FEYZULLAH KESKİN İLE

HAFTANIN RÖPORTAJI

Siyaset 13.01.2016 23:26:04 0
FEYZULLAH KESKİN İLE
Haberi Sesli Oku

 

CHP İL BAŞKANI FEYZULLAH KESKİN: MiLLETVEKiLi iL BAŞKANI iLE UYUMLU ÇALIŞMAK ZORUNDA

Haftalık röportajlarıma hız kesmeden devam ediyorum. Bu hafta tabiri caizse Cumhuriyet Halk Partisi çiçeği burnunda İl Başkanı Sayın Feyzullah Keskin ile yaptım. Keskin, bir dönem basın kartı taşımış kısa da olsa gazetecilik yapmış bir kişi. Asıl mesleği fizik öğretmeni olan Feyzullah Keskin, eğitim bilgisi ve tecrübesiyle CHP´liler ana muhalefet partisini Kayseri´de iyi bir yere taşıyacağına inanıyor. Önümüzdeki süreçte neler yapacak? Nasıl bir muhalefet programı izleyecek? Parti içerisinde kırgın olduğu kişiler var mı? Bütün bunları konuşmak için kapısını çaldım. Kısa bir hayırlı olsun sohbetinden sonra hemen sorularıma geçtim.

EMRE KİPMAN: Sayın Başkan, öncelikle hayırlı uğurlu olsun başkanlığınız. Öncelikle adaylık sürecinizden başlayalım. Sayın Keskin, yönetime girecek kişiler çarşaf liste ile belirlendi. Kongre sürecinde neler yaşadınız? Nasıl geçti?

FEYZULLAH KESKİN: Öncelikle şunu ifade edeyim, tüzüğümüz gereği bütün seçimlerimiz çarşaf liste ile olur. Delegelerimiz, yönetimde yer alacak arkadaşlarımız için hür iradeleriyle oy kullanırlar, ama tüzük gereği de eğer blok olması istenirse belirli bir imza sayısı karşılığında olabilir. Lakin bizim partimizde blok liste çok fazla kullanılmaz. Bunun güzelliği de şu; insanların kendilerini temsil edecek kişileri seçmeleri noktasında hür olmalarıdır. Güzel bir uygulamadır.

E. KİPMAN: Feyzullah Bey, çarşaf liste olduğu için diğer adayları destekleyen kişilerden de yönetiminize girenler oldu. Onlarla uyum sorunu yaşıyor musunuz?

KESKİN: Hayır hayır, öncelikle şunu düzelteyim hepsi bizim arkadaşımız. Hepsi Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımız ve hepsinin aynı hedefi vardır; Cumhuriyet Halk Partisinin iyi bir yere gelmesidir. Evet, başkanlık konusunda insanların tercihleri farklı olabilir. Kendisine yakın olan kişilerin başkan olmasını isteyebilir. Bu bireysel tercihleridir ama delegelerin vermiş olduğu karar partiyi kişilere bağlı değil, kurumsal bir yapı olduğunun göstergesidir. Yönetimimizde olan arkadaşlarımızla hepsiyle samimiyiz. Kesinlikle aramızda bir uyumsuzluk yok ve amacımız herkesle aynı. Zaten başkanlık divanına seçilen 4 arkadaşımızın hepsi oy birliği ile seçildi.

E. KİPMAN: Başkanlık Divanındaki isimler kimler?

KESKİN: İl Sekreteri Asaf Türkdönmez, Eğitim Sekreteri Nihat Ersoy, İl Saymanı Müge Deliorman, Bilişimden sorumlu arkadaşımız da Mustafa Taşar. Yönetimimizde kadın da var. Kadınların önceliği bizde sözde değildir. Bu arkadaşlarımızın hepsi gizli oy ile ve oy birliği ile seçilmiştir.

E. KİPMAN: Sayın Keskin, kongre süreci boyunca ve devir teslim töreninde hep ´birlik ve beraberlikten´ bahsettiniz. Önceki yönetimlerde birlik ve beraberliğin olmadığını, bir ayrıştırmanın olduğunu mu düşünüyorsunuz?

KESKİN: Bazı söylemler daha öncesinden olmadığı anlamına gelmemesi lazım. Ben yapmak istediklerimi ifade ettim. Olması gerekeni göstermeye çalışıyorum. Olması gerekeni ifade etmeye çalışırken, başka türlü olarak algılanmasın. Benim amacım birlik ve beraberliği daha sıkı tutmak. Kayseri´de bizim oyumuz %12,5 civarında ama Kayseri´de bulunan sosyal demokratların oyu %20´nin üzerinde. Demek ki parti içerisindeki birlik ve beraberliği dışarıda uygulayamamışız ki, insanların güvenlerini oluşturup geriye kalan %7,5 civarındaki oyu sandığa yansımasını sağlayamamışız. Ben özellikle birlik ve berberlikten özellikle bahsederken, sadece parti içerisindeki birlik ve beraberlikten değil, kamuoyunun birlik ve beraberliğinden bahsediyorum. Her konuşmamda da bahsedeceğim. Çünkü birlik ve beraberlik olmazsa başarı zor oluyor.

E. KİPMAN: Efendim, başkanlık yarışında üç aday yarıştınız ve siz en çok oyu alarak İl Başkanı siz oldunuz. Ancak adaylık sürecince Milletvekili Sayın Çetin Arık´ın, Nakipoğlu´nu desteklediği konuşuldu. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

F. KESKİN: Ben öyle bir şey hatırlamıyorum. Ben 26 Aralık´tan öncesini unuttum.

E. KİPMAN: Devir teslim töreninde Sayın Arık gelmedi.

 

?Sayın Çetin Arık, kim İl Başkanı seçilirse onunla uyumlu çalışmak zorundadır?

 

KESKİN: Ankara´daydı. Kendisi ile telefonda görüştük Genel Kuruldaydı. Yoksa Sayın vekille bir sorun yok. Tarafsız kaldı. Sandığa gittiğinde oyunu bir kişiye verdi bu doğaldır. Belki de bana verdi. Kendisi de tarafsızlığını açıkladı. Kim İl Başkanı seçilirse onunla uyumlu çalışmak zorundadır. Bu anlamda sayın vekilimizin şu veya bu adayı destekledi cümlelerine ben katılmıyorum. Kime oy verdiğini de bilmiyorum. 26 Aralık´tan öncesinde yaşananlar bir hizmet yarışıydı, sağ olsun delegasyon seçimini bizden yana kullandı. Sayın Nakipoğlu ile beraber ben İl Başkanlığı zamanında da çalıştım, yöneticilik de yaptım, Başkan Yardımcılığı´nı da yaptım. Hala görüşürüz. Sayın Ayan ile de aynı şekilde. Dikkat edin kongremizde 3 aday olmasına rağmen hiç bir gerginlik olmadı. Bana ağabeylik yaptılar. Bir toplantı olduğunda da geliyorlar. Çünkü burası Cumhuriyet Halk Partisi, bireylere bağlı değildir. Bu makamda şuan ben otururum 2 yıl sonra başka bir arkadaşımız oturur.

E. KİPMAN: Yaptığınız açıklamalarda Sayın Kılıçdaroğlu´nu desteklediğiniz biliniyor. Bu sizin kararınız mıdır?

 

?Cumhuriyet Halk Partisi´nin Genel Başkanlık sorunu olduğunu sanmıyoruz?

 

KESKİN: Hayır. Seçilen 18 kurultay delegesi, 1 milletvekilimiz, 1 de Yüksek Disiplin Kurulu üyemiz Ali Paşa Tan bey ile beraber, yani Kayseri 20 kurultay Delegesinin birlikte almış oldukları bir karardır. Ben Başkanlık yaptığım dönemde de, sonrasında da hep şunu yapacağım; benim verdiğim bir karar değil, partinin verdiği kararlar olur. Bireysel olarak ben düşüncemi ifade edemem. Çünkü söyleyeceğiniz her cümle o makama mal edilecektir. Sayın Kılıçdaroğlu ile ilgili biz Kurultay Delegeleriyle uzun bir toplantı yaptık. Her şey tartışıldı, olası olan adaylar da tartışıldı. Yani sadece Kemal Kılıçdaroğlu değil, aday olabilecek kişiler, Sayın Muharrem İnce, Umut Oran, Mustafa Balbay beyler içinde konuştuk. Bizim şuanda Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanlık sorunu olduğunu sanmıyoruz. Çünkü son iki seçime baktığınız zaman çalışkanlığı ile örnek olabilecek bir Genel Başkan var. Artı dürüstlüğü ile Türk Siyasetine örnek olabilecek bir Genel Başkan var. Çıkarmış olduğu projelerde sadece CHP için değil bütün siyasi partileri kastederek söylüyorum, en güzel uygulanabilir ve halkın yanında olan projeler sunan bir Genel Başkan var. Kayseri Genel Başkan´a desteklerini bildirdikten sonra İstanbul, Ankara başta olmak üzere herkes Genel Başkan´a tam destekleri bildirmeye başlattılar.

E. KİPMAN: Feyzullah Bey, Parti meclisinde 10-15 yıldır Kayseri´den bir kimse yok. Bu seçimlerde sizce Kayseri´den bir kişi olacak mı?

F. KESKİN: Şuan 4-5 arkadaşımız şuanda Parti Meclisine aday, değerli ağabeylerimiz var. Ama biliyorsunuz bizde çarşaf liste. Gücünüz varsa, ikna kabiliyetiniz de varsa o zaman parti meclisine bir arkadaşımızı sokabiliriz.

E. KİPMAN: Kimle aday?

F. KESKİN: İsim veremem ama 5-6 arkadaşımız aday. İsimlere şu anlamda girmiyorum. Biz birlikte hareket edeceğiz deyince arkadaki görüşmelerimizi de yapacağız. 1 isim üzerinde uzlaşıp da Parti Meclisine girdirme şansımız da çok olursa o zaman 1 arkadaşımıza indirgeyeceğiz. Yoksa 5-6 arkadaşımızı Genel Başkan´a ileteceğiz, takdir Genel Başkan´ın olacak. Biz Parti Meclisinde bir arkadaşımızın olmasını istiyoruz. Ama şöyle bir durum da var. İç Anadolu´da Cumhuriyet Halk Partisi olarak milletvekili sayımız çok az. Sivas´ta 1 milletvekilimiz var, Kayseri´de var ve Niğde´de var. Bunların haricinde Orta Anadolu´da milletvekilimiz yok. Diğer ildeki arkadaşlarımız da; ´sizin milletvekiliniz var, parti meclisinde de bizim ilimizden arkadaşlar olursa en azından biraz daha halkla görüşmelerimizde çalışmalarımızda daha da faydasını görürüz´ diye talepleri var. Zaten İl Başkanı arkadaşlarımızla da görüşeceğiz bu konuyu orada da konuşacağız.

E. KİPMAN: Sayın Başkan Kayseri´de hedefleriniz neler? Muhalefet olarak nasıl bir yol izleyeceksiniz?

 

?Yorgun ve moralsiz bİr örgütümüz var?

 

KESKİN: Kayseri´de öncelikle şunu söyleyeceğiz; Kayseri, seçimlerde aldığınız oy oranı, kazandığınız milletvekilleri ve Belediye Başkanlıklarıyla ilgileniyor. Ben meslek olarak fizikçi olduğum için biraz daha somut işlere girerek yapmaya çalışıyorum. Bizim önümüzde olağan üstü bir durum olmazsa Yerel ve Genel seçimler yok. O zaman bizim yapacağımız tek bir şey parti çalışmaları yaparak, örgüt çalışmaları yapmak. Çünkü yorgun ve moralsiz bir örgütümüz vardı. Yıllardır iktidar olamamışsınız, Belediyeleri alamamışsınız, ister istemez bunun moralsizliği oluyor. Biz bir kere bunu kaldırmak için ´iç eğitim seminerleri´ düzenleyeceğiz. Kendi içimizde yaptığımız şeylerle sonuç alamadığımızı gördükten sonra yeni şeyler yapmanın derdine düşeceğiz. Yani projeler üretmeye çalışacağız. Kayseri´yle ilgili bir şey eleştirirken mutlaka karşı projesini de sunacağız. Yani çıkıp sadece eleştirmekle kalmayacağız. Biz eleştirirken daha iyi neler yapılabilir o projeleri sunacağız. Bizim amacımız Kayseri´de başarıyı sağlamaksa önce Kayseri´ye bir değer katmamız gerekecek. Ben 2 yılımı ikiye böldüm, ilk yılımı toparlanma yılı, ikinci yılımı harekete geçme yılı. Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri´de her yerde olacak. Örneğin, Pazartesi akşam sizin Genel Yayın Yönetmeniniz Sayın Veli Bey´in, Sayın Yusuf ve Mehmet Sena Bey ile TV Kayseri´de yapmış olduğu programda Ticaret Odasıyla ilgili bir konuşma yapılıyor. O programı izlerken üzüldüm; AKP´nin Ticaret Odasıyla ilgili bölümlerinden bahsediliyor, MHP´nin müdahilliğinden bahsediliyor ama Cumhuriyet Halk Partisi sanki Kayseri´de hiç yaşamıyor.

E. KİPMAN: CHP´nin Kayseri´de etkin olmaması sizi rahatsız ediyor mu?

 

Biz kimseyi suçlamıyoruz, suçu kendimizde görüyoruz.

 

KESKİN: Elbette rahatsız ediyor. Siz halkla nasıl bütünleşeceksiniz? Sivil Toplum Kuruluşlarında olacaksınız, basında olacaksınız, dediğim gibi Kayseri´ye bir şeyler katabileceksiniz. Kayseri için en iyi olabilecek programlarımızı deklare edeceğiz. Yani Kayseri kamuoyu bize sadece neden 100 bin civarında oy veriyor, 200 bin vermiyor diye şikâyet etmeyeceğiz. Karşıyı suçlamayacağız. Demek ki biz kendimizi ifade edememişiz. Bakın bunun en güzel örneği; Cumhuriyet Tarihimizin en güzel projeleri bugün yasallaşıyor. Asgari ücretin artırılması, iki dini bayramda ikramiye verilmesi, üniversite öğrencileri ile ilgili çalışmalar. Şuan hükümetin yapmış olduğu yasalaştırdığı programlar tam bizim istediğimiz gibi olmasa da daha önce hiç konuşulmadığı halde şimdi yasalaşmaya başladı. Demek ki Cumhuriyet Halk Partisinin ortaya koyduğu projeler, halkın yanında olan projeler. Evet, biz anlatamadık demek ki, bir iletişimsizlik oldu. Biz kimseyi suçlamıyoruz, suçu kendimizde görüyoruz, niye anlatamadığımızın çözümünü bulacağız. 900 bin nüfuslu bir ilde 100 bin oy alıyorsak demek ki biz kendimizi geniş kitlelere daha iyi anlatamamışız. Bunun öz eleştirisini yapıyorum.

E. KİPMAN: Sayın Keskin son günlerde Diyanetin aleyhine çıkan bir takım haberler var. Bunlar için neler söyleyeceksiniz?

 

?Diyaneti itibarsızlaştırılarak yok edilmeye çalışılıyor?

 

KESKİN: Son günlerde özellikle sosyal medyada ve basında çok yer alıyor; Diyanette hiç hoş olmayan, hatta bırakın İslamiyet´i, Afrika kabilelerin bile kabul etmeyeceği kadar ahlaksız cümleler çıkmaya başlıyor. Ben bunların hepsinin kasıtlı olarak yapıldığına inanıyorum. Tek amaçları Diyaneti yıpratmak. Çünkü Diyaneti bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuştur. Son dönemlerde İslam dünyasına bakarsanız, Türkiye´de yaşanan İslamiyet, özgürlük hiçbir İslam ülkesinde yok. Maalesef Türkiye´nin bütün değer yargılarını itibarsızlaştırma kampanyasından Diyanet de son dönemde nasibini alıyor, Diyanet itibarsızlaştırılıyor. Sayın Görmez, görmüyor, ama bir an önce bunun farkında olması lazım. Diyanet itibarsızlaştırılarak yok edilmeye çalışılıyor. En kısa sürede müftülüğü de ziyaret edeceğim. Rahatsız olduğumuz konular var, şehit cenazelerine gittiğimizde de görüyoruz; bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve devrim şehitleriyle ilgili hocalarımız tek kelime söylemiyorlar. Geçmişleri için bir Fatiha istemiyorlar. Maaşı aldığı, Diyanetin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk´ü bile ağzına almamaya çalışıyorlar. Sayın Müftü il dışındaymış, en kısa sürede Müftü Bey´i de ziyaret edeceğim, bu düşüncelerimi orada kendisine de söyleyeceğim ve gerekirse Diyanet İşleri Başkanlığı´na da bunu yazılı bir şekilde dile getireceğim.