FETÖ/PDY DAVASI

Aralarında tutuklu işadamları Hacı, Şükrü, Memduh,  Bekir Boydak ve Hamdi Kınaş´ın da bulunduğu 15´i tutuklu 68 sanıklı FETÖ/PDY davasının 4´ncü duruşmasının 3´nci gününde, Kayseri´nin  tanınmış işadamları da tanık olarak dinlendi. Tanıklar mahkeme huzurunda verdikleri ifadelerinde, genellikle daha önce emniyette verdikleri bilgileri tekrarladılar.

   Kayseri 2´nci Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davanın 4. oturumunun 3. Gününde de tanıklar dinlendi. 17 tanığın dinlendiği duruşmada mahkeme heyeti tanıklara şüphelilerin huzurunda daha önce emniyet ve savcılıkta verdikleri ifadelerinden hareketle muhtelif sorular yönelttiler.

   Tanıklar arasında bulunan Kayseri´nin tanınmış ve hayırsever işadamlarından   Saffet Arslan, "Melikşah Üniversitesi´nde bir fakülte yaptırılması konusunda Hacı ve Memduh Boydak´ın benden talebi oldu. Bu istek daha sonra konferans salonuna çevrildi. Ben de salonun dış kısmının yapılmasını üstlendim. Hacı Boydak bana ´Hayır defteri kapanmaz, sevap olur. Üniversite iyi çalışıyor katkın olsun´ dedi. Bana hiçbir şekilde himmet denilmedi. Böyle bir şeyi de asla kabul etmem"dedi.

   Arslan, Melikşah Üniversitesi yetkilileri  veya kendisine gelen  kişilere doğrudan para vermesinin asla söz konusu olmadığını,  anlaştığı bir mimarlık ?inşaat şirketi marifetiyle  salonun inşaatını tamamladığını ve teslim ettiğini ifade etti.

   Mahkeme üyelerinden bir hakim,  İşadamı Arslan´a Tutuklu işadamı Hacı Boydak´ın kendisine Ankara Sincan Cazaevinde yatarken gönderdiği hakaret dolu mektubu sordu. Arslan hakimin bu sorusu üzerine şunları söyledi:

"Boydak ailesini 45 yıldır tanırım. Hacı Boydak 37 yıllık arkadaşım olurdu. Boydak ailesi din, dil, ırk ayırt etmeden muhtaç olan herkese yardım ederdi. Hacı Boydak cezaevinden bana mektup gönderdi. Yazdığı mektupta hak etmediğim hakaretler var. Ben bu hakaretleri hak etmedim. Hak arama durumunu öteliyorum. Son 2 yıldır da konuşmuyorum. Tarafıma gelip kimse benden himmet ve kurban talebinde bulunmadı. Dediğim gibi Hacı ve Memduh Boydak kardeşlerin talebi üzerine ?hayır amaçlı´ bu salonu kendi mimarıma yaptırdım. "

Tanık olarak dinlenen Büyükşehir Belediyesi meclis üyelerinden mimar Serdar Altıntuğ ise işadamı Saffet Arslan tarafından Melikşah Üniversitesi´ne yaptırılan salonla ilgili mahkeme heyetinin sorularını cevaplandırdı. Altıntuğ,? Melikşah Üniversitesi´ne Konferans Salonu işini yaptığım doğrudur.  Hayırsever işadamı Saffet Arslan ile sözleşme imzaladık. Tek muhatabım Arslan´dır. Bu sözleşme çerçevesinde salon inşaatını genel hatları ile tamamlayarak ilgililere teslim ettik? şeklinde konuştu.

Bir diğer tanık,Boydak Holding ortaklarından olan Hayriye Budak, "Vefat eden eşim Mustafa Budak, Boydak Holding´in ortaklarındandı. Vefat edince, hisseler bana ve çocuklarıma kaldı dedi. Hiç kesinti olmazdı, bir sefer Aliye Boydak burs istedi, ona verdim. " diye konuştu. Hayriye   Budak´ın oğlu Hüseyin Budak ise ifadesinde yıllık kar paylarının bir bölümünün ( 400-700 bin lira arasında) kendilerinin bilgisi dışında ?zekat veya yardım´ adı altında kesildiğini belirterek şunları kaydetti: "2012, 2013 ve 2014 yıllarında ekstreler gelmişti, kar dağılımında kesinti yapılmazdı ancak zekat, sosyal yardım adı altında 400 ila 700 bin TL civarında kesintiler var, Emniyet´e ekstreleri vermiştik. Bu kesintileri Hacı ve Mustafa Boydak´a sorduğumda ´kurban kesip, biz dağıtıyoruz´ dediler. Ortaklığımız olduğu için hukuki yollara başvurmadık" diye konuştu.

   Önceki gün verdiği ifadeyle Memduh Boydak´ın sanayicilerden,Hamdi Kınaş´ın da inşaat sektöründen toplanan himmet paralarını belirlemede etkili ve yetkili olduğunu belirten Suat Altın´ın hakim hissedar olduğu şirketin yönetim kurulu üyesi ve CEO´su  Sedat Kılınç da ifadesinde,"7-8 yıl sohbet toplantılarına katıldım. Sohbet toplantılarına Ahmet isimli kişi hocalık ederdi. Benden Afrika´daki ihtiyaç sahiplerine gönderilmek üzere 3 kurban parası istendi. Bu da nakit olarak bu isteği yerine getirdim"  dedi. Kılınç, 2012 yılında FETÖ´nün sohbet toplantılarına 7-8 sefer katıldığını belirterek , ?1-2 sefer benden kurban parası aldılar. 17-25 Aralık sonrası da hiç katılmadım, çok da ilgimi çekmemişti. Sohbetlerde dini konular konuşulur, Gülen kitapları okunurdu. Adem Dost ve Veysel Çam isimli arkadaşlarım da sohbet toplantılarına gelirdi. Ben nadir katıldım ve 17-25 Aralık sonrası yanlış hareketler nedeniyle gitmedim" diye konuştu.

Mahkemede tanık olarak dinlenen Ödül Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Duran Güven´de  "Sohbet hocaları, seçimlerde AK Parti haricindeki tüm partilere oy verilmesini söyledi. Hangi ilde AK Parti´den sonra güçlü varsa ona verilmesini belirtti. Ben de ´Yani Diyarbakır´da AK Parti´den sonra HDP var, ona mı verelim hoca´ dediğimde O da ´kötünün iyisi´ dedi. Ben de artık terörist başına oy isteyen bir cemaat ile ´bu saatten sonra işim olmaz´ diyerek ayrıldım" dedi.

   Mahkeme heyeti duruşmanın öğleden sonraki bölümün de de tanıkları dinlemeye devam etti. Duruşmanın üç günlük bölümünde 90´a yakın tanığın bilgisine başvurulacak. Duruşma anında mahkeme heyeti her tanığın ifadesinden sonra sanıklara veya avukatlarına dönerek ?tanığa sorunuz var mı?´ diyerek yargılamada  ?savunma hakkı´ ayağını da eksiksiz yerine getiriyor.

    Kayseri´de görülen en önemli FETÖ davalarından biri olan bu dosyanın karanının ise yıl çıkmadan verilmesi bekleniyor. Mahkeme Başkanının adli tatilde olması nedeniyle diğer üyelerce sürdürülen duruşmanın yarın eylül sonu veya ekim ayına ötelenmesi ve bu duruşmadan sonrada karar aşamasına gelinmesi bekleniyor.