AKAY : ?ŞEKER SEKTÖRÜ´NDE KAYSERİ ŞEKER´E ÇOK BÜYÜK ROL DÜŞÜYOR??
Sevgili Okurlarım ?Hafta´nın Röportajı´nda ilimizin renkli simalarını sizlerle buluşturup, kafanızdaki soru işaretlerini kaldırma anlamında gayret göstermeye devam ediyoruz? Bu hafta da yine ilginizi çekip keyifle okuyacağınız bir ismi sayfamıza konuk ettik. Bu haftaki konuğumuz Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Hüseyin Akay oldu? 66. Mali Genel Kuruldaki kadın çiftçi yoğunluğundan, şeker işçisinin memnuniyetine; Panşek´in faaliyetlerinden, Özelleştirme İdaresi´nin Kayseri Şeker´de ki hissesini varlık fonuna devretmesinin sonuçlarına kadar bir çok konuyu büyüteç altına alıp keyifli bir sohbet gerçekleştirdik?
C.ÜSTEN: Sayın Başkan öncelikle konukseverliğiniz ve güler yüzünüz için sonsuz teşekkürler? Yoğun tempo içinde bize zaman ayırmanız büyük incelik eksik olmayın. 66. olağan mali genel kurul geride kaldı? Kadın çiftçilerin yoğunluğu dikkat çekti. Kadın çiftçilerin katılımını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sorusu ile sohbetimizi başlatalım dilerseniz?
2 BİN 500 KADIN ÇİFTÇİ İŞTİRAK ETTİ? BUNUN BAŞKAN BİR ÖRENĞİ YOK
H. AKAY : Hoş geldiniz Ceyhun Bey ayağınıza sağlık. Bende size ve ekibinize şükranlarımı sunuyorum. Bizim sesimiz olup, çalışmalarımızı kamuoyuna duyuruyorsunuz? Biz aşağı yukarı beş senedir kadın çiftçilerimizin katılımda bulunması konusunda tavır ortaya koyduk, kadın çiftçilerimizi davet ettik. Başlangıçta yakın köylerden 300 kadar kadın çiftçimiz geldi ve bu diğer senelerde artarak devam etti. Geçen seneki genel kurulumuza 1797, bu senekine 2434 kadın çiftçimiz geldi. Toplamda 9967 kayıtlı çiftçi katılmış, 2000-2500 civarında kaydı tamamlanmamış çiftçilerimizin olduğu ifade ediliyor. Ortalama 10.000 katılım ve 2500 kadın çiftçi, yani yüzde yirmi beşlik katılım gerçekleşti. Bunun başka bir örneği yok. Bu Kayseri Şekere özgü diye düşünüyorum. Kadın çiftçilerimiz büyük bir saygı ve sevgiyle güvenerek inanarak gerek kooperatife gerekse Kayseri Şekere sahip çıkmak adına sıkıntı ve meşakkate katlanıyorlar. Çitçilerimiz yaklaşık 150-160 kilometreye yakın bir yarıçaptan sabahın erken saatlerinde genel kurula katılmak için geliyorlar. Bunun önemini şu şekilde ifade etmekte fayda var: Bizim kooperatifin ortak sayısı 78.000. Mali Genel Kurul için yüzde ikilik bir katılım yeterli. Buda 1600 kişi yapıyor. Biz bu mali genel kurul için çok özel bir gayret içinde olmuyoruz , sadece yasal ilanları yapıyoruz.Bu kadar fazla bir sayı beklemezken çok fazla insanın katılması bu işin nasıl bir boyuta geldiğinin kanıtı. Demek ki çiftçimiz çok memnun, bu memnuniyetinin bir gerekçesi olarak ta bu tavrı ortaya koyuyor. Çiftçilerimizin bu tavrı bizim sorumluluğumuzu da arttırıyor. Bu bağlamda yaşlısıyla genciyle gelen tüm çiftçilerimiz her türlü takdirin üzerinde ve bu durum da Kayseri Şeker olmanın sonucudur. Buna katkı sağlayan bize inanan güvenen tüm çiftçilerimize şükranlarımı sunuyorum.
C.ÜSTEN: Turhal Şeker Fabrikasında işler nasıl gidiyor? Takip ettiğimiz kadarı ile Turhal Şeker Fabrikası özelleştirmenin yüz akı görüntüsü veriyor. Bir yılı geride bırakmışken gelişmeleri bizlerle paylaşırmısınız?
TURHAL ŞEKER HEM KENDİNİ YENİLEYECEK, HEM BÖLGE İNASINI KALKINDIRACAK?
H. AKAY : Ceyhun Bey biz Turhal Şeker Fabrikasını alalı aşağı yukarı on üç ay oldu. Teslim aldığımızda ortamda kaos vardı. Çalışanlar, çiftçiler, o bölgenin insanları, olayı başka boyuta taşımak isteyen bunu siyasi malzeme yapmak isteyen insanlar, bunun satılmasına karşı olanlar, satılması sonucu menfaat kaybına uğrayacaklarını düşünenler ve buna benzer pek çok çevreyi ilgilendiren bir durumla karşı karşıya kalmıştık. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda herkesin arzu ettiği şey çiftçi kuruluşlarının, kooperatif kuruluşlarının bu fabrikaları almasıydı. Kayseri şeker bir çiftçi kuruluşuyken, Turhal Şeker Fabrikasının alınmasından memnun olması gerekirken nedense Turhal Şeker Fabrikası ön plana çıkarılmaya çalışıldı. Bizde bunu bertaraf etme konusunda önemli bir sorumluluğumuz olduğunu gördük ve bu çerçevede işimizi en baştan itibaren sıkı tuttuk. Başlangıçta o bölgenin işçikleri bize çalışmak istemeyeceğini beyan ettiler. Toplamda 300-400 işçiden,17 kişi bizimle çalışacağını söyledi. Koca bir fabrikanın 17 kişiyle çalışması mümkün değil. Bunun üzerine biz ortalama üç ay süresince 200-250 işçimizi tamir onarım işini yapmak, kampanya sürecine hazırlanmak için Boğazlıyan´dan çalışanlarımızı nakletmek zorunda kaldık. Bu çerçevede işçilerimiz üzerlerine düşen görevi yerine getirdiler. Bu bölgeden gidenlerle beraber o bölgeden yaklaşık 250 personel istihdam ettik, o kişileri bünyemize kattık ve çok başarılı bir kampanya süreci yürüttük. O kişiler taşeron işçilerdi ve bölgenin kadrolu işçileri bizimle çalışmak istemeyince onlara da imkan doğmuş oldu. Bizden önceki sene Turhal Şeker Fabrikası 90 günlük kampanya süresince arızalardan dolayı 60 kez durmak zorunda kalmış ve bunun sonucunda işletmede önemli problemler oluşuyor. Bizim 85 günlük kampanya sürecinde bir kez bile fabrika durmadı. Aradaki farkın iyi anlaşılması açısından bu örneği sürekli vermeye çalışıyorum. Bu süreçte her türlü imkandan mahrum kalan çiftçiler Kayseri Şeker´in gerek Kayseri gerekse Boğazlıyan fabrikalarındaki pancar üreten çiftçilerimize sağlamış oldukları üst seviyedeki imkanlardan faydalanmaya başladılar. Gene bir örnek vermek istiyorum:Geçen sene ramazan günü çiftçilerimizin programından dönerken geç bir saatte telefonum çaldı.Bir baktım eski bir siyasetçi arıyor bana şöyle dedi ?Başkanım kusura bakmayın bu saatte rahatsız ediyorum ben şuanda Turhaldayım ve çiftçilerle sohbet ediyoruz. Sizin hakkınızda, Kayseri Şeker hakkında o kadar olumlu ifadeler kullanıldı ki ben bu ifadeleri sizle paylaşmak ve size teşekkürler etmek için aradım? dedi. Bizde bu memnuniyeti geliştirerek orda devam ettireceğiz. Turhal Şeker Fabrikası bir taraftan kendini yenileyecek bir taraftan da oradaki insanların gelirine önemli bir katkı sağlayacak. Turhal şeker fabrikası sadece Tokat´a hitap eden bir fabrika değil. O fabrikanın hinterlandın da Sivas´ın da çok önemli ilçeleri var. Sivasta´ ki gerek saygıdeğer valimiz gerekse yöneticilerimiz topluca ziyarete geldiler bu faaliyetlerinden çiftçilerin ne kadar memnun olduğunu bizimle paylaştılar. Kayseri Şeker´´in örnek bir kuruluş olduğunu ve örnek yapısından faydalanmak istediklerini söylediler. Demek ki tüm insanlarda genel bir memnuniyet oluşturabilmişiz. Dileriz -isteriz ki bu çalışmalarımız Türkiye´de ki özelleştirme sürecinde özelleşen fabrikalara örnek olsun onların çiftçileri işçileri çalışanları da aynı memnuniyeti yaşasın isteriz.
C.ÜSTEN : Başkanım çiftçi memnuniyeti tamam da ya işçiler. Sonuçta pancarı mamul haline getiren, emek veren işçilerin gayreti. İşçi memnuniyetleri ne aşamada? Bu konuda neler söylersiniz? Kayseri Şeker işçileri hayatından memnun mu ?
ŞEKER SEKTÖRÜ´NDE KAYSERİ ŞEKER´E ÇOK BÜYÜK ROL DÜŞÜYOR?
H.AKAY : Bizim anlayışımızda buranın gerçek sahibi çiftçiler. Her ne kadar çiftçiler dolaylı olarak sahibi olsalarda gerçek manada sahibi de çalışanlardır. Çalışanlar işini ne kadar iyi yaparsa bu iş o kadar başarılı bir şekilde yürür. Biz; Turhal´a gitti bizim çalışanımız ve orada özveriyle çalıştı diye övünerek söylüyoruz. Bu insanların da hakkını doğru ve yeterince vermek gerekiyor. Türkiye´nin ekonomik şartlarının zorluğu ortada. Ekonomik sıkıntıların yükünü çalışanlara yüklersek bu işten başarı beklemek mümkün olmaz.Bu çerçevede sendikacılarımızı hiç yormadan işçilerimizin alacakları neyse bunun hesaplarını yaparak sendikacıların önüne koyuyoruz. Bunun Türkiye´de başka bir örneği daha yok. Biz bunu en doğru şekilde değerlendiriyor ve hızlı bir şekilde sonuçlandırıyoruz ki diğer kuruluşlara da örnek teşkil etsin.zamlar ialn edilmeden çalışan işçilerimizn coşkusunu görünce hayretler içinde kaldılar ve şöyle ifade ettiler;? Biz bunu, buna benzer bir durumu daha önce hiç görmedik. bu Kayseri şekere özgü bir durum ve Kayseri şekeri tebrik ediyoruz?. Olayı açıklarsak yüzde kırkiki 2 yıllık bir zam ve resmi enflasyonun üzerinde bir rakam .Çalışanlarımızı korumak için böyle bir anlayışı tercih ettik ve uyguladık. Sektörde Kayseri Şeker´e çok büyük rol düşüyor. Bu rolü çalışanlarla beraber yürüteceğiz bu sorumluluğu layıkıyla yerine getireceğiz ki Türkiye´de şeker sektörü zafiyete uğramasın.
C.ÜSTEN : Şeker Sektörü ile ilgili oluşan ortak oluşumun tam adı nedir? Faaliyet alanı nedir? Ankara´da ki faaliyetlerinizden aktarım yapabilirmiyiz?
TÜRKİYE´DEKİ BÜTÜN PANCAR ÇİFTÇİLERİNE KARŞI SORUMLU HİSSEDİYORUZ.
H.AKAY : Derneğimizin ismi PANŞEK yani Pancar Şekeri Üreticileri Derneği. Bu dernek geçen sene özelleştirme olunca yeni sahiplerinin elinde sektörün yabancılığını çektiler ve ayrıca kendilerine örnek almak gerekecek vardı. Dolayısıyla biz bir dernek altında toplanalım dediler bizde bunu makul gördük bu çerçevede yeni fabrikalarında katıldığı on tane şirketin ortak olduğu bir dernek olarak kuruldu.Bütün sektörü kucaklaması gereken, sektörün sorunlarının konuşulması gerektiği bir kuruluş.Bize bu çerçevede başkanlık teklif ettiler bizde bilgi ve tecrübemizi paylaşmakta imtina etmiyoruz. Sorumluluğumuz sadece Kayseri ile sınırlı değil, Türkiye´deki bütün pancar çiftçilerine karşı sorumlu hissediyoruz. Bu çerçevede derneğin başkanlığını üstlendik.
C.ÜSTEN: NBŞ ile ilgili gerek PANŞEK, gerekse Kayseri Şeker olarak ne tür çalışmalarınız var? Son gelişmeler ne durumda?
H.AKAY : NBŞ ile ilgili geçen seneden bu zamana kadar önemli değişikliler oldu. Özellikle hükümetin aldığı kararlar pancar çiftçisinin lehine oldu. Geçen sene nisan ayına kadar NBŞ´ nin toplam şeker kotası içindeki payı yüzde ondu.bunu hükümet önce yüzde beşe,ardından yüzde iki buçuğa düşürdü. Türkiye´de toplam iki milyon yedi yüz bin ton şeker üretiliyor bunun yüzde doksan yedi buçuğu şeker pancarından temin ediliyor demektir. Tabi buradan NBŞ´ nin kotaları düşürüldü o şeker pancarından elde edilen kotanın arttığı anlamına geliyor. Bunun bizim açımızdan bir katkısı olmadı ama genel pancar üretimine katkısı oldu. Bu oluşan bilinç NBŞ´yi kullanan firmalar içinde politikalarını düzenlemeleri sonucunu ortaya çıkarttı . Bunu biz firmalar nezdinde görüyoruz. Daha önce NBŞ kullanan firmalar şimdi pancar şekerine döndü. Bu manada güzel bir gelişme olduğunun inancındayım
C.ÜSTEN: Başkanım Özelleştirme İdaresi´nin Kayseri Şekerdeki hissesini varlık fonuna devretmesi Kayseri Şekerin faaliyetleri yönünden ne gibi bir sonuç doğurur? Yani iyi bir karar mı, yoksa işleri sıkıntıya mı sokacak?
VARLIK FONU KURUMSALLIĞIMIZA KATKI SAĞLAYACAKTRIR?
H.AKAY: Kamaoyunda bunlar çeşitli şekillerde yorumlanıyor ama olaya bizim gözümüzle bakıldığı zaman farklı sonuçlar ortaya çıkıyor. Kayseri şeker 31 tane kurumsal ortağı olan Anomim bire şirket.Yüzde 58.8´i benim başkanı olduğum Kayseri Pancar Üreticileri Kooperatifine ait. Varlık fonu Türkiye´de kuruluncaya kadar özelleştirme idaresi Kayseri Şeker´in ortağıydı.Bu Türk Şeker´in hissesi özelleştirmeye devredince fabrikaları kayseri şekerin türk şekerdeki hisseleride özelleştirme kapsamına alınmış yıllar öncesinden. Özelleştirme İdaresinin Kayseri Şeker´deki payı yüzde 11 idi. Varlık Fonu kurulunca Kayseri Şeker´in özelleştirme idaresindeki payını almak istiyor.Kayseri Şeker´in varlık fonuna geçmesi bu şekilde oldu.Bununla birlikte bürokratik engellemeler ortadan kalktı desteklemelerden daha kolay yararlanma durumu ortaya çıktı.Bu gibi bir faydası oldu.Bizim yönetimimizde varlık fonunun bir müdahelesi yetkisi söz konusu değil. Varlık Fonu´nun Kayseri Şeker´de ki hissesinin rastgele satılması da söz konusu değil. Bunu spekilasyon konusu yapanlara karşıda açık dille ifade ediyorum ki Varlık Fonu Kayseri Şeker´in daha iyi bir şekilde üretilmesi ve daha fazla katma değer ortaya koyması için destek sağlayacak dolayısıyla zarar söz konusu değil.Buranın daha kurumsal bir şekilde yürütülmesi konusunda katkı sağlayacağını düşünüyorum.
C.ÜSETN : Lisanslı depolar yaygınlaşıyor. Bu depoların çiftçiye, üretime, Kayseri Şeker markasına katkısı nedir?
LİSANSLI DEPOLAR PROJESİ´NDEN MUTLUYUZ?
H.AKAY : Biz lisanslı depoları üç sene önesinde kurduk .Başlangıçta çiftçilerimiz biz bunu yapıncaya kadar öneminin farkında değildi . Ama biz yaptıktan sonra çiftçilerimiz bunu bilinçli bir şekilde değerlendiriyor. Başlangıçta biz bu teneke yığınlarını ne yapacağız diye bakıyorlardı, ama şimdi o teneke yığınlarının kendilerine nasıl bir fayda sağladığını gördüler.Biz üç merkezde bunun kuruluşunu gerçekleştirdik.Boğazlıyan´da kırk bin ton, Şarkışla´da yirmi bin ton, Develi´de yirmi bin ton olarak gerçekleştirdik.Biz bunu kurmaya başladığımızda Türkiye´de yüz civarında lisanslı depo vardı şimdi bizden sonra üç yüz civarına ulaştı.Şuanda yatırım konusunda Turhal´ı belli bir seviyeye getirmek konusunda oraya ağırlık veriyoruz ancak ilerde bu lisanslı depoları çiftçilerimize daha geniş alanlarda sunmak durumundayız. Lisanslı depo işletmeciliğini çok önemsediğim için 2015 yılında bunun kararını verdik ve uygulamaya geçtik. Şuana kadarda bunu yapmış olmaktan dolayı mutluyuz çünkü çiftçimizin şeker pancarı dışındaki özellikle daneli ürünlerinin sağlıklı şekilde değerlendirilmesine önemli bir katkı sağlıyor.
C.ÜSTEN: Kayşev Vakfı ile ilgili olarak neler söylemek istersiniz? Vakfın eğitim bursundan herkes faydalanabiliyor mu ?
1243 ÖĞRENCİYE AYLIK 180 LİRA BURS VERİYORUZ?
H.AKAY : Kayşev´in kuruluşu 2012 yılıdır. 1243 üniversite öğrencisine aylık 180 lira olmak üzere dokuz aylık burs veriyoruz. Başlangıçta bu kadar sayıda öğrenciye burs verme imkanımız yoktu. Bunu her yıl geliştirdik ve sonunda şöyle bir noktaya getirdik;her aileden bir kişi olmak şartıyla çiftçilerimizin çocuklarından müracaat edenlerin hiçbirini geri çevirmeyecek noktaya getirdik.Pancar üreten çiftçilerimizin çocukları,kendi sahamızda üretim yapan çiftçilerimizin çocukları,çalışanlarımızın çocukları ve şehit ve gazi çocukları öncelikli olmak üzere gerçekten mağdur olan ailelerin çocuklarına imkan sağlıyoruz.Bizde kredi alarak ihtiyaçlarımızı sağlamak zorunda olduğumuz için öğrencilerimizin kimseye muhtaç olmaması,daha hür bir iradeyle kendilerini yetiştirmeleri için karınca kararınca bir katkı sunmak istedik ve bunu başarılı bir şekilde gerçekleştirdik.