Cumhurbaşkanı Gül: ''Terör örgütünün yapmak istediği psikolojik durum, güvenlik güçlerimizin fedakarca çabasıyla kırıldı ''Türkiye istikrarlı, geleceği parlak, ekonomisi iyi olan, makro ekonomik göstergeleri ümit veren bir ülke'' -''Avrupa duraklamadayken, 4-5 yıl daha karanlık tüneldeyken biz zor ama lüzumsuz işlerle zaman kaybetmeden onlara yetişmemiz, hatta onları geçmemiz lazım''
|
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Terör örgütünün yapmak istediği psikolojik durum, güvenlik güçlerimizin fedakarca çabasıyla kırıldı'' dedi. Gül, İstanbul Tarabya Köşkü'nde Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veli Altınkaya ve yönetim kurulu üyelerini kabulünde, gündemdeki konuları değerlendirdi. Bölücü terör örgütünün psikolojik bir durum yaratmak istediğine dikkati çeken Gül, ''Terör örgütünün yapmak istediği psikolojik durum, güvenlik güçlerimizin fedakarca çabasıyla kırıldı. Bu psikolojik duruma fırsat vermedik ve önlem aldık. Terör örgütü Suriye'de olduğu gibi psikolojik, ona benzer bazı şeyler yapmak istedi'' diye konuştu. Şehit haberlerine çok üzüldüğünü belirten Gül, ''Şehit cenazelerine, Ankara'da ve İstanbul'da veya başka yerlerde katılmaya gayret gösteriyorum. Bu yıl şehit ailelerine 6. kez yemek verdik. Bazı danışmanlarım şehit ailelerinin durumlarını yakından takip ederek, beni bilgilendiriyor. Şehit yakınlarına verdiğim yemeklerde en çok konuşma yaparken zorlanıyorum. Zira, söylenecek söz bulamıyorum. Başka bir ortamda konuşma yaparken hiç zorlanmıyorum ama şehit aileleriyle bir arada olduğumda gerçekten söyleyecek söz bulamıyorum'' dedi.
-''Türkiye istikrarlı bir ülke''-
Türkiye'nin istikrarlı bir yolda ilerlediğini, ekonomik göstergelerin ümit verdiğini belirten Gül, şöyle konuştu: ''Türkiye olarak bizim büyük resme bakmamız gerekir. Etrafımızdaki ülkelere baktığımızda bir siyasi kargaşa ve değişim görüyoruz. Suriye yakılıyor ve yıkılıyor. Komşularımızı böyle görmek istemezdik. Suriye'de insanlar acı çekiyor, tarihi Halep yakılıyor, yıkılıyor. İnsanlar da şehirlerde yok oluyor. Örneğin Halep çok tarihi ve binalarıyla güzel bir kentti. Bizde bile böyle tarihi taş evlerin olduğu yerler yoktu. Oranın nasıl yakılıp yıkıldığını üzüntüyle görüyoruz. İran izole olmuş, Irak karışık. Avrupa ise yeni tarihinin en sıkıntılı dönemini geçiriyor. Avrupa'da kara bulutlar var. Bazı ülkelerin hükümetleri yok. Bazılarını geçici hükümetler yönetiyor. Her yıl başbakanları değişiyor. Bir zamanlar bizim de halimiz böyleydi. Avrupa'da işsizlik artıyor, şirketleri dibe vurmuş, çok tahsilli olanlar iş bulamıyor. Türkiye'ye bakınca güllük gülistanlık değil ama Türkiye istikrarlı, geleceği parlak olan, ekonomisi iyi olan makro ekonomik göstergeleri ümit veren bir ülke.''
-''Önümüzde tarihi bir fırsat var''-
Avrupa'daki bazı ülkelerde sıkıntı yaşandığını, Türkiye'nin bu fırsatı iyi değerlendirmesi gerektiğini belirten Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Avrupa ile yarışımızda onlar bizden hayli öndeydi. Şimdi önümüzde tarihi bir fırsat var. Avrupa duraklamadayken, 4-5 yıl daha karanlık tüneldeyken biz zor ama lüzumsuz işlerle zaman kaybetmeden onlara yetişmemiz, hatta geçmemiz lazım. Onlar koşarken yorulmuş, oturmuş ve düşmüşler. Biz de fırsat bu fırsat deyip kendimize çeki düzen verip, onlara yetişmeli hatta geçmeliyiz. Böyle bir tarihi fırsat elimize geçmişken iyi değerlendirmeliyiz. Mevzii sıkıntılarımız şikayet olarak göz önüne geliyor ama siyasi bir istikrarımız var. Türkiye'de gelişmişlik açısından geçmişe bakarak büyük gelişme ve değişiklik var. Ben memur olsam nereye gitmezdim diye düşündüğümde, böyle bir yer olmadığını görüyorum. Ülkemizin her yeri gelişmektedir.'' Türkiye'de demokratik standartların hukuk açısından da insan hakları açısından da ekonomiyi büyüttüğünü vurgulayan Gül, ''Bu Türkiye daha önce de vardı. Bu İstanbul da daha önce vardı. Bu boğazlar da vardı. O zamanlar Türkiye'ye 1 milyar dolar yabancı sermaye gelirdi. Türkiye ile ilgili tereddütler vardı. Paralarını getirmeye çekiniyorlardı. Şimdi Türkiye'ye 20-30 milyar dolar yabancı sermaye geliyor. Zira, ülkemizde hukuk kuralları işliyor. Türkiye'ye insanlar gelip yerleşiyor. Hatta yabancılar buraya hastalarını getirip, tedavi ettiriyor'' diye konuştu.
|