Kumaşçı esnaflığından emekli olduktan sonra Kızılay’da çalışmaya başladığını söyleyen Ayhan Uzandaç, 28 yıllık Kızılay macerasını özetledi. Kızılay’dan herhangi bir menfaati olmadığını, bu işi Allah rızası için yaptığını dile getiren Uzandaç, “Bizim maaş, yolluk gelirimiz yok. Ben kumaşçıydım, serbest çalışan esnaftım, emekli olduktan sonra burada çalışmaya başladım. Bu Kızılay öyle bir duygu ki, görenler bizi maaş karşılığı çalışıyor zanneder. Hepimiz Allah rızası için çalışmaktayız. Bu işin zevki de bambaşkadır. İnsanlara yardım dağıtmak insanı manevi açıdan gururlandırır. 28 yıldır bu kuruldayım, 28 kuruşluk menfaatimiz olmadı. 7 kişilik yönetim kurulunda çalışırız. 10 kişilik kadın komisyonlarımız, 10 kişilik gençlik komisyonlarımız fahri olarak çalışan kuvvete sahibiz. Bunları yaparken maddi bir gelir düşünmedim. Birçok dernekte çalıştım fakat en uzun sürede Kızılay’da geçirdim.” diye konuştu.
Kızılay’da çalışmanın manevi ayrıcalığı olduğunu ifade eden Uzandaç, Kayseri Kızılayı’nın Türkiye’deki 780 şube arasından ilk 5’e girdiğini kaydetti. Uzandaç, “Bu şubeyi iğne ucu kadar aldık, Erciyes dağı kadar kuruluş haline getirdik.” dedi.
Kızılay’ın halktan alıp halka dağıtan bir kuruluş olduğunu söyleyen Uzandaç, “Bizin yardımlarımız devletten herhangi bir yerden gelmiyor. Bağışlardan gelenleri halkımıza ulaştırmaya dağıtmaya çalışıyoruz. Ramazan ayındaki zekatlar, özellikle Kayserili olup da İstanbul'da, Ankara'da yaşayan vatandaşların bize göndermiş olduğu zekatlar, iaşe yardımları, diğer yardımlar bizim kaynaklarımız. Ayrıca bazı kuruluşlar bize devamlı yardım gönderirler, bunların gönderdiği yardımları da okullara, ihtiyaç sahiplerine, kırsal kesimlere dağıtıyoruz. Bu dağıtımları yaparken kadın kollarımızın gayretli çalışmaları göz ardı edilemez. Kadın komisyonlarımız her gün ihtiyaç sahiplerini ararlar ve yardımlarını dağıtırlar. Bunlar da çok etkili oluyorlar. Büyük yükümüzü kadın komisyonları karşılamış oluyor.” şeklinde konuştu.
Uzandaç, Kayseri Kızılayı’nın projelerini şu şekilde sıraladı:
“Hastanemiz var, kan merkezimiz, yeni projelerimiz var. Mesela ilk etapta Boydak grubunu bağışlamış olduğu kız öğrenci yurdu hizmete başlayacak. İşletmeciliğini KYK'ya vermeyi düşünüyoruz. Organize Sanayi Yönetim Kurulu üyesi bize ilk etapta 5 bin 600 metre ama küçük gelir düşüncesiyle 10 metreye çıkan bir alan tahsis ettikten, burada da, depremlerde, sellerde, yangında ihtiyaç maddelerini karşılamak için Orta Anadolu Afet Bölge Müdürlüğü kurmayı planlıyoruz. Şu anda Sivas'ta, Adana'da yakın yerlerde böyle bir merkez var, bir felaket olduğu anda en geç 3-4 saatte yardımlar yetişir fakat bu daha seri olsun düşüncesiyle Kayseri’de de kurmak istiyoruz. Başta Organize Sanayi Yönetim Kurulu, İstikbal ve diğer kuruluşlarla bu binayı meydana getireceğiz. Bu proje 3-4 trilyonluk bir proje.
Bir de Yaşlılar Konseyi projesi var. Talas Belediyesi 10 bin 200 metre arsa tahsis etti. Ama daha iyi bir yer için bağışçı arıyoruz. Yaşlılar Konseyi de bir ihtiyaçtır. Yaşlı insanlara, ailelerinde kopan kimsesiz insanlara bu hizmeti getirebilirsek çok iyi bir hizmet olacağına inanıyorum.”
Uzandaç, Kızılay’ın, dünyanın en büyük yardım kuruluşlarından Kızıl Haç ile eş değer çalışmalar yaptığını, bu nedenle dünyanın en büyük hayır kurumlarından biri olma iddiası taşıdıklarını belirtti. Uzandaç, “1999 yılı depreminde Kızılay’a ağır faturalar kestiler ama bu Kızılay’ın gafletinden değil, imkanlarını el vermediğinden kaynaklandı, kaldı ki devletin gücü dahi yetmedi. Ama şu anda Türk Kızılayımız büyük felaketlerin tedbirlerini şu anda almaktadır. Böyle bir felaket meydana geldiği takdirde en az zararla nasıl çıkılır, bunun hesapları ve eğitimleri yapılıyor.” ifadelerini kullandı.
Orjinal Habere Git