?REFERANDUMDA ?EVET ? DEMEK TÜRKİYE´YE HIZ KAZANDIRACAK? ...
Kayseri Barosu eski Başkanı Avukat Fevzi Konaç nisan ayı içinde gerçekleştirilmesi planlanan ?Referandum´ öncesi bazı çevrelerin kargaşa ve kaos ortamı yaratmak için yoğun çaba içinde olduklarını belirterek herkesi dikkatli ve tedbirli olma konusunda uyardı. Yeniden bir darbe kalkışmasını bile yaşanabileceğini vurgulayan Konaç ?Türkiye´nin içinden geçtiği olağanüstü süreci atlatabilmek için olağanüstü yetkilerle donatılmış; cesaretiyle, hızıyla, Türkiye´nin iç ve dış düşmanlarıyla mücadelesinde etkin olabilecek bir değişime, bir liderliğe ihtiyacı var. Milletimizin referandum da ?Evet ? demesinin Türkiye´ye hız kazandıracağı, katkı sağlayacağı kanısındayım? diye konuştu.
Kayseri Barosu eski Başkanı Avukat Fevzi Konaç Nisan ayı içinde gerçekleştirilmesi planlanan ?Referandum´ öncesi bazı çevrelerin kargaşa ve kaos ortamı yaratmak için yoğun çaba içinde oldukları yönündeki endişelerini gazetemiz ile paylaşıp, dikkatli ve tedbirli olunması konusunda kamuoyunu uyardı. Gezi olayları benzeri kaos ortamları yaratarak yeni bir darbe kalkışması bile yaşanabileceğinin vurgulayan Konaç düşüncelerini şöyle dile getirdi? ? Özellikle siyaseten, Türkiye´nin gidişatını kaygı eden okuyan bu anlamda dış haberleri takip eden Türkiye içerisinde devletin önemli kurumlarıyla konuşma fırsatı bulan bir avukat olarak, Türkiye´de referandum´a giden süreçte referandumdan önce tıpkı gezi olaylarında olduğu gibi birtakım karışıklıkların çıkarılma ihtimalinin olduğuyla ilgili olarak; gerek dış basında yazılan çizilenler,gerek dış istihbarat örgütleriyle çalışan ve raporları değerlendiren siyasi analistler,Türkiye içerisinde referandum öncesinde gezi tipi bir ayaklanmanın kalkışmanın olabileceği ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulunuyorlar. Dolayısıyla devletin önemli güvenlik kurumlarında görev yapan akrabaları,dostları olan bir kişi olarakta istihbari bilgileri ile bu takım çalışmanın olabileceği,özellikle refarandum sandığının tam net olarak tarihi belli olduktan sonra,Türkiye içerisinde iç karışıklık ve kargaşaya sebep olabilecek,refarandum sürecini sağlıklı bir zeminde yürümesini engellemek amaçlı bir takım kalkışmaların olabileceği ile ilgili olarak rivayetler ciddi ciddi konuşuluyor. Bu anlamda gelen istihbari bilgilerin kayda değer olarak görülerek dikkatli özenli olunması gerektiği, özellikle halkın ?Evet´ veya ?Hayır´ hangi sandık başına gidiyor olursa olsun bilerek ne yaptığını bilerek bu değişikliklerin Türkiye´ye ne kazandıracağı veya olumsuz ne takım yönleri var bu anlamda bilgi sahibi olarak sandığa gitmelerini öneriyorum. Sadece bu anlamda sandığa giderken bilgi sahibi olmanın yetmediğini Türkiye´ de evet veya hayır makul anlamda değerlendirme yaparak daha iyi kullanacak, her vatandaşımızın oyunun ve kanaatinin mübarek olduğunu değerli olduğunu ve aramızda bu topraklarda kardeşlik hukukunu bozacak hiçbir itlafa sebep olmayacak bir üslupla referandum sandığına gitmeyi başarmamız gerektiğini ifade etmeye gayret ettim. Bugün yine referandum sandığına giderken bu istihbari bilgiler geliyorsa devletin önemli kurumları bu bilgileri kayda değer görmeli değerlendirmeli bununla ilgili tedbirleri almalı kanaatindeyim??
Baro eski Başkanı Konaç sözlerinin devamında ülkemizin selamet ve güvenli yarınları için referandum sonucunda ?Evet? çıkmasının çok önemli olacağı kanaati taşıdığını kaydederek şöyle konuştu? ?Ben Türkiye´nin geçmiş parlamenter yapısıyla ilgili süreçlere baktığım zaman şunu görüyorum, Türkiye´de kanun yapmak, Meclis´ten bir anayasa değişikliğiyle ilgili olarak bir yasa çıkarma süreci beraber yaşadık. Aklımızda magazin olarak ne kaldı: ısırılan milletvekilleri, kelepçeli eylemler, burnu kırılan milletvekilleri, kürsü işgalleri kaldı. Yani Türkiye´nin normal şartlarda bir türlü sağlıklı bir zeminde anayasa değişikliği ve yapımını başaramamış bir ülkü. Anayasa sicilimiz yapım anlamında ne yazık ki bozuk bir ülkü. Dolayısıyla hep olağanüstü süreçlerden şartlardan geçtikten sonra anayasa yapımları ve değişiklikleri geçmiş. Ne yazık ki Türkiye´nin kaderinde de 15 Temmuz gibi bir darbeden sonra yeni bir anayasa konuşuyor olmanın handikabını yaşıyoruz. Ancak geçmiş parlamenter yapıya baktığımızda Türkiye bir türlü tembelliğini, hantanlığını, hızlı karar verebilme anlamında değişmişliğini tamamlayamamış bir ülke görüntüsü çiziyor. Dolayısıyla olağan üstü süreçlerden geçtiğimizde olağan üstü tedbirlere olağan üstü hıza ihtiyacınız var. Türkiye bu parlamenter yapısıyla bir türlü 15 Temmuz darbesinin travmalarını atlatabilmiş değil. Dolayısıyla hukukçular anlamında elbette kaygı duyduğumuz soru işareti ile baktığımız taraflar olmakla beraber Türkiye´nin bu içinden geçtiği olağan üstü süreci atlatabilmek için belki olağan üstü yetkilerle donatılmış cesaretiyle, hızıyla, Türkiye´nin iç ve dış düşmanlarıyla mücadelesinde etkin olabilecek bir değişime, bir liderliğe ihtiyacı var. Ama ne yazık ki biz sandığa giderken bu konuyu tartışırken bir taraf Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan üzerinden giderken, diğer tarafta ona karşıtlık ve muhalefet üzerinde gidiyor. Halbuki olağan üstü bu dönemde Türkiye´nin neye ihtiyacı olduğunu, nasıl bir hıza gereksinim duyduğunu bir değerlendirme yapmaya ihtiyacımız var. Ben o gün bu toplantıda bunun altını çizmeye özen gösterdim. Hukuki açıdan elbette değerlendirmelerimiz içinde acaba soru işaretli gördüğümüz, kuvvetler ayrılığına zarar getirebilecek bir tablonun oluşma ihtimalin olduğu değişim maddeleri var. Ancak Türkiye´nin bu olağan üstü şartlarda büyük resme bakıldığında neye ihtiyacı var diye düşünüldüğünde ben evetle yakalanacak ivmenin değişimin bu anlamda hantallığı üzerinden atmış bir Türkiye´nin 15 Temmuz darbesi iç ve dış güçleriyle mücadelede daha etkin bir konuma geleceğinin düşünüyorum. Milletimizin bu anlamda bu kaygılarla beraber ?EVET´ demesinin Türkiye´ye hız kazandıracağına katkı sağlayacağını düşünenlerdenim. ?
HABER: C.ÜSTEN