KAMUSEN İL TEMSİLCİSİ ÜNAL: “TÜRKLÜK, BU ÜLKEDE YAŞAYANLARIN ÜST KİMLİĞİDİR”
Türkiye Kamu-Sen Kayseri Temsilcisi Kamil Ünal basın açıklaması gerçekleştirerek Danıştay 8. Dairesince okullarda ‘Andımız’ın okunmasının yasaklanması kararına tepki göstererek “Türk’üm demeyi engelleyerek, Türk milleti yok olmaz. Türklük, bu ülkede yaşayanların üst kimliği, birliğinin adı ve anahtarıdır” ifadesini kullandı. Kamusen temsilcileri basın açıklamasının ardından hep bir ağızdan ‘Andımız’ı okuyarak tepkilerini pekiştirdiler.
Türkiye Kamu-Sen Kayseri Temsilcisi Kamil Ünal, Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği basın açıklamasında, Danıştay 8. Dairesince okullarda ‘Andımız’ın okunmasının yasaklanması kararına tepki göstererek şunları kaydetti. "Yaşadığımız acı tecrübeler sonunda, yanlış yoldan dönüldü ama bu yanlışlar, vatan evlatlarımızın şehadetine mal olurken içimizde de onulmaz ve unutulmaz yaralar açtı. Hatırlanacağı üzere o tarihlerde gerek bireysel gerekse Türk Eğitim-Sen olarak açtığımız davalarla, sözde Çözüm Sürecinin bir parçası olan Andımızın kaldırılmasını, Danıştay nezdinde yargıya taşımıştık. Nitekim Danıştay 8. Dairesi de 24.04.2018 tarihli kararıyla Öğrenci Andını kaldıran işlemi hukuka aykırı bularak, 1933 yılından 2013 yılına dek 80 yıl boyunca okullarımızda okutulan Andımızın yeniden okutulmasının önünü açtı. Danıştay 8.Dairesi kararında “Metinde yer alan kavram ve ilkeler, Anayasamızda anlamını bulan kavram ve ilkeler olduğu gibi milli eğitim sistemimizin Kanun ve Yönetmelikte belirlenen temel amaçlarını da ortaya koymaktadır.” ifadelerine yer vermiştir. Yani yargı kararı dedi ki; Öğrenci Andı ayrıştırıcı değil bilakis Türk milli kimliği oluşturulması açısından birleştirici bir unsurudur. Kaldı ki bu karar, Danıştay’ın Öğrenci Andı konusunda verdiği ilk ve tek karar değildir. 2002 yılından beri Andımızın kaldırılması için açılan pek çok davada Danıştay, Öğrenci Andı’nın kaldırılmaması yönünde görüş bildirmiştir. Bu süreçte Millî Eğitim Bakanlığı Danıştay’ın kararına itiraz etmesi ve temyize götürmesi bizleri ayrıca üzmüştür. Gelinen noktada 12 Mart 2021 Cuma günü Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun Danıştay 8.Dairesi’nin kararını bozduğuna yönelik haberler kamuoyuna yansıdı. Şu ana kadar resmi bir bildirim ve açıklama yapılmadı. Karar basına yansıdığı şekilde ise, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararını mutlaka gözden geçirmelidir. Ülkemizin gereksiz suni tartışmalarla geçireceği boş vakti yoktur”.
Kamusen il Temsilcisi Ünal sözlerinin devamında Türk'üm demek ile Türk olunmayacağını ancak Türk’üm demeyi engelleyerek de Türk milletinin yok olmayacağını vurgulayarak “Doğrudur Türk’üm demekle Türk olunmaz. Ancak bilmiyorlar ki, Türk’üm demeyi engelleyerek de Türk milleti yok olmaz. Anayasamızın 66. maddesi, “Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” der. Öyle ise Türklük, bu ülkede yaşayanların üst kimliği, birliğinin adı ve anahtarıdır. Almanya’da yaşayana Alman, Fransa’da yaşayana Fransız, İtalya’da yaşayana İtalyan deniyorsa, herkes bilsin ve kabul etsin ki, bu topraklarda yaşayana da Türk denir. Türk denecektir! Bilinsin ki Mete Han da bizim, Oğuz Kağan da bizim; Alparslan da bizim, Kılıçaslan da bizim; Abdülhamit de bizim, Atatürk de bizim; Hira Dağı da bizim, Tanrı Dağı da bizim; Milli Marş da bizim, Andımız da bizimdir. Bilinsin ki biz, milliyetinden gocunmayan, Türk olmaktan gurur duyan, Türkoğlu Türkleriz. Gerekirse her sabah önce şehadet getirir, sonra çocuklarımıza Andımızı biz okuturuz.Bir milletin geleceği, o milletin kökleri ile şekillenir. Mazisinden, milli ve manevi değerlerinden koparılmış milletler yok olmaya mahkûmdur. Bugün milletimizi köklerinden kopararak tarihini, atasını unutmuş, dostunu düşmanını bilmeyen, geleceği göremeyen bir toplum yaratma arzusu, bir anda yeniden hortlamıştır. Ruhunu İslâm’dan, mücadele gücünü damarlarındaki asil kandan alarak, milli ve manevi değerlerimizden bir an olsun kopmadan, Türklük şuurundan en ufak bir sapma göstermeyen Türk milletinin hafızasından, andımızı söküp çıkaramayacaksınız” değerlendirmesinde bulundu.
Kamusen temsilcileri basın açıklamasının ardından hep bir ağızdan ‘Andımız’ı okuyarak tepkilerini pekiştirerek Cumhuriyet Meydanı’nı terk ettiler.