Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü`nde 1948 yılında başlayan kazıların 65. yılında, Anadolu’da ilk kez rastlanan mühürlere ulaşıldı. Kazı Başkanı Prof Dr. Fikri Kulakoğlu, çalışmalarla ilgili yaptığı açıklamada "Tunç Çağı`nı hazırlayan evrenin eserlerini ke
Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü`nde 65. yılına giren çalışmalarda Anadolu`da ilk defa görülen mühürlere raslandığını belirten Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, bundan sonraki çalışmaların 5 ay boyunca Kaniş kısmında devam edeceğini söyledi.
Sesli Suriye’den gönderilen malların, sahiplerinin mühür baskıları olduğunu söyleyen kazı başkanı Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, “Şu an itibarıyla Tunç Çağı`nı hazırlayan evrenin eserlerini keşfetmiş durumdayız. Özellikle de Anadolu dışından getirilen malların mühürlendiği ve onların işaretlendiği `bulla` denilen kil topakları var ve bunlar Anadolu’da ilk kez Kültepe’de keşfedilen kil topakları olma özelliğini taşıyor. Bunlar üzerinde özellikle Suriye’den gönderilen malların, sahiplerinin mühür baskıları bulunmaktadır” dedi.
2013 yılı kazı çalışmalarının haziran ayı başında başladığını ve ekim sonuna kadar devam edeceğini söyleyen Fikri Kulakoğlu, “Yaklaşık 5 ay boyunca kazı çalışmalarımızı tepede, yani Kaniş kısmında sürdüreceğiz. Bu yılki kazılarda hedefimiz günümüzden 5 bin yıl öncesine ait yerleşim tabakalarını araştırmak. Yaklaşık 70 kişilik bir ekiple çalışıyoruz, bunun dışında işçilerimiz de var. Hedefimiz özellikle Asurlu tüccarların yerleştiği koloni çağı öncesinde eski Tunç Çağında Kültepe’nin tarihini araştırmak. Bu anlamda da kazı çalışmalarımız Kaniş kısmında, tepede yoğunlaşacak” ifadelerini kullandı.
Kültepe’de yapılan kazı çalışmalarının sadece arkeologlar tarafından yapılmadığını kaydeden Kulakoğlu, eylül ayı sonunda sadece Kültepe üzerinde çalışmalarını sürdüren 100 bilim adamı ile Kültepe toplantısı gerçekleştirileceğini bildirdi.
Kulakoğlu, “Bu çalışmalar sadece arkeologlar tarafından değil, çeşitli bilim adamlarının katılımıyla da sürdürülmekte. Özellikle dil bilimciler, antropologlar gibi arkeolojiye yardımcı disiplin dallarının da yardımıyla yapılıyor. Bu yıl eylül ayı sonlarında Kültepe toplantısı yapılacak. Kazı alanında yapılacak olan toplantıya 50 adet bildiri sunulacak. Toplantıyı izlemek üzere yaklaşık 100 kişilik sadece Kültepe üzerine çalışan bilim adamı grubu gelecek” şeklinde konuştu. Eleme işçisi Mustafa Karakuş`un görevi ise kazı çalışmalarında daha ince, dışarıdan bakınca belli olmayan parçaları ayıklamak.Karakuş, “Arkadaşlarla yaptığımız iş, çıkan kalıntılardan daha ince, dışarıdan bakınca belli olmayan parçaları ayıklamak. O zamanda kullanılan, parmak izlerinin olduğu eşyaları, kurşunları, küçük heykelleri çıkarıyoruz. Kemik ve seramikler geliyor. Bu şekilde bunları ayırıp işe yaramayanları atıyoruz. Ağırşak, mühür baskıları, bronz kurşunlar, iğneler, kemikten yapılmış malzemeler geliyor. Burada onların ayrımını yapıyoruz” diye konuştu.
Kazı ekibinde bulunan Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi öğrencisi Mehmet Ali Kocabaş da Kültepe/Kaniş bölgesinde staj yaptığını belirtti.
Kocabaş, “Kültepe’yi Ankara Üniversitesi kazıyor. Onun bünyesinde biz de burada stajımızı yapıyoruz. Anadolu’da çok önemli bir yer, ticaret merkezi. Şu anda elek görevindeyim. Burada en ufak malzemeleri ayırma işlemi gerçekleşiyor. Pullalar, nadir de olsa tabletler, idoller, bronz ve ağırşak gibi malzemeler buradan çıkıyor” dedi.