Kayseri Organize Sanayi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hasyüncü, dünyada her zaman bir oluşuma karşı başka bir birliğin ortaya çıktığını ifade ederek, ''Avrupa Birliğine karşı çeşitli oluşumlar ortaya çıktı. Bence Şanghay 5'lisi güzel bi
Son günlerde yeniden gündeme taşınan Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) müzakerelerinden vazgeçip alternatif oluşumlara yönelmesi konusunda görüşlerini açıklayan Hasyüncü, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin başlangıç tarihinin 1960'lı yıllara dayandığını, daha sonrasında da müzakerelerle geçen bir sürecin olduğunu hatırlattı.
Hasyüncü, 2003 yılında Kayseri OSB Başkanı olduğunda, OSB'de toplu temeller attıklarında ve Türkiye'nin AB ile üyelik için müzakereler yaptığında, ''Bu süreç uzun sürecek ama bizi AB’ye alacakları zaman AB’nin herhangi bir değeri kalmayacak'' dediğini belirterek, ''Hakikaten bu konuda da yanılmadığımı anladım. AB üyelik süreci iyidir. Demokratikleşmede, eğitimde, kültürde ve insan haklarında iyileştirmeler yapıldı, kanuni düzenlemeler yapıldı. Bir de sivil anayasayı bu meclis yapacak olursa Türkiye çok büyük mesafeler katetmiş olacak ama bütün bunlara rağmen yine de Türkiye'yi AB'ye alacaklar mı?'' diye sordu.
Avrupa Birliği adı altında kurulan oluşumun bir Hristiyan topluluğu olduğunu ifade eden Hasyüncü, şöyle devam etti:
''Şimdi tabii düşünüyoruz, 'Türkiye’yi niye almıyorlar?' diye. Türkiye’nin bir vilayeti dahi olmayacak ülkeler Sırbistan, Kosava, Bosna-Hersek, Moldovya gibi birçok ülke bugün AB’ye dahil edilirken, Türkiye’nin AB’ye dahil edilmemesinin altında başka nedenler var. Türkiye’nin üye olamamasında, ekonomisindeki veya demokratikleşmedeki bir kaygı olduğu kanaatinde değilim. Bugün bakıyorsunuz, AB üyesi pek çok ülkede sıkıntılar var. Yunanistan, İtalya gibi. Bugün bakıyorsunuz, Güney Kıbrıs Rum Kesimi AB’ye üye ama çalışanların maaşlarını ödeyemez halde.''
Dünyada, özellikle ekonomik ve siyasi anlamda kurulan bir oluşuma karşı mutlaka dengeleyici bir unsur olarak başka birliklerin kurulduğunu vurgulayan Hasyüncü, ''NATO’ya karşı Varşova Paktı nasıl kurulmuşsa mutlaka bir denge olması gerekiyor. Shengen'e karşı da Şanghay 5’lisi güzel bir oluşum, güzel bir deyim, yerinde bir tabir ama benim kişisel görüşüm, rahmetli Necmettin Erbakan Hoca’nın başlatmış olduğu veya dillendirmiş olduğu İslam Birliği ve İslam Dinarı olursa daha iyi olur. Dünyada daha güçlü, petrol kaynakları, milli gelirleri olan bir birlik olursa daha güçlü olur. İşte Şanghay 5’lisi mi, İslam Birliği mi? İslam Birliğinin daha iyi olacağı kanaatindeyim'' dedi.
ABD'nin piyasaya dolar basıp sürdüğünü ama bastığı bu paranın karşılığı bulunmadığını da belirten Hasyüncü, ''Gerek Avrupa Avrosu olsun, gerekse ABD Doları olsun, karşılığı olmayan paralara, kağıt parçalarına bakıyorsunuz, Türk parasının 2 katı değerinde. Ama bir İslam Dinarı olsa mutlaka bir karşılığı vardır çünkü kaynağı var, rezervler var, petrol var. Bunların mutlaka bir karşılığı var. Benim gönlümden geçen de İslam Birliği ve İslam Dinarı'' ifadelerini kullandı.
ŞANGHAY VE SCHENGEN
Şanghay Beşlisi, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın 1996 yılında oluşturdukları “Şanghay İşbirliği Örgütü”nü (Shanghai Cooperation Organization) ifade ediyor. İsmini 5 ülkenin ilk toplandığı yer olan Çin şehri Şanghay’dan alan örgüt kamuoyunda Şanghay Beşlisi olarak anılsa da 2001'de Özbekistan’ın katılımıyla üye sayısını 6'ya çıkardı.
Schengen 1 Antlaşması, Avrupa Topluluğu üyesi beş ülke arasında, sınır kapılarındaki polis ve gümrük kontrollerini bütünüyle ortadan kaldırmayı amaçlayan antlaşmadır. Schengen Anlaşması 14 Haziran 1985 tarihinde 5 Avrupa ülkesi arasında imzalanmıştır. Bu ülkeler Fransa, Batı Almanya'yla Belçika, Hollanda ve Lüksemburg'tan oluşan 3 Benelüks (Benelux) ülkesidir. Bu anlaşmaların imzalanması Lüksemburg, Fransa ve Almanya'nın sınırlarının kesiştiği yer olan Lüksemburg'un Schengen adlı kasabasında yapılmıştır.
İkinci anlaşma ise Moselle Nehri'nin ortasında Prenses Marie-Astrid isimli teknede imzalanmıştır. Ancak anlaşmanın yürürlüğe girmesi 26 Mart 1995 tarihine kadar uzamış ve bu zaman dilimi içinde Portekiz ve İspanya da anlaşmaya ortak olmuşlardır. Monako, Norveç ve İzlanda, Avrupa Birliğine üye olmamakla birlikte, bu anlaşmaya dahil olmuştur. Schengen Anlaşması ile oluşturulan Schengen bölgesi, şu anda 26 Avrupa ülkesi için de geçerli olup yaklaşık olarak 4 milyon 312 bin 99 kilometrekarelik alanı kaplamaktadır.