´O benim de eşim. Çocuklar da benden olabilir´ deyince kan beynime sıçradı
Kayseri´de kıymalı pide yaptırmak için gelen bir kişiyi eşini rahatsız ettiği gerekçesiyle öldüren ve ´kasten adam öldürme´ suçundan tutuklu yargılanan sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık, "Fıında karşılaştık, bana sırıttı. Ben de ´Ne cüretle, ne hakla eşimi rahatsız ediyorsun´ diye tepki gösterdim. O da bana ´O benim de eşim. Çocuklar da benden olabilir´ deyince kan beynime sıçradı. Ben de öldürdüm" dedi.
Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davada tutuklu sanık T.Ç. (40), hayatını kaybeden Ş.S.(36)´nin eşi S.S., oğlu B.S. ve babası K.S. ve avukatlar hazır bulundu.
25 Temmuz´da Esentepe Mahallesi Girne Şehitleri Caddesi üzerinde bulunan bir ekmek fırınında Ş.S.´yi başından vurarak öldüren 40 yaşındaki tutuklu sanık T.Ç., mahkemede sorgu ve savunmasında, "Ölen Ş.S. bizim aynı köylümüzdür. eşim olan Z.Ç. de benim köylümdür. Eşimin kullandığı telefon benim adıma kayıtlıdır. Eşimin konuştuğundan şüphelendiğim için konuşma dokümanlarını çıkarttırdım. Bir numara ile sık görüştüğünü görünce eşime sordum. Eşim bana anlattı, o numaranın Ş.S.´ye ait olduğunu, bir düğünde eşimin fotoğrafını çektiğini ve eşimi fotoğraf ile tehdit etmiş. Ahlaki bir olay olduğu için, çoluğum çocuğum var, sadece telefon görüşmesi olduğunu düşündüğüm için bu konuyu sineye çektim, eşimi affettim, konuyu kapattık" diye konuştu.
Cinayeti soğukkanlılıkla anlattı
Olay gününü soğukkanlılıkla anlatan T.Ç., sözlerine şöyle devam etti: "Olay günü iş ararken tesadüfen fırında karşılaştık. Fırında dışarıda karşıma geçip, sırıttı. Daha önce kendisini telefonla da uyarmıştım. Ben de ´Ne cüretle, ne hakla eşimi rahatsız ediyorsun´ diye tepki gösterdim. O da bana ´O benim de eşim. Çocuklar da benden olabilir´ deyince kan beynime sıçradı. Fırının dışında yanımdaki tabancamı çıkarıp bir el ateş ettim. Daha sonra fırının içerisine kaçtı. Koşarak peşinden girdim. Fırının içindekilere müdahale etmeyin, bu namus meselesi dedim. İçeride bir yere dayandığını gördüm, ayağına sıkıp bırakacaktım ama üzerime doğru gelmeye kalkışırken ayağı kaydı, kurşun başına isabet etti. Silahı 2 yıl önce başka husumetlerim olduğu için Kırıkkale´den ruhsatsız satın almıştım. Sürekli silahımı yanımda taşırdım."
Hayatını kaybeden Ş.S.´nin eşi S.S., oğlu B.S. ve babası K.S. de mahkemede hazır bulunarak, sanıktan şikayetçi olduklarını söylediler.
Tanık: "Sanık ´Bu darbecidir´ diye bağırdı"
Ş.S. ile inşaatta birlikte çalışan ve tanık olarak dinlenen M.E.D. de "Biz Ş.S. ile inşaatta alçı ustayız. Olay günü kıymalı pide yaptırmak için fırına geldik. Pidelerin bir kısmını ben aldım ve arabaya bindim, diğer kısmını o alacaktı. Silah sesi duydum, şok oldum. Sanığın ´Bu darbecidir´ diye bağırdığını duydum, hemen kaçarak saklandım. Gerisini bilmiyorum" dedi.
"Sanık, ´Bu darbeden daha kötü. Engellemeye çalışana sıkarım´ dedi"
Fırında çalışan ve tanık olarak dinlenen İ.Y. ise "Ben olayın olduğu fırında çalışıyorum. Dışarıdaki silah sesini duymadım. Maktulü fırına girerken görmedim ama elinde silah olan birisi girdi. ´Bu namus meselesi engellemeye çalışana sıkarım. Bu darbeden daha kötü´ diyerek içeri doğru girdi. Bir silah sesi de patlayınca adam gitti, biz içeri girdiğimizde Ş.S. başından vurulmuştu" şeklinde konuştu.
Şikayetçi tarafın katılan avukatı Bülent Mehmet Hodul, sanığın cinayeti planlayarak ve olay yerinde keşif yaparak işlediğini iddia etti. Avukat Hodul, mahkeme heyetinden süre isteyerek, bu konuda tanıkları olduğunu, olaydan bir gün önce sanığın fırının etrafında gezdiğini söyleyecek tanıkları dinleteceklerini söyledi.
Mahkeme heyeti katılan tarafın avukatına süre vererek, duruşmayı erteledi.