Kayseri Hacı Bektaş-ı Veli Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği Başka¬nı Kenan Akpınar, “Dersim’de 1936-39 arasında yaşanan insanlık dışı vahşi katliamının gerçek sorumlusu olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına Başbakan’ın özür dilem
BAŞBAKANIN ÖZÜR DiLEMESi YERiNDE OLMUŞTUR
BAŞKAN Akpınar, konu ile ilgili şu görüşlere yer verdi. “Başbakan özür diledi, ama eksik olmuştur. Almanya Meclisi Başkanın ve Başbakanın ve diğer bütün siyasi partilerin ortak olarak mecliste saygı duruşu ve devlet adına özür dilemesi bizim Meclis içinde örnek olmalıdır. Başbakan bunu meclise taşıyıp bütün siyasi partilerin olarak tavrıyla özür dilemsi demokrasi açısında ve katliamlarla yüzleşmesi için çok daha doğru olacaktı. Ve CHP tarafından da özür dilenmesi gerekirdi ve CHP bunu yapmalı.
Başbakanın aynı hassasiyeti 16 Mart katliamı, Kahraman Maraş, Çorum, Sivas Madımak, Baş bağlar katliamı ve Gazi olayları içinde Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı olarak özür 12 Eylül sürecinde ve sonrasında; Devlet adına işlenen faili cinayetler için özür dilenmeli ve bu özür kimsenin onurunu incitmemeli bu özür demokrasinin daha iyi savunulması anlamında gereklidir.
Başbakan tarafından dilenen bu özür son derece anlamlıdır. Ancak bu özür Gerek Alevileri ve gerekse Dersim’lileri memnun etmemiştir. Sadece propaganda ve istismar edilmektedir. Dilenen özürler bir ülkede demokrasinin yerleşmesi iç huzurun ve barışın sağlanması anlamında kullanılırsa bunda kazanan Türkiye cumhuriyeti olacaktır, ve dünyaya örnek olacaktır laikliğin gereği de budur.
Şimdi yapılması gereken bu vahşetin sonuçlarını ortadan kaldırmak olacaktır. Özür ancak bu durumda anlamlı olur. Dilenen özür eğer siyasi amaçla kullanılmış yada dillenmişse buda o katliam kadar acı olur hüzün verir. Bu da dilediğiniz özrün kabahatinden daha büyük olacağını gösterecektir. Bir katliamı yapmak ne kadar vahşice ise onu sadece siyasi çıkar için kullanmak ta o kadar vahşice olacaktır.Bu özrün anlamının yerini bulması ve özrün geçerli olması için Dersim katliamının ve yapılan tüm katliamların sonuçları ortadan kaldırılmalı, mağduriyetleri giderilmelidir. 1936-1939 arasında Dersime reva görülenler düzeltilmelidir. Dersim ve bütün katliamlar için bir “hakikatleri araştırma ve yüzleşme komisyonu” kurulmalıdır. Öncelikle Dersim ismi iade edilmelidir. Genel Kurmay dahil tüm resmi arşivler açılmalıdır. Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin bulunmalı ve ailelerine teslim edilmelidir. Dersim’lilerin Ana Dillinin korunması ve öğretilmesinin sağlanmalı, Dersim Halkının inancı olan Alevi inancı üzerindeki yasaklar kaldırılmalı ve cem evleri yasa ile teminat altına alınmalıdır