İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven, Hunat Camii´nde gerçekleştirdiği vaazda, engelli insanlarımıza sahip çıkmanın önemine vurgu yaparak ? Engelli kardeşlerimiz sabrettiklerinde cenneti kazanacaklardır? değerlendirmesinde bulundu?
İl Müftüsü Doç. Dr. Şahin Güven, Hunat Camii´nde gerçekleştirdiği vaazda, engelli insanlarımıza sahip çıkmanın önemine vurgu yaparak Yüce Rabbimizin bir Hadis-i Kutsi´deki,?Kulumu, sevdiği iki organı olan gözlerini alıp imtihan ettiğim zaman sabrederse, o ikisinin karşılığı olarak ona cenneti veririm.? buyruğunu sunduktan sonra, sözlerini şöyle sürdürdü: ?Çağımızın en büyük hastalıkları, isyan ve inkârdır. İnsanlar, başlarına en ufak bir şey geldiğinde hemen kadere ya da Allah´a isyan edebiliyorlar.Doğum öncesi kontrollere giden anne ve baba adayları, doktorun, çocuklarının engelli olacağını söylemeleri üzerine ilk yaptıkları iş, onu aldırmak yani doğacak çocuklarını öldürmek oluyor. İnsan, doğuştan da engelli olabilir, başına gelen bazı kazalardan dolayı sonradan da engelli olabilir. Ülkemizde % 8 ile % 10 arasında engelli insanımız var. Engelli bir aile ferdi olan insanlar, onu öldürmeli midir engellilik durumundan dolayı? Biz Müslümanların asla böyle bir şey yapmaya tevessül etmememiz gerekiyor. Yapılması gereken şey Yüce Allah´ın takdirine boyun eğmek olmalıdır.Engelli insanlarımıza, öncellikle ve özellikle aileleri olabildiğince ilgi gösterip sahip çıkmalıdırlar. Onları, evlerine, dört duvar arasına hapsetmemelidirler. Herhangi bir insan bile devamlı olarak kapalı bir yerde kalmaya ne kadar dayanabilir ki engelli bir kişi dayanabilsin! Bu noktaya çok dikkat edilmelidir.Yüce Allah, bir insandan bir organını aldığı zaman başka organlarına daha fazla yetenek verir. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Abdullah İbn Ümmü Mektum isimli âmâ sahabiden dolayı uyarılmıştır Rabbimiz tarafından. Bu olay, Kur´an-ı Kerim´in 80. Sûresi olan Abese Sûresi´nde anlatılmaktadır. Peygamberimiz, Mekke´nin ileri gelenlerini İslam´a davet ettiği bir sırada Abdullah İbn Ümmü Mektum, Peygamberimize bir şey sormak ister. Bu durum karşısında Peygamberimiz istem dışı bir davranışla yüzünü ekşitir. Bunun karşılığında da uyarılır.Sonraki zamanlarda, ?Kendisi yüzünden Rabbimin beni uyardığı kişi´ diye hep bahsetmiştir Peygamberimiz Abdullah İbn Ümmü Mektum´dan. O, gözleri görmeyen birisiydi ama Peygamber Efendimiz, Medine dışına çıkacağı zaman onu yerine vekil olarak, vali olarak bırakırdı. ?Bunun gözleri görmüyor, bu anlamaz bu işten´ dememiş ve ona bir sorumluluk vermişti. Abdullah İbn Ümmü Mektum´un haricinde Asr-ı Saadet´te Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa´nın (sallallahu aleyhi ve sellem), görev verip sorumluluk yüklediği pek çok sahabe vardır. Onların yaşadıkları, günümüze de örneklik teşkil eder.Mesela Muaz b. Cebel (r.a.)´i Yemen´e kadı tayin etmiştir.?