Türkiye'nin en büyük genetik ve kök hücre merkezi -Erciyes Üniversitesi bünyesinde açılan genom ve kök hücre merkezi, bilimsel çalışmalara ev sahipliği yapacak -Merkez Müdürü Prof. Dr. Özkul: ''Merkez bünyesinde açılacak Türkiye'nin ilk ge
Tevfik Işık - Türkiye'nin en büyük genetik ve kök hücre merkezi, Erciyes Üniversitesi bünyesinde kuruldu.
Hayırsever iş adamı Ziya Eren'in katkılarıyla yaptırılan Betül-Ziya Eren Genom ve Kök Hücre Merkezi, Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur öncülüğünde yürütülen çalışmalarla kısa sürede kapılarını bilimsel çalışmalara açmaya hazırlanıyor.
Resmi kuruluşu tamamlanan merkezin özel tasarlanmış binasında donanım çalışmaları sürdürülüyor.
Merkez Müdürü Prof. Dr. Yusuf Özkul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezin Betül-Ziya Eren çifti ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın katkıları, üniversite imkanlarıyla yaklaşık 30 milyon avroya mal olacağını bildirdi.
Binanın bu tür araştırmalara olanak sağlanması için özel olarak tasarlandığını ifade eden Özkul, yaklaşık 2 ay sonra merkezde bilimsel çalışmalara başlayacaklarını kaydetti.
Türkiye'de genom (bir organizmanın DNA'sında kayıtlı genetik bilgilerin tamamı) ve kök hücre alanında çalışma yapan bilimsel merkez sayısının çok sınırlı olduğunu söyleyen Özkul, ''Merkezimiz Türkiye'nin genom ve kök hücre alanındaki en büyük araştırma merkezi olacak'' dedi.
Genom ve kök hücre alanındaki çalışmaların Türkiye'de henüz istenilen seviyede olmadığını, merkezde yürütecekleri çalışmalarla bu alandaki çok büyük eksiklikleri gidermeyi amaçladıklarını belirten Özkul, şöyle konuştu:
''Merkezimiz özel tasarlanmış binasıyla yaklaşık 30 milyon avroya mal olacak. 400 araştırmacıyla bilimsel çalışmalar yapacağız. Merkezimiz adeta devasa bir fabrika gibi 24 saat çalışacak. Merkez bünyesinde kök hücre tedavisi, gen tedavi merkezi, kordon bankacılığı, moleküler mikrobiyoloji, transgenik hayvan ünitesi ve biyoteknoloji ünitesi gibi farklı bölümler yer alacak. Sadece insan genomuyla ilgili değil hayvan ve bitkiler üzerinde de bilimsel çalışmalar yapılacak.''
Kök hücre tedavisinin son yıllarda önem kazandığını ifade eden Özkul, Türkiye'de GMP adı verilen uluslararası standartlar kapsamında altında kök hücrenin iki özel merkezde üretildiğini, devlet kurumu olarak ilk GMP şartlarında akredite kök hücreyi yaklaşık 2 ay sonra genom ve kök hücre merkezinde üretmeye başlayacaklarını bildirdi.
Kök hücre üretimi konusunda teknik donanım ve akreditasyon çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Prof. Dr. Özkul, yılda bin hastaya kök hücre tedavisi yapılabilecek kapasiteye ulaşacaklarını söyledi.
Türkiye'nin ilk gen tedavisi ünitesinin de merkez bünyesinde açılacağını belirten Özkul, ''Bu ünite sayesinde hastalara hem kök hücre tedavisi uygulanacak hem de hücrelerdeki genetik deformasyonların tedavi edilmesi sağlanacak'' dedi.
-Çin'le anlaşma-
Araştırma merkezinin dünya standartlarında faaliyet göstermesi için gayret ettiklerini, bunun için birçok ülkeyle anlaşma yaptıklarını bildiren Prof. Dr. Özkul, bu kapsamda çok sayıda öğretim elemanının farklı ülkelerde eğitim almaya devam ettiğini söyledi.
Merkezde bilimsel araştırmalar yürütürken aynı zamanda Türkiye'nin bu alandaki öğretim elemanı ihtiyacını karşılamayı amaçladıklarını ifade eden Özkul, merkezi Çin'de bulunan Pekin Genom Enstitüsü (BGI) ile ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur arasında anlaşma imzalandığını bildirdi.
Bu anlaşmayla ERÜ Betül-Ziya Eren Genom ve Kök Hücre Merkezi'nin BGI'nin Ortadoğu temsilcisi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özkul, şunları kaydetti:
''Dünyanın genom alanındaki en büyük merkezi olan BGI ile çok önemli bir anlaşma imzaladık. Bu anlaşma, Türkiye'deki bir üniversitenin bu kadar büyük bir araştırma merkeziyle yaptığı en büyük anlaşmalardan biridir. BGI, 2 bin çalışanıyla genom alanında çok önemli çalışmalar yapıyor. Biz de bu anlaşmayla BGI'nin Ortadoğu temsilcisi olduk. Bu anlaşma kapsamında merkezimizde ortak laboratuvar kurulacak. Oradan gelecek bilim adamları burada hem çalışma yapıp hem araştırmacılarımıza eğitim verecek. Aynı zamanda araştırmacılarımızı eğitim için BGI'ye de göndereceğiz. Böylece hem ortak çalışmalar yapıp, hem ortak doktora programlarıyla bu alanda yetişmiş öğretim elemanı ihtiyacını karşılayacağız.''