Son günlerde dünya genelinde etkili olan korona virüsten bir köpeğin öldüğüne dair çıkan haberlerle ilgili açıklama yapan ERÜ Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Cesur Onmaz, “Korona virüsün türler arası ve ya köpekten köpeğe aktarımı bilimsel olarak düşük bir varsayım” dedi.
Hasta olduğu söylenilen köpekte virüsün kesin olmadığını, şüpheli pozitif olduğunu söyleyen ERÜ Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı ve İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Cesur Onmaz, “28 Şubat 2020’de Hong Kong’da bir korona virüs enfekte hastanın, köpeğe virüs bulaştırdığı ile ilgili haberler çıktı ve Dünya Hayvan Sağlık Örgütü tarafından da doğrulandı. Ancak burada viroloji ana bilim dalında çalışan hocalar ve bilim adamları tarafından yapılan açıklamalarda da 2 olasılıktan daha çok bahsediliyor. Birincisi hastanın herhangi bir şekilde öksürüğü veya solunum sistemi yoluyla havada asılı kalan virüslerin, köpekler tarafından koklama sureti ile alındığı ve dolayısıyla buradan alınan örneklerden virüsün pozitif çıktıktan sonra mekanik bir bulaşma olduğu yönünde. Yüksek olasılıkla böyle oldu çünkü köpekte herhangi bir enfeksiyon belirtisi gözlenmedi ve dolayısıyla Çin’de hızlı bir şekilde insanlarda vakalar artarken, sadece bir köpekte tamamen değil de şüpheli pozitifte görülmesi mekanik bulaşma olasılığını biraz daha düşündürüyor. Dolayısıyla insanlardan köpeklere ya da köpeklerden köpeklere bulaşma ihtimali oldukça düşük bir varsayım” dedi.
Ali Cesur Onmaz, bulaşma olup olmayacağına dair çalışmaların hala devam ettiğini söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
“İkinci ihtimal de gerçekten bir bulaşma var mı diye çalışmalar devam ediyor. Bakıldığı zaman, salgınlarda bir plato, salgın eğrisi söz konusu. Vakalar hızlı bir şekilde artıyor ve bir dağ gibi plato oluşturuyor ve daha sonra da azalmaya başlıyor ancak tedbirler alınırsa, şu anda Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun olduğu gibi bu plato oluşumunu ve yüksekliğini daha az tutmak ve vaka sayısını beli sınırda tutarak tamamen beli bir popülasyonda direnç oluşturduktan sonra azalmasıyla vakanın son bulması bekleniyor. Genelde salgınlar bu şekilde ancak köpeklerde herhangi bir şekilde o kadar insana bulaşmasına rağmen artış söz konusu olmadı ki sadece şüpheli bir vakadan hareket etmek oldukça düşündürücü. Bununla ilgili hem kedilerde hem de köpeklerde gerekli çalışmalar devam ediyor. İleride ne olacağını zaman gösterecek ama bilimsel veriler şimdilik insandan köpeğe ya da köpekten köpeğe korona virüs bulaşmasının mümkün olmadığını gösteriyor.”
Hijyenin hastalığı hayvanlara bulaştırma açısından oldukça önemli olduğunu belirten Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Ana Bilim Dalı Doktora Öğretim Üyesi İbrahim Sözdutmaz ise, “Yeni tip korona virüs olarak adlandırılan virüsün çıkış noktasına bakıldığında, yarasalardan geçtiği konusunda bilimsel veriler var fakat bu konu henüz aydınlığa kavuşturulmuş değil. Bunun yanında Çin’den bildirilen bir olgudan bahsediliyor. 26 Şubat itibariyle 17 yaşında bir köpeğin, başka bir köpekten herhangi bir klinik belirti göstermeden virüs kaptığı ama sahibinde virüs varlığı gözlemlendiği ortaya çıkmıştır. Bunun dışında da dünya genelinde bir bildirim yapılmadı ve bu konuda herhangi bir çalışma gerçekleştirilmediği için, hayvanların bu hastalığa yakalandığına dair bir bilgi yok. Ancak hastalığı genel anlamda düşündüğümüzde, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun önerileri konusunda nasıl ki ellerinin yıkanması, bir başka kişiye temasın en aza indirilmesi gibi önlemler alınırken, hasta kişilerin mutlaka kendilerine ait evcil hayvanlarına da temasının en az düzeyde tutulması, hastalığın yayılmasını engellemek açısından oldukça önemli” dedi.