Jeoloji Mühendisi Evsen: "Kayseri'deki küçük ölçekli depremlerden korkmamak gerek"
Jeoloji Mühendisi Adnan Evsen; merkez üssü Kayseri ve en büyüğü 3.9 olan depremlerin ardından yaptığı açıklamada; "İlimizde meydana gelen 3,9 ve 3,1 şiddetindeki veya daha küçük ölçekli depremleri baz alarak endişe etmemek ve korkmamak gerekir" dedi.
Merkez üssü Kayseri olan ve en büyüğü 3.9 olan depremlerin ardından Jeoloji Mühendisi Adnan Evsen açıklamalarda bulundu. Kayseri'den geçen Ecemiş fayının 6 büyüklüğünde deprem üretebilme kaabiliyetine sahip olduğunu belirten Evsen; "Biliyorsunuz ki Türkiye’nin diğer illeri gibi Kayseri ili de aktif deprem kuşaklarının yer aldığı illerden bir tanesi. Ancak diğer illerle Kayseri’yi bir mukayese ettiğimizde 0,4 ve 0,5 etkili yer ivmesi gösteren yerler ile Kayseri’nin arasında fark olduğunu görüyoruz. Çünkü Kayseri’de oluşabilecek depremlerin büyüklüğü ile bu Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde meydana gelmiş depremler ve potansiyel aktif hatların üzerinde yer alan illerin depremselliğinin arasında fark var. Son günlerde yaşamış olduğumuz Kahramanmaraş merkezli meydana gelen her iki depremin büyüklükleri 7.7 ve 7.6 idi. Ancak Kayseri'yi etkisi altına alan şehrin içerisinde geçen ve birçok ilçesini de etkileyebilecek olan Ecemiş Fay Hattı mevcuttur. Ecemiş Fay Hattı en fazla 6 büyüklüğünde deprem üretebilecek kabiliyete sahip potansiyel aktif bir faydır. Yani 6 büyüklüğündeki bir deprem neleri hasara uğratabilir bunu konuşmakta fayda görüyorum. Ecemiş Fayı Mersin’in Tarsus ilçesinden başlayıp, Toroslardan Yahyalı’ya kadar gelmektedir. Yahyalı’da 3 kola ayrılmakta bu 3 ayrı koldan itibaren Yeşilhisar, İncesu, Boğazköprü, Erkilet, Kocasinan kısmından devam ederek, Sarıoğlan’a Sarıoğlan’dan da Sivas’a kadar tek parça halinde daha sonrada sahayı terk ediyor. Diğer bir kolu da Talas ve Develi ilçelerinin üzerinden hareketle devamlılığını sürdürür" dedi.
"Malatya Fayı'nın Kayseri ile bir ilişkisi yok"
Malaatya Fayı'nın 7 büyüklüğünde deprem potansiyeline sahip olduğunu ancak bu fayın Kayseri ile bir ilişkisi olmadığının altını çizen Evsen; "Sarız fayı da 6 büyüklüğünde deprem üretebilecek potansiyele sahip bir fay kuşağıdır. Bu bölge içerisinde Ecemiş ve Sarız fay hattı 6 büyüklüğünde deprem potansiyele sahip faylardır. Bunun dışında Malatya fayı var ki bu fay Kayseri’ye uzak olan bir fay hattıdır. Malatya fayı da 7 ve üzerinde deprem üretecek potansiyele sahip başka bir fay hattıdır. Bu fay hattının Kayseri ile bir ilişkisi yok. Bu fay hattının Kayseri’ye olan kuş uçuşu uzaklığı 200 kilometre mesafededir. Kayseri’de bulunan fay hatlarının oluşturabilecekleri deprem seviyesin en fazla 6’dır. 6’nın üzerindeki bir depremin Kayseri’de gerçekleşeceğini biz düşünmüyoruz. Ecemiş fayıyla ilgili olarak kayıtlara baktığımızda 3 ayrı deprem kaydı bulunmaktadır. Bu 3 kayıt, 1205, 1717 ve 1835 yıllarına ait. Bu 3 kayıtta meydana gelen deprem 8 şiddetinde gösteriliyor. 8 şiddetini günümüze uyarlarsak, 6 civarına denk gelmektedir. Dolayısıyla Kayseri’de Ecemiş fayının yüzlerce kaydı var. Bu kayıtlara baktığımızda en son 1940 yılında Erciyes ve Yeşilhisar bölgesinde 2 deprem meydana gelmiş. Birisinin büyüklüğü 5.2 şiddetinde diğerinin büyüklüğü ise 5.3’tür. Dolayısıyla aletsel dönemdeki kayıtları yaklaşık 1940’dan günümüze kadar en şiddetli gerçekleşen depremler bu iki depremdir. Bunun dışında büyük bir deprem olmamış. Bunun birde tarihsel dönemdeki kayıtlarına bakmak gerekir. Tarihsel dönemdeki kayıtları da bunların 6 büyüklüğünde olabileceğini bize göstermektedir" diye konuştu.
"Kayseri'deki küçük ölçekli depremlerden korkmamak gerekir"
Kayseri'de meydana gelen küçük ölçekli depremlerden vatandaşın endişe etmemesini, 4 ve 5 büyüklüğündeki depremlerin zaman zaman olmasını oradan muhtemel olarak birikebilecek enerjiyi herhangi bir hasar oluşturmadan ve can kaybına da sebebiyet vermeden boşaltmasını arzu ettiklerini de sözlerine ekleyen Jeoloji Mühendisi Adnan Evsen; "Kayseri’deki Ecemiş fayının üretebileceği depremin büyüklüğünün 6 olabileceğini düşünürsek, evlerde herhangi bir çatlak, taşıyıcı kolonlarda bir problem yoksa evlerimizde oturmanın bir mahsuru yoktur. Çünkü biz Kahramanmaraş bölgesinde meydana gelen depremlerin oluşabileceği kadar büyük bir aktif fay kuşağına sahip değiliz. Bizdeki fay hatları daha düşük ölçekte deprem üretebilecek potansiyele sahiptir. İkisinin kıyaslanması mümkün değildir. Bu yüzden ilimizde meydana gelen 3,9 ve 3,1 şiddetindeki veya daha küçük ölçekli depremleri baz alarak, bu depremlerden endişe etmemek ve korkmamak gerekir. Neticede depremler dün olduğu gibi bugün de olmaya devam ediyor. Yarında olmaya devam edecektir. Yüzyıllar boyunca depremler tarihte her zaman yerini almıştır. Yarında yerini alacak. Ben inanıyorum ki diğer illerdeki depremlerin büyüklüğü bu kadar yüksek olmasaydı Kayseri’de de daha fazla algıda seçicilik olmayacaktı. Daha da fazla kulak kesilmiş olmayacaktık. Bu depremler zaten oluyor. Bu meydana gelen depremler olağan depremler. Hatta bu tür enerji birikimlerinin olmaması adına bu 4 ve 5 şiddetindeki depremlerin zaman zaman olmasını oradan muhtemel olarak birikebilecek enerjiyi herhangi bir hasar oluşturmadan ve can kaybına da sebebiyet vermeden boşaltmasını arzu ederiz. Bu anlamda Kayseri halkı müşteri olsun. Evlerinde bir hasar yoksa, taşıyıcı sistemlerinde bir sorun yoksa evlerinde kalmaya devam etsinler" dedi.