Aralık ayı Meclis Toplantısı'na katılan Boydak, “Yılın son günlerine yaklaştık. Birkaç gün sonra 2012 yılını bitireceğiz. Gerçekten acısıyla, tatlısıyla yine yoğun bir seneyi geride bırakmış olacağız. Baktığımız zaman 2012 yılında bütçemizi elimizden geldiği kadarıyla yerinde kullanma gayreti içerisinde olduk. Giderlerimizi daha makul yapma, gelirlerimizi de elimizden geldiğince arttırma gayretiyle faaliyetlerimize devam ettik. Odamızın mali durumuna da baktığımız zaman kendi faaliyetlerini sürdürebilecek mahiyette devam ettiğini görmekteyiz. Bundan dolayı tüm çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Gerçekten uyumlu bir şekilde inşallah 2012 yılını kapatmış olacağız. Kendi imkanlarımızla yaptığımız faaliyetlerimiz var. Odamız bütçesinden harcadığımız giderlerimiz var. Bu çalışmaları hep beraber yaptık. İnşallah 2013 yılı içinde elimizden geldiğince güzel bir bütçe hazırlamaya gayret ettik. Biliyorsunuz mütevazı bir üye yapımız var. Üye sayısı bakımından bin 100 civarında üye ile faaliyetlerimize devam ediyoruz” diye konuştu.
Kayseri Sanayi Odası seçimlerinin Mart ayına kadar yapılacağını belirten Boydak, “Sizlere gelen bilgilendirmeleri dikkate almanızı ve herhangi bir soru işaretlerimiz varsa odamız genel sekreterliği vasıtasıyla her türlü bilgiye, belgeye hepsine açık olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Gerçi daha listeler netleşmiş değil ama kafanızda oluşan soruların hepsine biz geçmiş tecrübelerimize dayanarak arkadaşlarımızla cevap vermeye hazırız. Biliyorsunuz bu süreçte gönüllülük esas. Onun için önümüzdeki süreçte de gönüllü arkadaşlarımızın aramızda olmasını çok arzu etmekteyiz. Kayseri Sanayi Odasının hakikaten bu süreçte çok güzide temsilciler ve liderler çıkarttı. İnşallah bundan sonraki süreçte de daha fazla, daha yeni liderler çıkartacağımıza gönülden inanıyorum. Biz Kayseri Sanayi Odası yönetimi olarak kendimizi zaten geçen dönemlerden ispatladık. Bundan sonraki süreçte de sizlerle beraber gayet güzel, şeffaf ve mütevazı bir şekilde işlerimizi inşallah kovalama gayretinde olacağız” şeklinde konuştu.
Ekonomide tartışmaların sürdüğünü kaydeden Boydak, şöyle devam etti:
“ Diyorlar ki, ya çok mu küçüldük acaba, frene çok fazla mı basıldı? Bir taraftan da rakamlar yeterli derecede büyümemiş olduğumuzu gösteriyor ki zaten aslında yüzde 3 buçuk civarında büyürüz deniliyordu. Şimdi belki o rakamı biraz daha kısmen yakalayabileceğimiz karşımızda. Bizim Sanayi Odası yönetimi olarak dediğimiz, eğer bu geçici ise biz dayanırız. 6 ay, 9 ay daha dayanırız dedik. Bu görüşümüzü hala muhafaza ediyoruz. Eğer bu süreçte 2010 ve 2011 yılında elde ettiğimiz kazanımları cebimize koyuyorsak yani onları elimizden kaçırmayacak şekilde bu süreci kontrollü götürüyorsak diyeceğimiz bir şey yok. Böyle olduğuna da inanmak istiyoruz. Bir taraftan da tabi Merkez Bankasının yaptığı çalışmaların temkinli bir şekilde büyütmeye doğru götürmek istediğini ve risklerden arındırmak istediğini, anlayışını zaten görmekteyiz. Bizim burada destek vermekten başka çaremiz yok. Bir taraftan da faizler çok indirilsin, ekonomi canlansın deniliyor. Dünyada bugün Japonya’da faizler sıfır hatta eksi faiz. Yani bankaya para yatırıyorsunuz paranız eksiliyor. Bu Avrupa’da sıfıra yakın. Peki Japonya’da ekonomi canlı mı? Adamlar 20 yıldır ekonomiyi canlandırmaya uğraşıyor. Yani bu işin faizlerle bir alakası yok. Demek ki ekonomilerin canlanmasının tek yolu faiz indirimi değil. Benim kanaatimce ilk şart güven unsuru. Eğer insanlar, hane halkı, şirket sahipleri geleceğe güvenle bakabiliyorsa harcama yapıyorlar. Harcama yapması demek de talebin artması anlamına geliyor. Onun için bizim piyasalardaki güven unsurunun artmasının çok önemli olduğunu belirtmek istiyorum. Türkiye’nin zaten güvenli bir liman olduğunu biliyoruz ama insanların geleceğe güvenle bakması çok önemli.”
2013 yılı temennisini açıklayan Boydak, “Hani bizim 2003 - 2009 arasında 6 yıllık bir sürecimiz vardı ve gerçekten bir başarı hikayesi, o yıllar ortalama yüzde 6.9’a gelen bir büyüme yakaladık. Belki bu rakamı yakalayamayız da 2013 yılı ile beraber yıllık ortalama en az yüzde 5 büyüdüğümüz ve bu büyümeyi 5 yıl boyunca devam ettirdiğimiz istikrarlı sürdürülebilir bir büyüme sürecine girmeyi temenni ediyorum. Bizim açımızdan bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye gibi genç nüfusu olan bir ülkede bu büyümenin sürekli olarak devam etmesini arzu ediyorum” şeklinde konuştu.
Büyümenin kentlerin imajından fark edildiğine de değinen Boydak, kentsel dönüşüm çalışmalarının önemli olduğu söyledi. Boydak, "Yani depreme dayanıklılık bakımından hem de kentlerin güzelleşmesi bakımından bir çalışma başlatıldı. Bu çalışma büyük kentlerimizde başladı. Belki önümüzdeki günlerde bizim memleketimizde de olabilir. Benim gördüğüm büyük bir eksiklik var. Madem böyle bir dönüşüm süreci yaşanıyor ise diyorum ki; bizim Türkiye’mizin genelinde başta Kamu Kurum ve Kuruluşları olmak üzere hakikaten çok eskimiş yapılarımız var. Aslında Türkiye’nin buralarda da bir dönüşüme gitmesi lazım. Gerçekten yeni bir bina olduğu zaman daha güzel bir hizmet kalitesi oluyor. Bazen de bakıyorsunuz koca koca kurumlar hiç adına yakışmayan işte yöneticilerin oturduğu makamdan tutunda hizmet aldığını yere varana kadar kötü yapılar var. Artık kamunun da bir dönüşüme girmesi, kamu kurum ve kuruluşların, okullarımızın, Türkiye’de hepinizin çocukları var, okullara gidiyorlar. Tabi ki hükümetimiz okullara büyük bütçeler ayırıyor ama buralarda hala çok zayıf yapılar, izolasyonsuz, zayıf yapılar var. Bu dönüşüm artık buralarda da başlaması lazım. Türkiye olarak buna şiddetle ihtiyacımızın olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.