?ÇOCUKLAR ÖLMESİN, KATİLLER CEZASIZ KALMASIN?
Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları Platformu üyesi Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri bir araya gelerek son günlerde ülke gündeminde ilk sıralardan inmeyen çocuk kayıplar, katliamları ve istismarları hakkında bir basın açıklaması yaparak yaşanları lanetleyip, daha sert önlemler alınması konusunda çağrıda bulundular? İhh Hanım Komisyonu Üyesi Ayşe Tokca ?Çocuklar ölmesin, katiller cezasız kalmasın? ifadesini kullandı?
Cumhuriyet Meydanı´nda toplanan kalabalık adına basın açıklaması yapan İHH Hanım Komisyon Üyesi Ayşe Tokca, son günlerde yaşanan olaylar sebebiyle büyün üzüntüler yaşadıklarını belirterek, millet olarak derin kaygılar içinde olduklarını ifade ederek ?Ankara´da hunharca katledilen kız çocuğu Eylül´den sonra Ağrı´da Leyla çocuğumuzun hunharca katledilmesi milletimizi derinden sarsarken, Hatay Hassa, Diyarbakır ve Siirt´ten de çocuk kayıpları haberlerinin gelişiyle millet olarak derin kaygılar içinde kaldık. Hangi eğitimle nasıl yetiştiğini bilmekte zorluk çektiğimiz sakat ruhlu insanlarımız tarafından çocuklarımızın kaçırılması, istismara uğraması ve katledilmesi çocuklarımızın ve insanlarımızın güvenliği konusunda derin kaygılar duymamıza sebep oldu? değerlendirmesinde bulundu?
Gönüllü Kültür Kuruluşları olarak çocukların ve insanların güvenliği için devlet kuruluşları ile birlikte alınacak her türlü tedbire destek vereceklerini açıklayan Tokca, ?Ankara´da katledilen Eylül ve Ağrı´da katledilen Leyla çocuklarımıza Allah´tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyoruz. Beklentimiz odur ki Hatay´da, Diyarbakır´da ve Siirt´te kaybolan çocuklarımız kısa sürede bulunur ve ailelerini kavuşturulurlar, acılı yüreklere su serpilmiş olur? diye konuştu.
Cumhuriyet Meydanında toplanan MAZLUMDER üyeleri de Başbağlar Köyü´nde yaşanan ve 33 vatandaşın hayatını kaybettiği olaylarla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Olayın üzerinden 25 yıl geçtiğini ve bu zamana kadar aydınlatılmadığını dile getiren MAZLUMDER üyesi Sena Özdemir, katillerin adalet önüne çıkarılarak hesabının sorulmasını istediklerini vurgulayarak şunları kaydetti? ?Erzincan´ın Kemaliye İlçesi´nin Başbağlar Köyü´nde yaşanan, tüm köyün ateşe verilerek 33 vatandaşımızın kurşuna dizilerek katledildiği olayın üzerinden 25 yıl geçti. Bunca zamana rağmen ne yazık ki olayla aydınlatılamadı, katliamların katilleri adalet önüne çıkarılıp hesabı sorulamadı.37 vatandaşımızın katledildiği Sivas olaylarının sorumlusu olarak yakalanıp olayla ilgili oldukları ispat edilemeyen onlarca vatandaşımızın ne yazık ki bugüne kadar ömürlerini cezaevlerinde tükettiler ve adalet bekliyorlar. Başbağlar´da kurşuna dizilerek katledilen 33 vatandaşımızın katillerinin bugüne kadar bulunamamasının ailelerinin üzüntüsünü devam ettirmektedir?
Son günlerde ülkemizde yaşanan çocuk kayıpları, katliamları ve istismarları ülkemizi derinden sarsmaya, milletimizi de yasa boğmaya devam ediyor.
Ankara´da hunharca katledilen kız çocuğu Eylül´den sonra Ağrı´da Leyla çocuğumuzun hunharca katledilmesi milletimizi derinden sarsarken, Hatay Hassa, Diyarbakır ve Siirt´ten de çocuk kayıpları haberlerinin gelişiyle millet olarak derin kaygılar içinde kaldık.
Hangi eğitimle nasıl yetiştiğini bilmekte zorluk çektiğimiz sakat ruhlu insanlarımız tarafından çocuklarımızın kaçırılması, istismara uğraması ve katledilmesi çocuklarımızın ve insanlarımızın güvenliği konusunda derin kaygılar duymamıza sebep oldu.
Geleceğimizin güvencesi olan körpe yavrularımız ve gençlerimizin hasta ruhlu insanlar, terör örgütleri, organ mafyası, uyuşturucu mafyası ve emperyalist uşağı örgütler elinde yok olup gitmemesi için devlet ve millet olarak tüm resmi ve sivil kuruluşlar ile aileleriyle birlikte yekvücut tedbirler almamız gerektiğini ortaya çıkarmıştır.
Gönüllü Kültür Kuruluşları olarak çocuklarımızın ve insanlarımızın güvenliği için devlet kuruluşları ile birlikte alınacak her türlü tedbire destek verdiğimizi buradan tüm kamuoyuna duyuruyoruz.
Ankara´da katledilen Eylül ve Ağrı´da katledilen Leyla çocuklarımıza Allah´tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyoruz.
Beklentimiz odur ki Hatay´da, Diyarbakır´da ve Siirt´te kaybolan çocuklarımız kısa sürede bulunur ve ailelerine kavuşturulurlar, acılı yüreklere su serpilmiş olur.