Tarih: 07.03.2021 16:18

KTO’DAN "TÜRKİYE'NİN VAROLUŞ MÜCADELESİ" SEMİNERİ

Facebook Twitter Linked-in

Kayseri Ticaret Odası eğitim faaliyetleri kapsamında "Türkiye'nin Varoluş Mücadelesi" konulu seminer düzenlendi. Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, “ Ulusal güvenlikte böylesine hassas bir süreçte siyasi partilerin ordumuzun arkasında demir yürek ve çelik bilek gibi durmayı başarabilmeleri son derece önem taşır.” dedi.

Kayseri Ticaret Odası eğitim faaliyetlerine bir yenisini daha ekleyerek Türkiye’nin terörle mücadelesini masaya yatırdı. KTO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Gülsoy’un moderatörlüğünde  zoom üzerinden gerçekleştirilen programa konuşmacı olarak Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar katıldı. Seminerin açılış konuşmasını yapan KTO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Gülsoy, “Bin yıldır bu topraklardayız ve bundan sonra da bin yıldır da varlığımızı sürdürmek için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Birlikte güçlü olduğumuzu da tüm dünyaya gösteriyoruz” dedi. Seminerin konuşmacısı Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, sözlerine Tatvan’da meydana gelen helikopter kazasında şehit düşen askerlerimize taziyelerini ileterek başladı. Şehitlerimizin terörle mücadele son derece önemli görevler üstlendiğini belirten Ağar, “Osman Paşanın 15 Temmuz darbe girişimi sonrası neler yaptığını bilmiyoruz. Benim gördüğüm ve gözlemlediğim gerek devletimizin temel yapısında gerek silahlı kuvvetlerimiz başta olmak üzere güvenlik birimlerimizde büyük hassasiyetler oluştu. TSK’yı yöneten kurmay kadronun yüzde 73’ü general kadrosunun ise yarısından fazlası ihraç edildi. İşte bu dönemde bu saygın komutanlarımız son derece ağır yükler üstlendiler ve sorumluluk aldılar. Osman Paşa son derece önemli bir rol üstlendi. Ortaya koyduğu hizmetleri karşılığında Elazığ Kolordu Komutanlığına atandı. Oradaki görevi sırasında hepimizin bildiği gibi şehit düştü. Hepsinin ruhu şad olsun.” dedi. Ağar, Türkiye’nin en büyük zafiyetinin ulusal güvenlik ve varoluş meselesi olduğunun altını çizerek, “ Böylesine hassas bir süreçte siyasi karar vericilerimizin, siyasi partilerimizin hangisi olursa olsun bu ulusal güvenlik meselelerinde büyük bir hassasiyet üretmesi kendi siyasi kavgalarını sonuna kadar yaparlarken konu ulusal güvenlik olduğu zaman ordunun yapmış olduğu mücadelenin arkasında demir yürek ve çelik bilek gibi durmayı başarabilmeleri son derece önem taşır. Bunu yapamazsak açıkçası istismar ederler. İstihbarat servisleri bu konularda böyle çalışır. Böyle bir hassasiyet ikliminde sizin hassasiyetlerinizi kaşırlar. İç istikrarsızlık adına eğer hassasiyetiniz yoksa hassasiyet yaratır, yarattıkları hassasiyeti kaşırlar. Bu oyunu çok oynarlar, oynuyorlar da. Bu açıdan toplumsal hatalarımızdan da ders çıkartarak ve öz eleştiri yaparak Bizim evlatlarımızı çalıp bize karşı silah olarak kullandıkları için FETÖ, PKK, DEAŞ ve yasa dışı sol örgütlere çok kızıyoruz, kızmalıyız da. Bu son derece önemli öfke. Haklıyız. Biz nasıl ve neden kendi evlatlarımızın FETÖ ve PKK başta terör örgütleri tarafından çalınıp bize karşı silah olarak kullanılmalarına müsaade ediyoruz. Biz nerede hata yapıyoruz. Son dönemde terör örgütlerinin en çok istismar ettiği alan ekonomik anlamda yaşanan zafiyet ve açlık. Dışarının bize karşı oynamış olduğu oyunları deşifre etme ve dış tehdit konusunda hassasiyetlerimiz kabarık. Ama içerde yaşamış olduğumuz kirliliği deşifre etme konusunda son derece zayıf olduğumuzu itiraf etmeyelim. Bizim güçsüzlüğümüzün kökeninde içinde yaşamış olduğumuz kirlilik var.” ifadelerini kullandı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —