"Kalkınma, halkın refahı ve gelişme yolunda inanılmaz mesafeler kat ettiğini iddia eden Hükümetin Asgari ücret dramı yürek sızlatıyor" diyen DP İl Başkanı Özbakkal, "Zenginler ve fakirler arasındaki uçurum ve gelir dağılımındaki eşitsizliğin tavan yaptığı günümüz Türkiye’sinde; Birey bazında, asgari ücretle çalışmak zorunda kalan b...eş milyon kişi ile bunların yaklaşık 20 milyonu aşan aile efradı fakirlik, yokluk, açlık ve sefalet içinde kıvranıyor" dedi.
Özbakkal, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının verdiği bilgiye göre; Türkiye’de yaklaşık 5 milyon kişi asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücret alanlardan evli olup, eşi çalışmayan işçiler içerisinde 3 ve üzeri çocuğu olan kişi sayısı ise yaklaşık 900 bin.
2014 yılında asgari ücret net olarak 846 TL olarak açıklanmıştı. Bu durumda, yaklaşık 5 milyon kişinin cebine günlük giren ücret ise sadece 28,2 TL! Asgari ücretle çalışan kişi sayısı 2002’de 2 milyon 795 bin 745, 2014 Temmuz ayı itibarıyla 4 milyon 970 bin 737 olmuş" diyerek şu şekilde konuştu:
"2014 yılı Temmuz ayında belirlenip açıklanan asgari ücret alan kişilerin içinde bekâr olanların sayısı 1 milyon 961 bin 914;
2014 yılının ayni dönemi itibarıyla asgari ücret alanlardan evli olup eşi çalışanların sayısı 809 bin 662…
2014 yılı Temmuz ayı itibarıyla asgari ücret alanlardan evli olup eşi çalışmayanların sayısı 2 milyon 199 bin 161;
2014 yılı Temmuz ayı itibarıyla asgari ücret alanlardan evli olup eşi çalışmayanlar içerisinde 3 ve üzeri çocuğu olan kişi sayısı 871 bin 873.demiştir.
ZENGİN DAHA ZENGİN, FAKİR DAHA FAKİR!..
Allah aşkına günlük 28tl.alan asgari ücretli 1kg.kıyma et için mi çalışıyor.
Kira, eğitim, ulaşım, yakacak, elektrik, su,ısınma giderlerini nasıl karşılayacak.
Bu insanlarımıza acil zam yapılmalı. Konut yönünde yardımcı olunmalı.
Ülkemizin gerçek gündemi geçim ve terör. Sosyal barış sağlanamamıştır. Sürekli geçmişle yüzleşen ve geçmişi kaşıyan hükümet vatandaşların kafasını karıştırmaktadır. Kavramlar ve mezhepler üzerinden siyasete son verilmeli.
Bir ve bütün Türkiye için toplumsal barış sağlanmalı.
Bu ülkede dostluk ve samimiyetle; barış, huzur, demokrasi dolu bir gelecek umuduyla hareket edenler kardeştir. Bu kardeşliğe “umudun kardeşliği” diyoruz. Bugün gelecek adına umudun kardeşliğinde bir araya gelebilmeliyiz. Son günlerde ülkemizde yaşanan olaylar gösterdi ki; kalbimizde bugün daha fazla sevgiye, saygıya ve anlayışa ihtiyaç var.
Biz bugün hiçbir karşılık beklemeden umut dolu ortak bir gelecek için yan yana kardeşçe saf tutmazsak; yarın provokasyonlarla başlayan kavgalar neticesinde kaybettiğimiz evlatlarımızın cenaze namazlarında yan yana durmak zorunda kalabiliriz. O yüzden bugün duygularımızın galeyanıyla hareket etme günü değil, aklıselimle çözüm günüdür. Ayrım yapmaksızın el ele verip ortak bir gelecek inşa etmeye devam edeceğiz. Çünkü biz umut dolu ortak bir geleceğe inanıyoruz."