Kadın Avukatları temsilen medya mensuplarına değerlendirmede bulunan Kayseri Barosu Kadın Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Nilay Karahan ”Kadınlar, Dünya nüfusunun yarısını oluşturmasına rağmen, çalışma alanında, istihdamda, karar alma mekanizmasında, politikada kısaca yaşamın bütün alanlarında sayıları oranında temsil edilmemektedir” değerlendirmesinde bulunarak önemli bir eksikliğe dikkat çekti.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesi Kayseri Barosu Kadın Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Nilay Karahan öncülüğünde Cumhuriyet Meydanında ki Atatürk heykeli önünde bir araya gelen Kayseri Barosu Kadın Komisyonu üyeleri Ata’ya manevi bağlılıklarının göstergesi olarak çelenk sundular. Kadın Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Karahan günün anlam ve önemine dair yaptığı değerlendirmede kadınların gündelik yaşamda sayıları nispetinde temsil edilemediklerine dikkat çekip, cinsiyet eşitliğinin sağlandığı ortamda her şeyin daha da güzel olacağına inandıklarını vurgulayarak şunları kaydetti. “Günümüzde 8 Mart’lar kadınların seslerini duyurmak için ayrımcılıkların, şiddetin ve sorunların dile getirildiği, çözüm önerilerinin sıralandığı gün olarak kabul edildi diyebiliriz. Fakat bugün tüm bu alışılmış açıklamalardan farklı olarak ilk başta ülkemizi yasa boğan şehitlerimizi koymayı uygun bulduk. Her yerde defalarca dile getirildiği üzere toprağa verdiğimiz her bir şanlı askerimiz için anne, eş, abla, kardeş, evlat ve sayamadığımız nice kadın kan ağlamaktadır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralı askerlerimize acil şifalar diliyoruz. Bugün Kayseri Barosu Kadın hakları Komisyonu olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için burada toplandık. 8 Mart 1857 tarihinde Amerika’nın New York eyaletinde 40 bin dokuma işçisi, daha iyi çalışma koşuları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlamış, polis bu işçilere saldırmış ve işçiler fabrikaya kilitlenmiştir. Bu sırada çıkan yangında işçilerin fabrika önüne kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can vermiştir. Bu acı olaydan sonra, 8 Mart 1910 tarihinde Danimarka’da ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak, 1921 yılında Moskova’da 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ olarak kabul edilmiştir. Türkiye’de ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlanmıştır. Birleşmiş Miletler Genel Kurulu 1977 yılında 8 Mart’ın ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak anılmasını kabul etmiştir. Kadınlar, Dünya nüfusunun yarısını oluşturmasına rağmen, yaşamın bütün alanlarında çalışma alanında, istihdamda, karar alma mekanizmasında, politikada, kadınlar oranında temsil edilmemektedir. Bu yüzden burada ilk kadın avukatımız Süreyya Ağaoğlu ile ilk kadın hakimimiz Adalet Yılmaz’ı saygı ve rahmetle anmak istiyoruz. Ne yazık ki her geçen gün yüzlerce kadının psikolojik, fiziksel şiddet gördüğü hatta öldürüldüğü bir dünyada yaşıyoruz. Kadın hakları Günü’nde dahi kadınların uğradığı şiddet ve can kayıpları haberini alıyoruz. Cinsiyet eşitliği sağlanmış bir çalışma yaşamının çok daha demokratik, rekabetçi ve başarılı olacağına inanıyoruz. Kadın aile kurumunun yapı taşı, temelidir. Tarihimizde neleri başardığımızı unutmayarak gelecek günlerin de güzelliğine inanıyoruz. Basın açıklamamızı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yeryüzünde gördüğümüz her şey, kadının eseridir” sözleriyle tamamlıyor ve tüm kadınlarımızın gününü kutluyoruz”