerinden ucuza ürün getirilip satılması
Ticaret Bakanı Bolat, Çin'deki bazı internet sitelerinden ucuza ürün getirilip satılması konusuna ilişkin soru üzerine, "Konunun çok yakın takipçisiyiz. Gerekli kararları da aldık, yakında göreceksiniz." dedi.
Otomotiv ve emlak sektörüne ilişkin düzenlemelere değinen Bolat, otomotivdeki kuralları sıkı bir şekilde denetlediklerini, her 2 sektördeki manipülasyonları tespit edip ağır cezalar uyguladıklarını, şu anda otomotiv ve emlak piyasasının istikrarlı olduğunu vurguladı.
Bolat, 600 bin tane stoklanmış sıfır aracın ortaya çıkmasıyla piyasanın rahatladığını kaydederek, gayrimenkulde de gerekli düzenlemelerin yapıldığını anlattı.
- "Hazirandan bu yana fiyatlarda bir durağanlaşma var"
Ömer Bolat, fahiş fiyat denetimlerine ilişkin son çalışmaların sorulması üzerine, "Bu konuda olayın bir arz-talep dengesi boyutu var, bir tamahkarlık, bir açgözlülük boyutu var, talebin doyması boyutu var. Bir de denetimler ve cezai uygulamalar boyutu var." değerlendirmesini paylaştı.
Hizmet de dahil şu anda birçok sektörde talebin geri çekildiğini, hizmet sektöründe gerek restoran, lokanta işletmeleri gerekse otelcilik noktasında bunun sinyallerini aldıklarını belirten Bolat, her gün çarşı, market ürünlerini kontrol ettiklerini söyledi.
Bolat, "Haziran ayından bu yana fiyatlarda bir durağanlaşma var. Allah'a şükür stabil bir durum var. Bu, kırmızı et, tavuk eti, süt ürünleri de dahil olmak üzere temel ürünler olarak birçok üründe var. Biz denetimlerimizi yapıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı gıda sektöründe denetimlerini yapıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı da vergisel boyut itibarıyla bazı sektörlere denetim yapıyor." dedi.
2023'te 56 bin firmaya fahiş fiyat, stokçuluk, kara borsacılık, kasa-raf fiyat farklılığı, aldatıcı reklamlar dahil olmak üzere 1,5 milyar lira idari para cezası uygulandığını, bu yılın 7 ayında ise 71 bin firmaya 960 milyon lira idari para cezası kesildiğini bildiren Bolat, rekabetin korunması, tüketicinin korunması ve perakende ticaret kanununda yapılan değişikliklerle bu cezaların katmerli bir şekilde arttırıldığını ifade etti.
- "(Yeni yatırımlar) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız birkaç firma ile görüşme halinde"
Ticaret Bakanı Bolat, BYD'nin Türkiye yatırımına ilişkin soru üzerine, Türkiye'ye yatırım getiren, yatırım yapmak isteyenlere kapılarının açık olduğunu söyledi. Bolat, "Yeni yatırımlar Avrupa'dan, Amerika'dan, Asya'dan, başka taraftan da gelirse Sanayi Bakanlığımız yatırım teşviklerini ilgili firmalarla zaten görüşüyor, müzakere ediyor. O çerçevede de Ticaret Bakanlığımız ile de koordineli hareket ediyor. Bu yatırım inşallah hayırlı olsun. Arkasından yeni yatırımları tetiklemesini ümit ediyoruz. (Yeni yatırımlar) Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız birkaç firma ile görüşme halinde." diye konuştu.
Bolat, Türkiye'nin Tunus ile serbest ticaret anlaşması olduğunu, Türkiye'nin sanayi rekabetinde üstünlüğü olunca Tunus'un yaklaşık 250 kalem üründe anlaşmadan 5 yıl için muafiyet istediğini ifade etti.
Aldıkları tedbir ve düzenlemelerle Türkiye'nin ithalatının 40 milyar dolara yakın azalış kaydettiğini bildiren Bolat, bir soru üzerine, e-ticarete ilişkin kanunun değiştirilmesinin ihtiyaçtan kaynaklandığını, Türkiye'nin e-ihracatının yüzde 10 hedefine yükselmesi ve dünyadaki e-ihracat rekabetinde Türk firmalarının yarışabilmesi adına ihracatı desteklemeyi amaçladıklarını kaydetti.
Bolat, bir soru üzerine, "20 milyar (TL) silinmiş gibi bahsediliyor ama şu anda çıkmış bir lisans bedeli yok. Yani o lisans bedeli önümüzdeki mart ayındaki rakamlara göre nisan ayında belirlenecek. Hiçbir firma da 9 milyar net cirosu varken o bahsettiğiniz rakamlarda bir lisans bedeliyle karşı karşıya kalmayacak. 2 yıl önce kanun çıkarılırken tek firmaya yönelik eleştiriler var mıydı? Vardı. Şimdi de tersinden aynı eleştiriler getirilmeye çalışılıyor. Bu haklı bir eleştiri yöntemi değil. Kanunlar bütün firmalar, bütün herkes için uygulanır. X, Y, Z o sektörde yurt içi, yurt dışı firmalar açısından eşittir. Bu düzenlemeler, ülkemizdeki pazar yerleri ve e-ticaret firmalarının yurt dışı rakiplerine kıyasla güçlü kalabilmeleri için çıkarılıyor. Zaman içinde pazar paylarında değişiklik olabilecektir." ifadelerini kullandı.
- "Vizenin iş adamlarımız önünde engel olmaması için gayretlerimizi artırarak devam ettiriyoruz"
Avrupa Birliği vizesinin sürekli gündemlerinde olduğunu, ikili temaslarda da bu konuda kolaylık ve hızlanma taleplerini ilettiklerini vurgulayan Bolat, "Bu konu biraz da AB içindeki aşırı sağın yükselişi… Son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde de ortaya çıktı. Oradaki hükümetlerin de çekingenliğiyle alakalı bir konu. Bizim bu konuda kendilerinden isteğimiz çok uzun süreli, çok girişli ve özellikle iş dünyası, mühendislik isteyen, akademisyen, öğrenci, nakliyeci ve şoför gibi meslektekilerin acil vize ihtiyacının hızlı başvuru ve proseslerinin halledilmesidir. Bu konudaki girişimlerimiz devam ediyor. Ama bu konu, aynı zamanda Dışişleri Bakanlığımızı ilgilendiren bir konu. Biz ticaretin artması için uğraştığımız için bu noktada vizenin iş adamlarımızın önünde bir engel olmaması için gayretlerimizi artırarak devam ettiriyoruz." şeklinde konuştu.
- Gayrimenkul ve otomotiv satışında yeni dönem başlıyor
Ömer Bolat, bir soru üzerine, "İnşallah 15 Eylül'de yeni bir düzenleme başlayacak. Emlakta, ilan sitelerinde doğrulanmış ilan dönemine geçilecek. Böylece ilan sitelerinde gördüğünüz ilanların hiçbiri katakulli ya da tüketiciyi aldatmaya yönelik olmayacak. Konut satacak kişi, e-devlet üzerinde gayrimenkulünü seçerek emlakçıyı yetkilendirecek. Yetkilendirilmiş emlakçılar, bu satışlara aracılık edecek. Otomotivde de aynı sistemi getireceğiz. Önce emlak ile ilgili olanı yayınlayacağız. Kısa bir süre sonra, 1-2 hafta sonra da bunu otomotiv sektöründe uygulayacağız." dedi.
Önümüzdeki süreçte dezenflasyon politikasının hızlı sonuç vermesiyle finansman oranları aşağı doğru çekilmeye başladığında konut arzının da artacağı dönemin geleceğini belirten Bolat, "Yani şu anda konut yapılıyor. İnşaat sektörü büyümeye katkı veriyor. Ama daha çok deprem bölgesinde yapılıyor. İkinci el piyasasında satışlar oluyor." ifadelerini kullandı.
- Vatandaş gayrimenkulünü kendisi satabilecek
Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan da emlaktaki yeni düzenlemeye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Getireceğimiz ürün ile sadece ilan sitelerindeki ilanların verilmesindeki aşamaları resmiyete bağlıyoruz. Vatandaş, e-devleti üzerinden girerek kendisine ait olan gayrimenkulü seçip orada açılacak pencereden yetkili ilan satıcısının, emlakçının kodunu girerek orada emlakçıyı yetkilendirecek. Kendisi de ilan sitesine girip satabilir. Ama emlakçıya verecek olanlar emlakçıyı yetkilendirecek. Böylece emlakçı almış olduğu yetkiyle bu ilanı siteye girebilecek. Biz bunu 15 Eylül'de başlatacağız. İlk etapta hibrit olacak. Onlar da 'doğrulanmış ilan' diye çıkacak. Ama yılbaşı itibarıyla tamamı doğrulanmış ilan olarak çıkmaya mecbur olacak. Böylece siz bir sabah kalktığınızda kendi evinizi ilan sitesinde satılırken görmeyeceksiniz. Yani şu anda hiç kimse ilan vermediği halde bazı kişiler emlak sitelerine girerek bu evleri satıyor. Ama sorduğunuzda 'yok' diyorlar, 'biz onu sattık' diyorlar. 'Size başka ilan, başka evi gösterelim' diye böyle fake ilanlar veriliyordu. Amacımız, manipülasyonu önleyerek daha doğru bir piyasa işleyişini getirmek. Bu sistem 15 Eylül'de gelecek.
Arkasından aynı şekilde otomobille ilgili sistemi devreye sokacağız. Kişi, birinci derece akrabası, hanımı, annesi, babası ve çocuklarının da üzerine olan emlakla ilgili ilan koyabilir. O zaten kimlik doğrulama sisteminde şu anda uygulanıyor. Bu aşamayla yaptığımızda ilan sistemindeki manipülasyonun önüne geçmeye çalışacağız. Bu aslında bir yerde kiraların da düşmesine sebebiyet verecek. Çünkü (internet) sitelerde, kirada olmayan dairelere sanki kiradaymış gibi fiyatları şişirme ve spekülasyon yapılıyordu. Aynı aracı 10 kişi veya aynı evi 10 kişi, siteye girerek fiyatları yukarı çekerek sanki piyasada böyle bir fiyat artışı varmış gibi gösteriyordu. Bunun önüne geçmeye çalışıyoruz. Gerçek ilanlarla fiyatının doğrulanmasını sağlamaya çalışıyoruz."