Büyükşehir, Kocasinan Talas ve Hacılar Belediye Başkanları Avrupa Hareketlilik Haftası Toplantısı´na katıldı. Toplantıda Şükrü Karatepe de bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politika Kurulu Başkan Vekili Şükrü Karatepe, ?Aklınıza esen yerde viyadük, battı çıktı yapamazsınız. Bu bir tahribattır. Yerleşmiş şehri tahrip ediyorsunuz? diyerek bazı belediyeleri eleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetimler Politika Kurulu himayesinde, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu işbirliği ve Türkiye Belediyeler Birliğinin (TBB) ev sahipliğinde TBB hizmet binasında Avrupa Hareketlilik Haftası bilgilendirme günü düzenlendi. Programın açılış konuşmasında insanı hareketli hale getirmenin, insan bedenini kullanmayı teşvik etmenin önemli olduğunu belirten Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politika Kurulu Başkan Vekili Şükrü Karatepe, ?Fakat daha da önemlisi şehirlerimizi, yaşadığımız mekanlarımızı harekete uygun halde tutmak? diye konuştu.
?Bisiklete binene istihza ile bakılıyor?
Geçmişten örnekler vererek bisiklet kullanımının son dönemde ciddi şekilde kesildiğini anlatan Karatepe, ?Bunun iki sebebi var. Bunlardan birisi otomobil ve teknoloji. Hayat ilerliyor, otomobil girdi hayatımıza. O gün bisiklet alamayanlar bugün otomobil alabiliyorlar. Türkiye bu şartlara geldi. Bu önemli bir avantaj. Fakat tek başına teknoloji, bisiklet kullanmayı ve yürümeyi engelleseydi Avrupalıların hiç yürümemesi ve hiç bisiklet kullanmaması gerekirdi. Belli ki başka bir şey var. Bunu düşünmemiz gerekiyor. Modernleşme hevesimiz var bizim. Bir an önce köylülükten, gerilikten kurtulmak istiyoruz. Bir an önce zengin olmak, lüks yaşamak istiyoruz. Onun için bunlar bize eski geliyor. Köyden göçen insan şehre geldiğinde ilk iş olarak bakır kaplarını, kilimlerini sattı. Onun yerine halıfleks aldı döşedi. Neden? Fabrikasyon olduğu için daha modern görünecek. Bir an önce modern görünmek için eski şeyleri terk ettik. Şimdilerde bu açıdan baktığımızda Kayseri´de bisiklete binmek fakirlik alameti olarak görülüyor. Fakirler bisiklete biniyor, otomobil alamayanlar bisiklete biniyor ve bisiklete binene istihza ile bakılıyor. Halbuki şuan çoğu zenginin babaları, dedeleri tasarruf ederek bisiklete binerek o sermayeyi yaptılar. Bu açıdan bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç var? şeklinde konuştu.
?Yerleşmiş şehri tahrip ediyorsunuz?
Belediye başkanlarına çok iş düştüğünü söyleyen Karatepe, ?Şehirlerimiz bisiklet sürmeye elverişli değil. Erkilet´te 10 kilometre yol yürürken yanımdan sürekli bisikletler geçerdi. O kadar çok bisikletli geçiyordu ki şimdi o caddede bisiklet sürülemez. Çünkü caddeler güvensiz. Caddeler bisiklete uygun değil. Bence bir miktar bu mesele üzerinde durmamız gerekir. Sizin ve bizim sorumluluğumuz, şehirlerimizin insanca yaşanır, şehirlerimizi hareket edilebilir, yürüyebilir hale getirmek lazım. Yozgat, Kayseri, Kırşehir, bunlar esasen büyükşehirler, metropol merkezleri değil. Özellikle 100 bin civarı olan şehirlerimizi düşünün. Normalde iki büyük caddeden ibaret. Siz bu caddelerin kesiştiği üç yerde battı çıktı ya da viyadük yaparsanız şehri zaten boğuyorsunuz. Yaşanmaz hale getiriyorsunuz. Milyonluk şehirlerde zorunludur, bunlar yapılır. Ankara´da yapılır. Ama Ankara´da da her yere yapılmaz. Atatürk´ün ismini taşıyan, anan, çağrıştıran bulvara siz aklınıza esen yerde viyadük, battı çıktı yapamazsınız. Bu bir tahribattır. Yerleşmiş şehri tahrip ediyorsunuz. Oluşmuş şehirlere müdahale etmeyin? ifadelerini kullandı.
?Çankaya´da 1 metre kaldırım varsa siz bu insanlardan yürümesini nasıl isteyeceksiniz??
Atatürk Bulvarı´ndaki kaldırımın genişliğinin 1 metre olduğunu dile getiren Karatepe, ?Bu kaldırımda da boydan boya elektrik direği var. Bu vatandaş nereden yürüyecek? Ankara´nın merkezi Çankaya´da 1 metre kaldırım varsa siz bu insanlardan yürümesini nasıl isteyeceksiniz? 1 metre eninde yaya yolu yapıyorsunuz. Bunu da 5 metrede, 8 metrede bir eşip ağaç dikiyorsunuz. Bu vatandaş orada nasıl yürüyecek soruyorum. Ankara´da kaldırımların yüzde 50´si böyle. Vatandaş yürüyor 5 metre caddeye iniyor. Yürüyor 5 metre sonra tekrar caddeye iniyor. Değerli başkanlarım ağacı dikeceğiniz yere dikin, bırakın vatandaş oradan yürüsün? dedi.