Erciyes Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Aysen Tarcan, Öğrenci Konseyi’nin belirli bir kesimi temsil etmediğini, kimseyi ötekileştirmeden öğrenciler için çalışma yapacaklarını kaydetti.
ERÜ Öğrenci Konsey Başkanı Aysen Tarcan, ERÜ’nün ilk kadın konsey başkanı olmaktan dolayı gurur duyduğunu söyledi. kadınların her işi yapabileceğini göstermenin kendisi için mutluluk verici olduğunu dile getiren Tarcan, seçim sürecinde meydana gelen çatışmaları şu şekilde değerlendirdi:
“ Kesinlikle bir ötekileştirme ve farklılaştırma yok. Tabi mutlaka olumsuzluklar oldu. Çeşitli çatışmalar oldu ama bazı arkadaşların 15-20 yıldır bu olumsuzluğu devam ettiren arkadaşların kendi görüşleri bu olumsuzlukların yaşanmasına neden oldu. Bundan sonra bunları aşıyoruz. Kimseyi ötekileştirmiyoruz. Kimseye farklı olarak bakmıyoruz. Mutlaka hep birlikte tüm seçilen arkadaşlarımla devam edeceğiz.”
ERÜ Öğrenci Konseyi’nin belirli bir kesimi temsil etmediğini vurgulayan Tarcan, “Ben sağlık bilimleri fakültesi temsilcisi olarak geçen sene görev yapıyordum. Tüm fakültenin temsilcisiydim. Diğer arkadaşlarında böyle düşünmesini istiyorum onlarda bunun farkındalar. Tüm arkadaşlarım tüm fakültenin temsilciliğini yapıyorsa burada da görüşleri bir kenara bırakarak öğrenci adına çalışıyorlar. Burada bir meclis veya parti çatışması yok. Bizim önemli olan görüş olmasa bile çalışma yapması. Çalışma yapmayan bir konsey hangi görüşe mensup olursa olsun olumsuz bakılacak, istenmeyecek. Ama bu bizim ne kadar çalışmadığı da bariz ortada, bundan sonra çalışarak devam edeceği de ortada.” diye konuştu.
Öğrenci Konseyleri’nin çalışmalarında öncelikle öğrencilerin akademik kariyerlerini belli bir düzeye ulaştırmayı amaçladıklarını ifade eden Tarcan, “Bunun dışında bilimsel alanlarda, sosyal alanlarda en aktif düzeye ulaştırmayı amaçlıyoruz. Ama aslında bunları açıklarken bir noktayı atlıyoruz, bu da öğrencilerin haklarının farkında olmasını sağlamak. Bir öğrenci üniversiteye geldiğinde hangi haklara sahip olduğunu bilemeyebiliyor. Bazı öğrenciler, öğrenci konseyinden habersiz olabiliyor. Kendilerini temsil eden bir konseyin bir temsilcinin olduğunu bilmeyebiliyor. Önemli olan öğrenci haklarının farkındalığına varmak tüm öğrencilere bunu aşılayabilmek. Bunun dışında biz haklarımızı koruduğumuz müddetçe yeni haklara sahip olmak için zemin hazırlayacağız. Daha sağlam bir zemin üzerinde yürüyeceğiz. Tüm öğrencilerin sıkıntılarını isteklerini devam ettireceğiz. Bunun dışında ulusal öğrenci konseyine katılma, çeşitli akademik daha çok bilimsel her fakültenin kendi branşına özel uygulamalarda onlara desteğimiz tam olacak.” şeklinde konuştu.
Tarcan, başörtülü olmasının Erciyes Üniversitesi’nin imajı üzerindeki etkilerine dair soruyu şu şekilde yanıtladı:
“ Başörtülü olmak artık bir sorun değil. Kesinlikle başörtüsü önümüzde engel olmaktan kalktı. Artık başörtülü bir öğrencide konsey başkanı olabiliyor. İleride bakarsınız başbakan bile olabiliyor. ERÜ’nün imajı güzel bir imaj sergileyeceğiz. Başörtülü öğrenciyi kabul etmesi konusunda imajının daha çok yükseleceğini düşünüyorum. Bunun benim açımdan sorunu yok aksine gurur ve onur verici bir şey. Başörtülü konsey başkanı kabul eden bir üniversitenin de imajının çok güzel olacağını düşünüyorum.”
Tarcan, bundan sonraki süreçte, ERÜ Öğrenci Konseyinin daha aktif olacağını ve gerek ulusal gerekse üniversiteye dair sorunlarda göz önünde bulunacağını belirtti. Tarcan, “31 fakülte ve 31 temsilci var bundan sonra bu temsilcileri her an her yerde görebilirsiniz. Türkiye’yi ilgilendiren konular olabilir, ERÜ’yü ve tüm üniversiteleri ilgilendiren konular olabilir. Bu uluslar arası da olabilir. Bundan sonra mutlaka her bir projede konseyden bir öğrenci, bir çalışma, bir etkinlik olabilir. ERÜ Öğrenci Konseyi’ni nerede görmeyeceksiniz ki, diyebilirim.” ifadelerini kullandı.