Kayseri Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Pembegül Selman, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle bir mesaj yayınladı.
Mesajında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü`nün kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması ve kadına şiddete son verilmesi istemlerinin dile getirildiği gün olarak öne çıktığını belirten Selman, "8 Mart, 1857 yılında tekstil işçisi kadınların eşit işe eşit ücret, günde sekiz saat çalışma ve doğum izni talepleriyle başlattıkları eşitlik mücadelesinde, hakları uğruna can verdiği günün unutulmaması amacı ile anılmaya başlanmış ve 1975 yılında Birleşmiş Milletler tarafından tüm dünyada Dünya Kadınlar Günü olarak ilan edilmiş bir gündür. Günümüzde ise kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması ve kadına yönelik şiddete son verilmesi istemlerinin bir kez daha dile getirildiği gündür" dedi.
Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak gerçekleştirdikleri etkinliklere de değinen Selman, yerel seçimlerle birlikte Kadın Meclisi`nin görev süresinin sona ereceğine dikkat çekerek, "Kamuoyunun bildiği üzere geçen yıl `Tarih Boyunca Kadın` ana başlığı altında `Selçuklu Döneminde Kadın` konusunu birçok kadın kurum ve kuruluşu işbirliği ile ele almıştık. Bu yıl da `İş Dünyasında Umut Veren Kadınlar Çalıştayı`nda yer alıyoruz. Günümüz kadının sadece sorunlarını konuşmak yerine, tüm sorunlara ve zorluklara rağmen ne kadar güçlü ve mücadeleci olduğunu gösterelim istiyoruz. Kayseri Kent Konseyi Kadın Meclisinin görev süresi, önümüzdeki yerel seçimlerle birlikte sona eriyor. 15 Mart 2010 tarihinden bu yana 9 konferans, 5 panel, 6 seminer, 1 çalıştay, 2 uluslararası sempozyuma bildiri, 2 film gösterimi, 1 basılı eğitim metaryali, 1 slayt gösterisi, 5 sergi, 2 konser, 2 şiir dinletisi, 1 tiyatro gösterisi, 1 defile, 3 Cumhuriyet kahvaltısı ve 8 kültürel gezi düzenledik. Ayrıca çok sayıda radyo ve televizyon programına katılarak kadınlarla ilgili konularda kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştık" diye konuştu.
Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Selman, sözlerini şöyle tamamladı: "8 Mart Dünya Kadınlar Günü`nde, kendi özümüzü anlamayı, öğrenmeyi ve ders çıkarmayı, acziyeti değil güçleri konuşmayı, duyarsızlığı değil dayanışmayı, üstünlüğü değil eşitliği konuşmalıyız ve gündeme getirmeliyiz. Böyle yaparsak dünyada ve ülkemizde `kadın` konusunda yaşanan olumsuzlukların artışını önleme yolunda mesafe katetmiş oluruz."